Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalı, sürekli göremezlik gelirine hak kazanır....... '' denilmektedir....

Anılan maddeye göre kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum sağlık kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalının sürekli göremezlik gelirine hak kazanacağı, kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli göremezlik hallerinde meslekte kazanma gücündeki kayıp oranının belirlenmesine ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasların Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği bildirilmiştir....

    İş kazası nedeniyle sosyal sigorta yardımlarının yapılabilmesi öncelikle Kurumun zararlandırıcı sigorta olayının kazası olduğunu kabul etmesine bağlıdır. İş kazası olgusu Kurumca kabul edilmezse somut olayda olduğu gibi sigortalının ya da hak sahiplerinin olayın kazası olduğunu dava yolu ile tespit ettirmesi gerekmektedir. İş kazasını meslek hastalığından ayıran en önemli husus kazasının ani meydana gelen bir olay olmasıdır. Ani olayın gerçekleşmesinden sonraki bir vakitte sigortalıda bedenen veya ruhen zararlar meydana gelebilmektedir. Burada önemli olan husus meydana gelen zarar ile ani olay arasında illiyet bağının olup olmadığı meselesidir. Kanunda kazası tanımlanırken dıştan gelen bir etkinin varlığından bahsedilmemiştir. Bu nedenle sigortalının kalp krizi veya beyin kanaması geçirmesi ile intihar etmesi de kazası kapsamında değerlendirilmektedir....

      İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 30/01/2020 NUMARASI : 2016/573- 2020/20 DAVA KONUSU : Tespit KARAR : Bursa 1. İş Mahkemesi'nin yukarıda esas ve karar numarası yazılı kararına karşı davalılar tarafından istinaf yoluna başvurulduğundan dosya incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının, davalı şirkette çalışırken kazası geçirdiğini ancak kaza tarihini hatırlayamadığını, işveren tarafından Kuruma kaza bildiriminin yapılmadığını, anılan kaza nedeniyle işverene karşı Bursa 10. İş Mahkemesi 2014/606 Esas sayılı dosyası ile tazminat davası açtıklarını ve anılan davada tespit davası açmak üzere davacıya süre verildiğini ileri sürerek davacının geçirdiği kazanın kazası olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

      ya ait işyerinde çalışmakta iken gözüne çapak olarak tabir edilen metal parçasının saplanması sonucu kazası geçirdiğinin tespitine, davacının yüz felci nedeniyle işyerinde kazası geçirdiğine ilişkin talebin reddine, ilişkin önceki kararı dava dilekçesindeki istem ve mevcut delil durumuna göre yapılan inceleme ile Dairemizce, “Yapılacak , davacının davalı işyerinde geçen çalışmalarını gösterir tüm belge ve kayıtlar ile davacının çalıştığını belirttiği döneme ait dönem bordrolarını getirtmek, bordro tanıklarının beyanlarını almak, davacının bahsettiği olayın işyerinde meydana gelip gelmediğini araştırmak, kazası ile ilgili olarak Kurum tarafından düzenlendiği söylenen müfettiş raporunu getirtmek ve Kurum tarafından herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığını tespit etmek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.” denilerek bozulmuştur. Yerel Mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiştir....

        Uyuşmazlık davacının yargılama konusu kazası nedeniyle gücü kaybına uğrayıp uğramadıı noktasında toplanmaktadır. Dosyanın incelenmesinde, Kurum'un davacının maluliyetinin gerekmediği kararı verdiği, davacının bu karara ititraz ettiği anlaşılmaktadır. İş kazasından kaynaklanan maddi tazminat davaları nitelikçe Kurumca karşılanmayan zararların tazmini davaları olup Kurum sigortalısının % 10 ve üzerinde maluliyetini tespit ederse ona kazası sigorta kolundan gelir bağlayacak ve bağladığı bu geliri olayda( kazasında) kusuru olan ilgililerden rücuen tahsil edecektir. İş kazasından kaynaklanan maddi tazminat davalarında ise rücuen tahsile konu bu Kurum ödemesinin tenzili gerekecektir. Bunun aksinin kabulü davalı ya da davalılardan mükerrer tahsil neticesini doğurur ki bu kabul edilebilir bir durum değildir. Bu nedenle kazasına maruz kalan sigortalının sürekli işgöremezlik derecesinin Kurumca tespiti önemli olup bu davada Kurum taraf değildir....

          Güvenlik Kurumu tarafından olayın kazası olarak kabul edilmediğini beyan ederek kazasının, sürekli göremezlik ve kusur oranlarının tespitini talep ve dava etmiştir.Mahkemece 24/09/2019 tarihli kararda, yargılama sırasında Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu'nun 2017/159 esas 92/16997 karar sayılı 13/12/2017 karar tarihli kararı ile davacının 09/12/2008 tarihinde geçirmiş olduğu kazasına bağlı maluliyet oranının çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği çerçevesinde düzeltme kaydıyla E cetveline göre %23,2 olduğuna, başka birinin sürekli bakımına muhtaç olmadığına, kontrol muayenesi gerekmediğine karar verilmiş olduğu, dolayısıyla Sosyal Sigortalar Yüksek Sağlık Kurulunun bu kararı ile davacının geçirmiş olduğu kazanın kazası olduğu ve maluliyet oranınında %23,2 olarak tespit edildiği, davacı tarafında bu tespite bir itirazının bulunmadığı, buna göre davacının kazası ve maluliyet oranının tespitine ilişkin talebinin konusuz kaldığına...

            İş kazasının tespiti istemine ilişkin bu tür davalar 5510 sayılı Yasa'nın 13.maddesinden kaynaklanmaktadır. Anılan maddeye göre, kazası, a) sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, b) işveren tarafından yürütülmekte olan dolayısıyla, c) sigortalının, işveren tarafından görevli olarak başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, d) sigortalıların işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında sigortalıyı hemen veya bedence veya ruhça arızaya uğratan olaylardır. Zararlandırıcı sigorta olayının kazası sayılması için, 1) sigorta olayına maruz kalan kişinin sigortalı olması, 2) sigorta olayının maddede sayılı sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi koşuldur. Başka bir anlatımla, sigorta olayının, kazası sayılabilmesi için bu iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunludur....

            Dava, sigortalı davacının davalı işyerinde 05.02.1990 tarihinde geçirdiği kazası sonucu davalı Kurum tarafından sürekli göremezlik oranının %21 olarak belirlendiği, 26.06.2004 tarihinde geçirdiği ikinci kazası sonucunda ise davalı Kurum tarafından sürekli göremezlik oranının %25,2 olarak tespit edildiği, yapılan birleştirme işlemleri sonucunda göremezlik oranının %24,3 olarak belirlendiği, buna göre sigortalının davalı işyerinde 26.06.2004 tarihinde geçirdiği ikinci kazası sonucunda oluşan göremezlik oranının tespiti istemine ilişkin olup son bozma ilamı sonucu yapılan yargılamada Mahkemece, Adli Tıp 2....

              Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 21.01.2011 tarihinde davalı şirkete ait gıda üreten işyerinde yere dökülen yağın etkisiyle düştüğü ve sol kolunun omuzuna kadar yağ dolu tenekeye battığı iddiasıyla eldeki davayı açtığı, davalı işyerinden bildirimi yapılan hizmetinin bulunmadığı, Kurumun yeterli bilgi ve belgeye ulaşılamadığı gerekçesiyle olayı kazası kabul etmediği anlaşılmaktadır. Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumunca kazası kabul edilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir....

                UYAP Entegrasyonu