Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, haciz sırasında borçlu şirket unvanının yeraldığı pek çok evrak bulunduğu, borçlu şirketin eski ortağının haciz mahallinde hazır olduğu ve üçüncü kişi şirketin şube müdürü olduğu, her iki şirketin aynı şirket olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. Mahkemece üçüncü kişi ile borçlu arasında muvazaalı devir bulunduğundan bahisle üçüncü kişinin açtığı davanın reddine karar verilmiştir. 24.7.2015 tarihinde, borçluya 2012 yılında ödeme emri tebliğ edilen adreste haciz yapılmış ve hacizde borçlu adına güncel tarihli çok sayıda fatura ve evrak bulunmuştur. Bulunan evrakların alt kısmında ... Turizm... Ltd Şirketinin adının yazılı olduğu haciz zaptından anlaşılmaktadır....

    Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder." biçiminde düzenlendiği dikkate alındığında, haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği gözetilmeden cezalandırma ve tazminat istemi hakkında karar verilmemesi, 2- İİK’nun 89/4 ve 338. maddeleri uyarınca hem tazminat hem de cezalandırılma istemiyle açılan davalara ceza mahkemesi sıfatıyla bakılmasının mümkün olduğu göz ardı edilerek hukuk mahkemesi sıfatıyla yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi, İsabetsiz olduğundan temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün istem gibi BOZULMASINA, 01.06.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : TCK’nın 89/4, 22/3, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, Sanığın idaresindeki araçla seyir halinde iken kırmızı ışıkta geçerek katılan ... idaresindeki araca çarparak şikayetçi olan iki kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği olayda; TCK'nın 89/5. maddesine göre, bilinçli taksirle yaralama suçunun soruşturulmasının ve kovuşturulmasının, şikayete tabi olduğu, bilinçli taksir halinde...

        Davalı üçüncü kişi T3 25.068,32 TL bedelli 31/05/2019 tarihli birinci haciz ihbarnamesinin 12/06/2019 tarihinde tebliğ edildiği, üçüncü kişinin 12/06/2019 tarihli dilekçesi ile borçlu personelin 04.04.2019 tarihinde şirketleri ile ilişiğinin kesildiği, SGK işe giriş ve işten ayrılma yazısının ekte olduğunun belirtildiği, 01/07/2019 tarihli ikinci haciz ihbarnamesinin 10/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, üçüncü kişinin 17/07/2019 tarihli dilekçesi ile şirketleri proje bazlı çalıştığından borçlu Ramazan Tarhan'ın 18.06.2019 tarihinde tekrar işe başladığı SGK giriş evrağının ekte gönderildiği, Ramazan Tarhan' nın maaşından 1/4 oranında kesinti yapılacağının belirtildiği, 05/08/2019 tarihinde 750,00 TL kesinti yapılarak icra dosyasına yatırıldığı, üçüncü kişi 21/08/2019 tarihli dilekçe ile icra kesintisi yapılan personelin 30/07/2019 tarihinde şirketten ilişiğini kesmiş olduğu SGK bildirgesinin ekte olduğunu belirttiği, alacaklı vekilinin üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilmesi talebinin...

        HMK'nın 31. maddesi kapsamında davanın nitelendirilmesinin resen yapılması gerekmiş olup davalı şirketler arasındaki organik bağ iddiası ile yanlar arasındaki yazışmalarda belirtilen borç miktarı ile takip dosyası kapsamında şeklen kesinleşen borç miktarı arasındaki farklılığın iddia ve savunmalar kapsamında aydınlatılması gerekmekle bu durumda uyuşmazlığın hukuksal temelinin İİK'nın 89. maddesine dayalı olmayıp İİK'nın 72. maddesine dayalı olduğu sonucuna varıldığı, takip alacaklısı ile takip borçlusu şirkete karşı TMK'nın 2. maddesi ışığında İİK'nın 72. maddesine dayalı olarak hak düşürücü süreye tabi olunmadan dava açılmasında davacının hukuki menfaatinin bulunduğu görüşünde olduğumdan aksi yöndeki sayın çoğunluğun görüşüne katılmamaktayım. 01/04/2021 HAKİM ... e-imzalıdır...

          HMK'nın 31. maddesi kapsamında davanın nitelendirilmesinin resen yapılması gerekmiş olup davalı şirketler arasındaki organik bağ iddiası ile yanlar arasındaki yazışmalarda belirtilen borç miktarı ile takip dosyası kapsamında şeklen kesinleşen borç miktarı arasındaki farklılığın iddia ve savunmalar kapsamında aydınlatılması gerekmekle bu durumda uyuşmazlığın hukuksal temelinin İİK'nın 89. maddesine dayalı olmayıp İİK'nın 72. maddesine dayalı olduğu sonucuna varıldığı, takip alacaklısı ile takip borçlusu şirkete karşı TMK'nın 2. maddesi ışığında İİK'nın 72. maddesine dayalı olarak hak düşürücü süreye tabi olunmadan dava açılmasında davacının hukuki menfaatinin bulunduğu görüşünde olduğumdan aksi yöndeki sayın çoğunluğun görüşüne katılmamaktayım. 01/04/2021 HAKİM ... e-imzalıdır...

            Mahkemece evrak üzerinde verdiği kararda İİK 89 haciz ihbarnamesinde doğacak alacaklar ibaresi var ise haciz ihbarı doğacak alacaklar yönünden 89 da öngörülen sonuçları doğurmaz. İİK 88 madde anlamında haciz müzekkeresi gibi değerlendirilir. 24.02.2016 tarihli tedbir kararında açıkça tedbir kararından önce haczedilen paranın kayyum hesabına aktarılması yönünde hüküm bulunmadığı gerekçesi ile şikayeti reddetmiştir. Kararın borçlu şirket vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur. Bozma ilamında isabetli olarak haciz ihbarnamesinin doğacak alacaklar yönünden haciz müzekkeresinin sonuçlarını doğuracağı belirtilmiştir. Üçüncü kişinin 89/1 haciz ihbarnamesine itirazda borçlunun yüklenici olduğunu belirttiği ve borçluların nezdinde alacağı doğduğu takdirde icra dosyasına ödeme yapılacağını belirtmiş olup bu beyanlardan borçlu ile üçüncü kişi arasında bir hukuki ilişki olduğu, kamu ihalesinden doğan ve doğacak muhtemel hakediş alacaklarının olduğu anlaşılmaktadır....

              Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 89/1 haciz ihbarnamesine davacı üçüncü kişi tarafından 05.08.2019 tarihinde haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği an itibariyle sadece 9.496,10 TL alacağının bulunduğunun bildirildiği, ihbarnameye kısmi bir itirazının bulunduğu, 09.08.2019 tarihinde 9.496,10 TL'nin davacı tarafından icra müdürlüğü hesabına gönderildiği, 05.09.2019 tarihinde icra müdürlüğü hesabına 9.496,10 TL aktarıldığı, dekontların dosya içerisinde bulunduğu, alacaklının talebi üzerine davacı üçüncü kişiye 89/2 haciz ihbarnamesinin gönderildiği ve 22.08.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı üçüncü kişinin 89/2 haciz ihbarnamesine 23.08.2019 tarihinde itiraz ettiği anlaşılmış olup, 9.496,10 TL yönünden haciz ihbarnamesine itiraz edilmediği için bu miktar yönünden ikinci haciz ihbarnamesi gönderilmesi koşullarının oluştuğu, ancak bu miktarın da 09.08.2019 tarihinde icra müdürlüğü hesabına gönderildiği anlaşıldığından şikayet edene...

                İSTANBUL ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ DOSYA NO : 2021/773 KARAR NO : 2022/756 DAVA : MENFİ TESPİT (İİK. nun 89/1.maddesinden kaynaklanan 3.Kişinin açtığı Menfi Tespit) DAVA TARİHİ : 24/11/2021 KARAR TARİHİ : 02/12/2022 Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen MENFİ TESPİT (İİK. nun 89/1.maddesinden kaynaklanan 3.Kişinin açtığı Menfi Tespit) davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalı tarafından dava dışı ... Ltd....

                  e tebliğ edilmiş ve dosya bu hali ile kesinleştiğini, borcun tahsilini sağlamak amacıyla borçlu şirketin alacağı olduğu muhtemel üçüncü şahışlara ihtar gönderildiğini, davacıya (İcra dosyasında üçüncü şahıs) 89/1 Haciz İhbarnamesi 07.09.2022 tarihinde, Davacıya 89/2 Haciz İhbarnamesi 29.09.2022 tarihinde, Davacıya 89/3 Haciz İhbarnamesi 17.10.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, davacı söz konusu ihbarnameye hiçbir cevap vermediği gibi yedi günlük itiraz süresinde de itirazda bulunmadığını, Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkilinin ihtarnamelere cevap vermeyerek yasal hakkını kullandığını beyan ettiğini, ancak üçüncü şahıslara İcra Müdürlüğünce hazırlanıp gönderilen bu ihbarnameler, üçüncü şahsı cevap verme yükümlülüğü altına sokan kanuni bir ödev olduğunu, Davacı vekilinin beyan ettiği gibi muhatabın cevap verme/vermeme konusunda bir seçimlik hakkı olmadığını, ayrıca belirtmekte fayda gördüğümüz bir husus da davacı ..., takip borçlusu şirketin ortağının kardeşi olduğunu, aynı zamanda davacı...

                    UYAP Entegrasyonu