Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın raporuna göre % 60 sürekli göremezlik oranı esas alınarak davanın kabule gidildiği belirtilmesine rağmen, hükme esas bilirkişi hesap raporunda Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından tespit edilen % 39 sürekli göremezlik oranına göre hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. Yapılacak ; davacılara SGK Maluliyet Daire Başkanlığı tarafından tespit edilen sürekli göremezlik oranını kabul edip etmedikleri ve sürekli göremezlik oranının tespiti davası açmak üzere süre isteyip istemedikleri sorularak, kabul edilmesi halinde sürekli göremezlik oranının % 39 olduğu kabul edilerek, tespit davası açmak üzere süre istenilmesi halinde ise, hak alanını etkileyeceğinden Sosyal Güvenlik Kurumu’nu hasım göstererek sürekli göremezlik oranının tespiti davası açmaları için süre verilmesi ile dava açılması halinde sonucu beklenerek çıkacak sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir....

    Somut olayda, kazası olduğu iddia olunan olayın, Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirildiği ve yapılan müfettiş tahkikatı ile kazası sayıldığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, davacı sigortalının maluliyet oranının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık ve Maluliyet İşlemleri Dairesi Başkanlığı tarafından davacı sigortalının sürekli göremezlik oranını % 3,00 olarak belirlenmiştir. Davacının anılan sürekli göremezlik oranına itirazı üzerine, Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimliği tarafından düzenlenen 04.12.2008 tarihli özürlü sağlık kurul raporunda davacı sigortalının sürekli göremezlik oranının %14,00 olduğunu bildirilmiştir. Mahkemece, %14,00 sürekli göremezlik oranı esas alınarak davacı sigortalının maddi tazminat miktarı hesaplattırılmış ve Sosyal Güvenlik Kurumunun gelir bağlamadığından bahisle bu yönde bir indirim yapılmaksızın maddi tazminata hükmedilmiştir. ....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş)Mahkemesi Davacı,geçirmiş olduğu kazası sonucu % 42 olan sürekli göremezlik oranının arttığından maluliyet oranının yeniden tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi....

        CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davaya konu --- aracın müvekkili şirket nezdinde ---- altına alındığını, -----davacının usuli yükümlülüğü olan başvuru şartını yerine getirmeksizin dava açtığından davanın usulden reddi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla kusur durumu ve maluliyet oranının tespiti ile kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespiti gerektiğini, geçici göremezlik tazminatının----- yasa ve trafik sigortası genel şartları gereğince teminat dışı olduğunu, dava konusu kazanın kazası olup olmadığının tespit edilmesini, kaza kazası ise ---- tarafından bağlanan peşin sermaye değerinin sorulup tenzil edilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte gelirin asgari ücret üzerinden hesap edilmesi gerektiğini, ------ ancak ve ancak gerçek ve doğrudan olan zarar kalemleri için teminat verdiğini, davacının taleplerini bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde...

          nun, davacının geçirdiği kazayı kazası saymakla birlikte maluliyet verilmesine gerek görmediğini, davacının hayatını beden gücü ile kazandığını, geçirmiş olduğu kaza neticesinde sol elinin işlevsiz olduğunu, açıkça görülen sakatlığı yok saymanın fiili, tıbbi ve hukuki gerçeklere aykırı olduğunu belirterek davacının 20.09.2011 tarihinde geçirmiş olduğu kazasına bağlı olarak Sosyal Güvenlik Kurumu ve Yüksek Sağlık Kurulu tarafından maluliyet olmadığına yönelik verilen kararın iptali ile sosyal sigortalar sağlık işlemleri tüzüğü hükümlerine göre sürekli göremezlik derecesinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

            TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçelerinde özetle; Davacı şirkete ait işyerinde çalışan davalı T5 07/02/2013 tarihinde kazası geçirdiğini, kazasının süresi içinde SGK’ya bildirildiğini, SGK tarafından şirket aleyhinde 2015/491 E. sayılı dosya ile rücuen tazminat davası açıldığını, anılan davada sigortalının göremezlik oranına itiraz etmeleri üzerine göremezlik oranının tespiti için dava açmaları hususunda süre verildiğini, 01/09/2013 tarihinde yürürlüğe giren maluliyet tespiti işlemleri yönetmeliği ve sigortalının gözündeki iyileşme gözetildiğinde belirlenen maluliyet oranının gerçekleri yansıtmadığını, kazalı sigortalının tek gözünde oluşan zarar nedeniyle %20- 25’in üstünde maluliyet oranı alamayacağını, maluliyet oranının Kurumca %45,2 olarak belirlenmesinin yerinde olmadığını belirterek sigortalının gerçek maluliyet oranının tespitini talep etmiştir....

            Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 2.12.2000 tarihinde davalı işyerinin mücelithane bölümünde çırak olarak polar makinesinde çalışırken sağ elini makineye kaptırmak suretiyle yaralandığı, SGK Tedavi Hizmetleri Ve Maluliyet Dairesi Başkanlığının ve Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu'nun kararlarında maluliyetin % 19,2 olduğunun bildirildiği, davacının maluliyet oranının tespiti için 19.3.2007 tarihinde dava açtığı, mahkemenin talebi üzerine 3....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, murisinin geçirmiş olduğu kazası sonucu maluliyet oranının % 12.2 olduğuna, kazası geçirdiği tarihten ölüm tarihine kadar kazanılan maluliyet maaşının tespitine ve fazlaya dair hakkı saklı kalmak koşuluyla 1.00.TL.'nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

                İhtisas Kurulu'ndan alınan rapor arasında çelişki bulunduğu, raporlar arasındaki çelişkinin Adli Tıp Genel Kurulu'ndan rapor alınmak suretiyle giderilmesi, davalı tarafından açılan davacının maluliyet oranının tespiti yönünden açılan davanın sunucunun beklenilerek bu dava bakımından davaya konu kazası nedeniyle davacıda oluşan maluliyet oranının kesinleşmesinden sonra oluşan sonuca göre akabinde Mahkemece gerek görülmesi halinde hesap bilirkişisinden ek rapor alınması ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1- a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahalli Mahkemesine iadesine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                Davacının işvereni aleyhine açtığı Bolu İş Mahkemesi'nin 2016/190 Esas sayılı maddi ve manevi tazminat davasında, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun 18.04.2012 tarihli kararında, sigortalının maluliyet oranının % 37 olduğuna, başka birinin sürekli bakımına muhtaç olmadığına, kontrol muayenesi gerekmediğine karar verildiği, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi'nin 31/12/2012 tarih ve 14567 Kararıyla davacının maluliyet oranının % 37,00 oranında olduğunun tespit edildiği, yine davacı tarafça maluliyet oranının tespiti için davalı SGK aleyhine açılan Bolu İş Mahkemesi'nin 2018/61 Esas sayılı dosyasında aldırılan Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 12.07.2019 tarihli raporunda, davacının geçici göremezlik süresi sonundan itibaren % 37 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiğinin, Adli Tıp Kurumu Adli Tıp 2....

                UYAP Entegrasyonu