Davalı tanıkları da davacının fesihten önceki iki-üç ay vardiyalı çalışmayı kabul ettiğini ancak işverence yapılan zammı beğenmemesi nedeniyle verilen ücretle vardiyalı çalışmayacağını beyan ettiğini ve vardiyası o hafta için 16.00-24.00 olmasına karşın 08.00-16.00 vardiyasına geldiği, işverence uyarılmasına rağmen 16.00-24.00 vardiyasında çalışmadığından iş akdine işverence son verildiğini beyan etmişlerdir. Davacı vardiyalı çalıştırılmak sureti ile çalışma koşulları aleyhine esaslı tarzda değiştirilmiş ise de davacı bu nedenle 6 iş günlük süre içinde iş sözleşmesini feshetmemiş, vardiyalı çalıştırılmasına itiraz etmediği gibi tanığının beyanı ile de sabit olduğu üzere vardiyalı çalışmayı sözlü olarak ve fiilen kabul etmiş, iki - üç ay kadar süre ile vardiyalı çalıştıktan sonra işverence yapılan zammı beğenmemesi üzerine ... çalışma düzenine dönmek istemiştir....
Yargıtay, kanun boşluğu olarak nitelediği sorunu, işçi lehine yorum ilkesinden hareketle, işçinin başvurmamış gibi sayılması sonucuna vararak, aynı madde ile çözmüştür(Yargıtay 9. HD. 11.07.2005 gün ve 2005/20810 Esas, 2005/24800 Karar) Dosya içeriğine göre davacının iş sözleşmesi 05/04/2013 tarihinde davalı işveren tarafından feshedilmiştir. Davacı bu feshe karşı feshin geçersizliği ve işe iade istemli dava yanında kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti isteminde bulunmuştur. Alacak davası devam ederken davacı işçi tarafından açılan feshin geçersizliği ve işe iade davasının lehine sonuçlandığı ve Dairemizin 04/12/2014 gün ve 2014/25265-36927 sayılı ilamı ile onandığı anlaşılmıştır. Davalı işveren tarafından işe başlatılmayarak, davacıya işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücret alacağı, kıdem ve ihbar tazminatının 06/03/2015 tarihinde ödendiği anlaşılmıştır....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 01/09/2021 NUMARASI : 2021/385 ESAS, 2021/471 KARAR DAVA KONUSU : (Arabuluculuk Tutanağının İptali) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı firmanın ticari işletmesi olan Çarmar adlı süpermarket hizmeti veren işletmesinde yaklaşık on yıl yönetici pozisyonunda çalıştığını, müvekkilinin, fazla çalışma ücretinin hiç ödenmemesi, pandemi döneminde yasak olmasına rağmen işten atılma tehdidi ile çalıştırılması ve aylık maaşının bir kısmını banka üzerinden bir kısmını ise elden ödenmesi şeklindeki uygulamalara karşı çıkması üzerine iş akdinin işverence haksız bir şeklide feshedildiğini, söz konusu fesih sonrası müvekkilin işçilik alacağına yönelik dava açmasını önlemek amacı ile müvekkilin iradesi işverence fesada uğratılarak kendisine ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağı imzalatıldığını, müvekkilin iş akdi feshedildikten sonra, (arabuluculuk görüşmeleri başlamadan önce) işverence, müvekkile...
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 27/10/2020 NUMARASI : 2018/794 Esas - 2020/758 Karar DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı işyerinde 06/09/2016- 15/10/2018 tarihleri arasında kasiyer olarak çalıştığını, iş akdinin haksız sebeple sözlü olarak feshedildiğini, alacaklarını alamadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla alacak haklarının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iş akdinin devamsızlık sebebiyle haklı nedene dayanarak feshedildiğini, alacaklarının tamamının davacıya ödendiğini belirterek bu nedenle haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddi gerektiğini savunduğu anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "............
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1894 KARAR NO : 2022/1742 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ŞARKİKARAAĞAÇ ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ TARİHİ : 26/08/2021 NUMARASI : 2019/188E - 2021/139K DAVA KONUSU : İş (İşverence İşçi Aleyhine Açılan Alacak İstemli) KARAR : Yukarıda mahkemesi ile esas ve karar numarası yazılı dosya üzerinden verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının davalıya ait iş yerinde 05/11/2014- 16/06/2019 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştığını, davacının maaşlarının geç ödendiğini, bu durumun süreklilik gösterdiğini, son aya ilişkin 700,00 TL maaş alacağının hale almadığını, bu sebeple iş verene ihtarnameye gönderdiklerini, ancak istifa ile çıkışının yapıldığını, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, ücretinin ödenmediğini beyan ederek; kıdem ve ihbar tazminatı,...
Hizmet sözleşmeleri açısından cezai şartla ilgili olarak 818 sayılı Yasada açık bir hüküm bulunmaz iken, Dairemizin uygulamasına paralel olarak; 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 420. maddesi “Hizmet sözleşmelerine sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulu geçersizdir.” hükmünü getirmiştir. Bu itibarla hizmet sözleşmelerine işçi aleyhine konulan cezai şartlar geçersiz, işçi lehine konulan cezai şartlar ise geçerli kabul edilmelidir. Cezai şartın işçi ve işveren hakkında ve iki taraflı olarak düzenlenmesi gereği, işçi aleyhine kararlaştırılan cezai şartın işveren aleyhine kararlaştırılandan daha fazla olmaması sonucunu da ortaya koymaktadır. Başka bir anlatımla işçi aleyhine olarak belirlenen cezai şartın, koşulları ve ceza miktarı bakımından işverenin sorumluluğunu aşması düşünülemez....
Hizmet sözleşmeleri açısından cezai şartla ilgili olarak 818 sayılı Yasada açık bir hüküm bulunmaz iken, Dairemizin uygulamasına paralel olarak; 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 420. maddesi “Hizmet sözleşmelerine sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulu geçersizdir.” hükmünü getirmiştir. Bu itibarla hizmet sözleşmelerine işçi aleyhine konulan cezai şartlar geçersiz, işçi lehine konulan cezai şartlar ise geçerli kabul edilmelidir. Cezai şartın işçi ve işveren hakkında ve iki taraflı olarak düzenlenmesi gereği, işçi aleyhine kararlaştırılan cezai şartın işveren aleyhine kararlaştırılandan daha fazla olmaması sonucunu da ortaya koymaktadır. Başka bir anlatımla işçi aleyhine olarak belirlenen cezai şartın, koşulları ve ceza miktarı bakımından işverenin sorumluluğunu aşması düşünülemez....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 09/06/2021 NUMARASI : 2020/295 ESAS, 2021/448 KARAR DAVA KONUSU : ALACAK (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....
ücreti, UB genel tatil ücreti, ham vekalet ücreti ham yargılama giderlerinin tahsili istemli açılan T5 2012/1171 Esas(yenilenmekle 2016/11032 Esas ) sayılı dosyası açısından 25.988.40 TL olarak, kıdem tazminatının tahsili istemli açılan T5 2012/1149 Esas sayılı dosyası açısından 15.787.60 TL olarak taraflarınca ödendiğini, bu şekilde dosyaların infaz edilerek işlemden kaldırıldığını, aradan 7 ayı aşkın bir zaman geçtikten sonra ve alacaklı vekilinin talebi üzerine icra müdürlüğü tarafından ( İhbar tazminatı - fazla çalışma ücreti, UB genel tatil ücreti, ilam vekalet ücreti, ilam yargılama giderlerinin tahsili istemli açılan) T5 2012/1171 Esas ( yenilenmekle 2016/11032 Esas) dosyası üzerinde yeniden hesaplama yapıldığını ve bu sefer taraflarına bu dosyaya ilişkin 19.025,13 TL bakiye borcun olduğu iddiasıyla borç ihtarı gönderilmiş olduğunu, mahkeme kararlarında yazılı olan tutarların bu alacak kalemleri için işverence ayrıca ödenmesi gerekli vergi ve harçlar da dahil...
E) Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- 4857 sayılı İş Kanunu 10.06.2003 tarihinde yürülüğe girmiştir. Kanunun 22. maddesinde, işçi aleyhine ... koşullarında esaslı değişiklik yapılabilmesi için, durumun işçiye yazılı olarak bildirilmesi ve işçinin 6 işgünü içinde yine yazılı olarak söz konusu değişikliği kabulü öngörülmüştür. 25.11.2011 tarihinde yönetim kurulu kararı ile ikramiye ödemesinin kaldırılarak bunun ücretin içinde ödenmeye başlandığı anlaşılmaktadır. 25.11.2011 tarihli yönetim kurulu kararı ile yıllık iki ikramiye ödemesinin ücret içinde ödenmesi işçi aleyhine değişiklik getirmediğinden uyuşmazlık konusu dışındadır. Ancak, aynı davalıya karşı açılan ve Dairemizce temyiz incelemesi aynı gün yapılan diğer işçilerin dosyalarında, 2006 yılı öncesinde işverence yılda 3 kez ikramiye ödemesi yapıldığı saptanmıştır....