WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davalı ile bağımsız bölümün eski maliki arasında kira ilişkisi bulunduğu ve uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığının kabulü ile 6100 sayılı HMK.’nun 4/1-a maddesi uyarınca görevsizlik kararı verilmiştir. Dava, davacı vekili tarafından mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası olarak açılmıştır. Davalı ise kira ilişkisine dayanmış ve eski malik ile yaptığı kira sözleşmesini dosyaya ibraz etmiştir. Davalının taşınmazda kiracı olarak bulunduğu mahkemenin kabulünde olmasına rağmen dava mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi olarak açıldığına göre davanın esasının bu çerçevede incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

    Dava, konut ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi ve kira tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, pay ve paydaş çoğunluğu sağlanmadan açılan tahliye davasının reddine, kira tespiti davasının kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut delillerin mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı vekilinin tahliyeye yönelik temyiz itirazlarına gelince; 6098 Sayılı TBK.’nun 350/1. maddesi uyarınca ihtiyaç iddiasına dayalı olarak açılacak davalarda dava hakkı kural olarak kiraya verene aittir. Ancak kiraya veren durumunda olmayan malikin de bu davaları açabileceği içtihaden kabul edilmiştir....

      Borçlar Kanununun 287. maddesi hükmü uyarınca hasılat kirasında süre bittiği halde kiralayanın açık veya örtülü rızasıyla kiracının kiralananı kullanmaya devam etmesi veya kira sözleşmesinde kararlaştırılan feshi ihbarı iki taraftan birinin yapmamış olması durumunda sözleşme yıldan yıla yenilenmiş sayılır. Sözleşmenin bu şekilde yenilenmiş olması halinde bir senelik bir müddetin hitamından altı (6) ay önce kiracıya feshi ihbar tebliğ edilmek suretiyle ancak o senenin sonunda tahliye davası açılabilir. Bu durumda tahliyeye karar verilebilmesi için başka bir sebep aramaya gerek yoktur. Bu itibarla feshi ihbar, dava süresinin tespiti ve denetimi açısından gerekli olup, bunun içinde kira başlangıç tarihiyle kira süresi önem arz etmektedir. Dava dilekçesinde ve yargılama sırasında davacı kira başlangıç tarihi ve süresi hakkında beyanda bulunmamıştır....

        gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, tahsis hakkına dayalı elatmanın önlenmesi; birleştirilen dava, yap-işlet-devret sözleşmesine dayalı tespit ve alacak isteğine ilişkindir....

          Mahkemece, davacının halefiyete dayalı davasındaki zamanaşımı süresinin sigorta ettirenin zarar sorumlusuna karşı açacağı davanın zamanaşımı süresine tabi olduğu, olayda icra takibinin başlatıldığı tarih itibariyle Borçlar Kanunu'nun 60.maddesinde öngörülen zamanaşımı süresi dolduğundan, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TTK.nın 1301.maddesine (6102 Sayılı TTK'nın 1472/1.md.) dayanılarak itirazın iptali şeklinde açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Davacı ... halefiyet hakkına dayalı olarak iş bu davayı zarar sorumlusuna karşı açmıştır. Dava dışı sigorta ettiren ile davalılar arasındaki ilişkinin de kira sözleşmesinden kaynaklandığı açıktır. Buna göre, temel ilişki kira sözleşmesinden kaynaklandığından, olayda BK'nın 125. maddesinde öngörülen (10) yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekmektedir....

            Mahkemece taraflar arasında kira ilişkisi olduğu, davacının alt kira ilişkisinden kaynaklanan hasılat payı istediği gerekçesiyle görev yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4.maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HUMK'dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir....

              Mahkemece; davalı vekili tarafından sunulan ve davacı tarafça da süresi içerisinde beyanda bulunulmayan 01/11/2019 tarihli kira sözleşmesinin varlığı konusunda taraflar arasında ihtilaf olmadığı, davalı T3 dava konusu taşınmaza ilişkin güncel kira sözleşmesinin tarafı olmadığı ve dolayısıyla taşınmazda kiracı olmadığından kira tespitine ilişkin bu davada da taraf sıfatının bulunmadığı gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddine dair karar verilmiştir. Dava; kira bedelinin tespiti istemine ilişkindir....

              Müdürlüğü'nün 2012/2439 E. sayılı dosyasında kira alacağı nedeniyle hapis hakkına dayalı olarak ....04.2012 tarihinde defter tutularak tespiti yapılan menkullerin paraya çevrilmesi yoluyla takibe başlandığı ve borçluya ödeme emrinin ....05.2012 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Şikayet olunanın borçlu... aleyhine başlattığı ... takibinde haciz borçlunun huzurunda yapılmış olup, bu menkullerin kendisine ait olmadığı hususunda herhangi bir beyanda bulunmadığı gibi, .... kişi .... Koltuk Mobilya Nakliye Teks. İnş. Oto San. Tic. Ltd. Şti. tarafından da istihkak iddiasında bulunulmamıştır. Şikayetçinin kiracısı ... Koltuk Mobilya Nakliye Teks. İnş. Oto San. Tic. Ltd. Şti. olup, satışa ve bedeli paylaşıma konu malların mülkiyetinin kime ait olduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık vardır. Şikayet olunanın borçlusu ... olup, şikayetçinin borçlusu ... Koltuk Mobilya Nakliye Teks. İnş. Oto San. Tic. Ltd. Şti.'dir....

                Davada, davalı ... ile diğer davalı şirket arasında aktedilen kira sözleşmesine konu çiçek evi büfesinin davacı tarafından alt kiracı olarak kiralandığı, ancak idarenin encümen kararına dayalı olarak mecurun kira süresinin dolduğundan bahisle tahliyesinin istendiği, bu nedenle alt kiracılık ilişkisinin devam ettiğinin tespiti ile muarazanın önlenmesine karar verilmesi istenilmiştir. Davalı ..., Büfelerin ihale suretiyle kiraya verildiğini, sözleşme ile belirlenen kira süresinin dolduğunu ve 5393 sayılı yasanın 15.maddesi ile 2886 sayılı yasanın 75.maddesi uyarınca kira süresi dolduğunda sürenin uzatılamayacağını, 11.03.2008 tarihinden itibaren fuzuli şagil olan davalının, yersiz olan davasının reddi gerektiğini bildirmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile davacının çiçek evi büfesinde davalılardan SZ İnşaat Otomotiv Petrol Ürünleri Gıda Teknik Elektrik Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.nin alt kiracısı ve işletmecisi olduğunun tesbitine, davalı ......

                  Mahkemece, davanın kira sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Dava, davacı vekili tarafından mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası olarak açılmıştır. Dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi davası olarak açıldığına göre uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Davalı kiracı olduğunu savunarak buna ilişkin deliller sunduğuna göre taraf delilleri toplanıp sonucuna göre uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı tespit edilmeli şayet uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanıyorsa davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

                    UYAP Entegrasyonu