Ancak; 18/05/2009 günlü iddianamedeki anlatıma göre, yakınan ...’nun daha önce şoför olarak çalıştığı sanık ...’a ait kamyonet ile kaza yaptığı ve tamir masraflarından kaynaklanan nedenle aralarında ihtilaf çıktığı, olay günü deve güreşi alanına birlikte gittiği sanıklarla yakınan arasında, alacak verecek sebebiyle çıkan tartışma sonunda, sanıkların tekme ve yumruklarla mağduru darp edip hakarette bulundukları, ardından "Bize borcunu öde" diyen sanıkların, yakınanın elinde bulunan Sımens marka cep telefonunu aldıkları, iddia edilen olayda; sanıkların eyleminin, sübutu halinde yağma suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin kanıtları takdir ve tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, üst yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, üst hakkı sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 20.01.2017 tarihli ve 2017/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (13.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Üst hakkı ipoteği ile güvence altına alınmış olan alacak ödenmediği takdirde, ipotek alacaklısı, ipotek konusu “üst hakkı”nın paraya çevrilmesi için, üst hakkı sahibini borçlu göstermek suretiyle cebri icraya başvuracak ve taşınmaz rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta; cebri icrada paraya çevrilecek değer, üst hakkının üzerinde kurulduğu gayrimenkul değil, bağımsız ve sürekli nitelikteki üst hakkıdır. (Davut Gürses, Kredi Teminatı Olarak Üst Hakkı İpoteği, Bankacılar Dergisi, Sayı 76, Yıl 2001, S. 6). Tapu kaydının incelenmesinde, Ankara İli Çankaya İlçesi Lodumu Mahallesinde bulunan 28330 ada ve 53 parselde kayıtlı taşınmaz üzerine, 28/11/2013 tarih itibarı ile 49 yıl süreli borçlu Hacettepe Üniversitesi Teknolji Geliştirme Bölgesi Yönetici A.Ş lehine üst hakkı tesis edildiği ve bunun da tapuya şerh edildiği belirlenmiştir....
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 13/05/2024 Her ne kadar davacı vekili tarafından İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2022/362 E. - 2022/756K. sayılı kararı istinaf incelemesi için Dairemiz önüne getirilmişse de; davacı tarafın istinaf başvurusundan feragati nedeniyle, inceleme aşamasına geçilmeksizin feragat talebi incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Taraflar arasındaki Menfi Tespit davası sonucunda, mahkemece davanın reddine karar verildiği, verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edildiği, davacı asil'in Ordu Hukuk Mahkemeleri Ön Bürosu aracılığıyla sunmuş olduğu 29/04/2024 tarihli istinaftan feragat talepli dilekçesi, ilk derece mahkemesi'nce 08/05/2024 tarihli üst yazı ile dairemize gönderildiği anlaşılmıştır....
Ancak; 1-Katılana ait işyerinin etrafı duvarla çevrili bahçesi içinde bulunan köpeklerinin duvardan eğilmek suretiyle çalınmaları şeklinde gerçekleşen olayda, TCK'nın 142/1-b. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçu oluştuğu halde tayin olunan ceza miktarına göre aynı Kanun'un 141/1. maddesi uyarınca hüküm kurulması, 2-Sanığın, suç tarihinde gece vakti gerçekleştirdiği hırsızlık eyleminden dolayı temel ceza asgari hadden tayin edilmesine karşılık, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeden geceleyin gerçekleştirilmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 143/1. maddesi uyarınca en üst hadden artırım yapılması, 3-5237 sayılı TCK'nın 53/1-c maddesinde belirtilen, velayet hakkından,vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri yönünden koşullu salıvermeye kadar uygulanabileceğinin gözetilmemesi, 4-Kabule göre ise; Eylemin TCK'nın 141/1. maddesinde tanımlanan hırsızlık suçunu oluşturduğu...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.11.2009 gününde verilen dilekçe ile bağımsız ve müstakil üst hakkı tescilinin terkini bu istem kabul edilmediği takdirde tapu kaydına şerh verilmesi, karşı davada da üst hakkı senedindeki kısıtlamanın kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin yetkisizliğine dair verilen 06.04.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı ... Tur.Tic.A.Ş.vekili tarafından istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, üst hakkının bağımsız ve müstakil nitelikte tesis edilmediği halde tapu kütüğünde ayrı bir sayfaya tescilinin yolsuz olduğu iddiasına dayalı terkin, bu istem kabul edilmezse üst hakkı üzerindeki kısıtlamaların tapu kütüğüne şerhi, karşı dava ise üst hakkı senedindeki kısıtlamaların kaldırılması istemine ilişkindir....
Bununla birlikte üst düzey yönetici konumunda olan işçiye aynı yerde görev ve talimat veren bir başka yönetici ya da şirket ortağı bulunması halinde, işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden söz edilemeyeceğinden, yasal sınırlamaları aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti talep hakkı doğar. O halde üst düzey yönetici bakımından şirketin yöneticisi veya yönetim kurulu üyesi tarafından fazla çalışma yapması yönünde bir talimatın verilip verilmediğinin de araştırılması gerekir. İşyerinde yüksek ücret alarak görev yapan üst düzey yöneticiye işveren tarafından fazla çalışma yapması yönünde açık bir talimat verilmemişse, görevinin gereği gibi yerine getirilmesi noktasında kendisinin belirlediği çalışma saatleri sebebiyle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği kabul edilmelidir....
ilişkiye girmek istediğini belirtip mağdurenin saçından tutarak çekmesinden ibaret eylemin mevcut haliyle TCK’nın 103/1, 103/4. maddelerinde düzenlenen çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilerek hüküm kurulması gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi, Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, suça sürüklenen çocuğun ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321 ve 326. maddeleri gereğince BOZULMASINA, 26.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Asliye Ceza Mahkemesinde yargılaması yapılan ve Dairemize gelen 2012/14 Esas sayılı dava dosyasının birleştirilerek yargılamanın yapılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, Uygulamaya göre de; 2- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, sanığın 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasa'nın 8/4. maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi, 3- 5237 sayılı TCK.nun 61.maddesi uyarınca alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı ve failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı unsurları dikkate alınması gerekmekte olup, sanık hakkında adli para cezasının eylem ile ceza arasındaki orantıyı bozacak şekilde alt sınırın çok üzerinde belirlenmesi, 4- Atılı suçun niteliğine göre, suçtan zarar görmediği halde...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık HÜKÜM : Hükümlülük ve müsadere Gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde; Suç tarihi itibariyle 5728 sayılı yasanın 156. maddesiyle değişik 6136 sayılı yasanın 13/4 madde ve fıkrası uyarınca üst hadden tayin olunan hapis cezası yanında hükmolunan temel adli para cezasının da üst hadden tayini gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde eksik belirlenmesi ve tekerrüre esas sabıkası olan sanık hakkında TCK.nun 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....