Dosyadaki kayıt ve belgelerden, Kurum müfettişince düzenlenen 08.10.2010 tarih ve ... sayılı raporda davacının özel bina inşaatı nedeniyle Kuruma 7.032,00 TL eksik işçilik bildirdiği saptanarak, eksik işçiliğin 21.03.2000-15.01.2001 ve 01.06.2002-31.07.2002 tarihleri arasındaki döneme mal edilmek suretiyle 2011/11259 ve 2011/11260 sayılı ödeme emirleri ile davacıya 25.01.2011 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın 31.01.2011 tarihinde süresinde açıldığı anlaşılmaktadır. 3917 Sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 08.12.1993 tarihi ile 05.07.2004 tarihleri arasındaki dönemde prim ve gecikme zamları yönünden 6183 sayılı Kanun'un zamanaşımına ilişkin 102. madde ve ardından gelen maddeleri geçerlidir. 6183 sayılı Kanun'un 102. maddesine göre zamanaşımı süresi 5 yıl olup zamanaşımı süresinin başlangıcı ise alacağın vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden yıl başıdır. Somut olayda, prim borçları 2000/3-2001/1 dönemine ve 2002/6-7.aylara ait olup zamanaşımı süresi 5 yıldır....
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, Kurum müfettişince düzenlenen 08.10.2010 tarih ve ... sayılı raporda davacının özel bina inşaatı nedeniyle Kuruma 7.032,00 TL eksik işçilik bildirdiği saptanarak, eksik işçiliğin 21.03.2000-15.01.2001 ve 01.06.2002-31.07.2002 tarihleri arasındaki döneme mal edilmek suretiyle 2011/11259 ve 2011/11260 sayılı ödeme emirleri ile davacıya 25.01.2011 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın 31.01.2011 tarihinde süresinde açıldığı anlaşılmaktadır. 3917 Sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 08.12.1993 tarihi ile 05.07.2004 tarihleri arasındaki dönemde prim ve gecikme zamları yönünden 6183 sayılı Kanun'un zamanaşımına ilişkin 102. madde ve ardından gelen maddeleri geçerlidir. 6183 sayılı Kanun'un 102. maddesine göre zamanaşımı süresi 5 yıl olup zamanaşımı süresinin başlangıcı ise alacağın vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden yıl başıdır. Somut olayda, prim borçları 2000/3-2001/1 dönemine ve 2002/6-7.aylara ait olup zamanaşımı süresi 5 yıldır....
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, Kurum müfettişince düzenlenen 08.10.2010 tarih ve ... sayılı raporda davacının özel bina inşaatı nedeniyle Kuruma 7.032,00 TL eksik işçilik bildirdiği saptanarak, eksik işçiliğin 21.03.2000-15.01.2001 ve 01.06.2002-31.07.2002 tarihleri arasındaki döneme mal edilmek suretiyle 2011/11259 ve 2011/11260 sayılı ödeme emirleri ile davacıya 25.01.2011 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın 31.01.2011 tarihinde süresinde açıldığı anlaşılmaktadır. 3917 Sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 08.12.1993 tarihi ile 05.07.2004 tarihleri arasındaki dönemde prim ve gecikme zamları yönünden 6183 sayılı Kanun'un zamanaşımına ilişkin 102. madde ve ardından gelen maddeleri geçerlidir. 6183 sayılı Kanun'un 102. maddesine göre zamanaşımı süresi 5 yıl olup zamanaşımı süresinin başlangıcı ise alacağın vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden yıl başıdır. Somut olayda, prim borçları 2000/3-2001/1 dönemine ve 2002/6-7.aylara ait olup zamanaşımı süresi 5 yıldır....
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, Kurum müfettişince düzenlenen 08.10.2010 tarih ve ... sayılı raporda davacının özel bina inşaatı nedeniyle Kuruma 7.032,00 TL eksik işçilik bildirdiği saptanarak, eksik işçiliğin 21.03.2000-15.01.2001 ve 01.06.2002-31.07.2002 tarihleri arasındaki döneme mal edilmek suretiyle 2011/11259 ve 2011/11260 sayılı ödeme emirleri ile davacıya 25.01.2011 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın 31.01.2011 tarihinde süresinde açıldığı anlaşılmaktadır. 3917 Sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 08.12.1993 tarihi ile 05.07.2004 tarihleri arasındaki dönemde prim ve gecikme zamları yönünden 6183 sayılı Kanun'un zamanaşımına ilişkin 102. madde ve ardından gelen maddeleri geçerlidir. 6183 sayılı Kanun'un 102. maddesine göre zamanaşımı süresi 5 yıl olup zamanaşımı süresinin başlangıcı ise alacağın vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden yıl başıdır. Somut olayda, prim borçları 2000/3-2001/1 dönemine ve 2002/6-7.aylara ait olup zamanaşımı süresi 5 yıldır....
Öte yandan, davacı taraf idari para cezalarının iptali yanında eksik işçilik nedeniyle re'sen hesaplanan prim ve gecikme zammının da iptalini istemektedir. Mahkemece, davanın yalnızca idari para cezasının iptali istemine ilişkin olduğu düşüncesi ile yazılı şekilde karar verilmiş, prim ve gecikme zammının iptali istemi hakkında ise herhangi bir karar verilmemiştir. HMK'nın 6100 sayılı HMK'nın 297/2.maddesine göre davacının bu istemi hakkında karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12/12/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İlgili madde; “Sigorta müfettişi tarafından, Kuruma bildirilmediği tespit edilen asgari işçilik tutarı üzerinden Kurumca resen tahakkuk ettirilen sigorta primleri bu Kanunun 80'inci maddesi de nazara alınarak işverene tebliğ olunur. İşveren, tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde Kuruma itiraz edebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazın reddi halinde, işveren, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvurulması prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz.” şeklinde düzenlenmiştir. 21. Görüldüğü üzere kanunda açıkça belirtildiği gibi işveren asgari işçilik tutarı üzerinden Kurumca resen tahakkuk ettirilen sigorta prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde prim borcunu tebliğ eden Kuruma itiraz edebilir....
Dosya kapsamına göre, davalı tarafça davacının kısmi süreli iş sözleşmesiyle çalıştığı gerekçesiyle prim ve ikramiye alacağı bulunmadığı ileri sürülmüş ise de işyeri prim ve ikramiye prosedüründe bu yönde kısıtlayıcı hüküm bulunmadığı, ücret bordroları ve tazminat bordrosu dikkate alındığında tam zamanlı olarak ödemelerin yapıldığı, 2017 yılında davacıya prim ödemesi yapılması da dikkate alındığında, davacının prim ve ikramiye alacağına hak kazandığı, bilirkişi raporunda, hizmet süresine yönelik yapılan maddi hatanın sonuca etkili olmadığı, prim yönünden emsal çalışanlara yapılan prim tahakkukunun, ücretin 1,25 oranında olması ve davacıya yapılan prim tahakkuklarının, bu oranın da üstünde olması, ikramiye yönünden prosedürün aksine emsal nitelikteki çalışanlara ücretin, 1/3’ü oranında tahakkuk yapılması dikkate alındığında, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamaların dosya içeriğine uygun olduğu; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin...
SG İl Müdürlüğünden; 1-Kurum müfettişince yapılan asgari işçilik incelemesi sonucunda belirlenen eksik işçilik tutarı üzerinden re'sen hesaplanan prim ve gecikme zammı borcuna ilişkin 12.11.2007 tarih ve 141328 sayılı borç tebliğ yazısının davacıya tebliğ tarihine ilişkin tebliğ belgesinin onaylı bir örneği istenerek alınacak yanıt ve belge eklendikten sonra gönderilmek üzere, 2-Davacının tebliğ edilen prim ve gecikme cezası borcuna karşı itirazı olup olmadığı araştırılarak var ise itiraz dilekçesi, Prim Tahakkuk İtiraz Komisyonu kararı ile bu kararın davacıya tebliğine ilişkin tebliğ belgesinin onaylı bir örneği istenerek alınacak yanıt ve belge eklendikten sonra gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 05.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
C.Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Davacı şirketin, her iki inşaatta çıkacak prim borcunu eksiltmek maksadıyla, faal haldeki işyeri çalışanlarını bu işyerlerinden bildirdiği sabittir ve sicil sayılı işyerine yapılan borç tahakkuk işlemi ilke olarak doğrudur. Bu işyerinden hizmetin eksik bildirildiği ve primin eksik ödendiği açık olduğuna göre bu işyerinin tehlike sınıf ve derecesine, prim oranına, sigortalı sayısına göre bildirilmesi gereken primlerin hesabı ve borç tahakkuku işlemi yerindedir. Bu nedenle, mahkeme tarafından SGK'nın ... sicil sayılı işyeri hakkında yaptığı borç tahakkuku işleminin iptaline karar verilmiş olması hatalı olmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, Kurum tarafından eksik işçilik sonucu tahakkuk ettirilen fark prim borcunun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....