Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairemiz; şirket ortağının, borçlu şirket yönünden üçüncü kişi sayılamayacağından dolayı şirket ortağına 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği görüşünde iken, HGK'nun 11.05.2016 tarih ve 2014/12-1078 Esas numaralı içtihadı doğrultusunda ve yukarıda açıklanan olgular karşısında içtihat değişikliğine gitmiş olup, Dairemizin değişen içtihadına göre; şirket ortağı, borçlu şirket bakımından üçüncü kişi sayılacağından, şirket ortağı olan şikayetçilere 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamesi gönderilmesinde yasaya uymayan bir yön bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Bu durumda mahkemece, borçlu şirket ortağı olan şikayetçiye haciz ihbarnameleri gönderilemeyeceği gerekçesi ile verilen takibin iptali kararı isabetsizdir....

    Borçlunun üçüncü kişi Bankadaki mevduat alacağı, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 106/2. maddesi gereğince menkul hükmündedir. Bankadaki mevduat, menkul haczi gibi icra müdürlüğünce bankaya yazılacak yazı ile haczedilebileceği gibi, İİK'nin 89. maddesindeki uygun olarak düzenlenen haciz ihbarnamesi ile de haczedilebilir. Bu takdirde İİK'nin 89. ve bunu izleyen maddelerde yazılı hukuki sonuçlar doğar. İİK'nin 89. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişi Bankanın, borçluya ait mevduat hesabı üzerinde rehin hakkının olduğunu ileri sürmesi, haciz ihbarnamesine itiraz niteliğinde olup, alacaklı İİK'nin 89/4. maddesi uyarınca üçüncü kişinin cevabının aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü kişinin İİK'nin 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir (HGK'nin 28.3.2012 tarihli ve 2011/12-849-242 sayılı kararı)....

      İcra Müdürlüğünün 2018/2080 Esas sayılı dosyasında, davacıya birinci haciz ihbarnamesi, ikinci haciz ihbarnamesi tebliğinden sonra 21/12/2019 tarihinde üçüncü haciz ihbarnamesi tebliğ edilmiştir. Dava, üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren on beş günlük yasal süre geçtikten sonra 25.04.2022 tarihinde açılmıştır. Somut uyuşmazlıkta, davaya konu icra takibinin borçlusu davacı değildir. Üçüncü kişi olarak da davacı, İİK'da düzenlenen özel hükümlere göre çıkarılan 89/1.,2.,3. haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz etmemiştir. Bu halde takip borçlusu olmayan davacı 3. kişinin, ilgili yasa maddesinin hükmü dışında İİK'nın 72. maddesine dayalı menfi tespit davası açma hakkı bulunmadığından ve süresinde İİK'nın 89. maddesine göre davasını da açmadığından İlk Derece Mahkemesince yapılan hukuki nitelendirme ve yazılı gerekçe ile davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır (Yargıtay 4....

      Davacı üçüncü kişiye 25/1/2015 tarihli 1. haciz ihbarnamesinin 30/11/2015 tarihinde tebliğ edildiği, üçüncü kişi davacı tarafından 03/12/2015 tarihinde borçlunun hak ve alacağının olmadığı belirtilerek itiraz edildiği, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin gönderilmediği anlaşılmıştır. Davacıya 04/08/2017 tarihli muhtıra ile bir gün içerisinde 162.450,00 TL'nin ödenmesi istendiği, 04/08/2017 tarihli yazı ile davacı üçüncü kişinin Akbank A.Ş'de bulunan hesaplardaki paraların haczi ile 162.450,00 TL'nin ... hesap numarasına gönderilmesi, 07/08/2018 tarihli yazı ile de Ziraat Bankası A.Ş'de bulunan hesaplardaki paraların haczinin istendiği anlaşılmıştır. İİK'nun 89. maddesinde düzenlenen bu usul tamamlanmadan, üçüncü kişiye tebliğ edilen birinci haciz ihbarnamesi nedeniyle, anılan ihbarnamede yazılı paranın icra dairesince, üçüncü kişiye çıkarılan muhtıra ile istenilmesi mümkün değildir....

      DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 99. maddesine dayalı olarak alacaklı tarafından açılan üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK mad. 33). Borçlunun üçüncü kişi Bankadaki hesabında bulunan alacağı, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 106/2. maddesi gereğince menkul hükmündedir. Bankadaki mevduat, menkul haczi gibi icra müdürlüğünce Bankaya yazılacak yazı ile haczedilebileceği gibi, İİK'nın 89. maddesine uygun olarak düzenlenen haciz ihbarnamesi ile de haczedilebilir. Bu takdirde İİK'nin 89. ve bunu izleyen maddelerde yazılı hukuki sonuçlar doğar....

      İcra dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhinde toplam 165.940,27 TL'nin tahsili amacı ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 02/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı vekilince 3. şahıs şirkete 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmesinin talep edildiği, icra müdürlüğünce masrafın yatırılması halinde talebin kabulüne karar verildiği, şikayete konu işlemin İİK'nın 89. maddesi uyarınca Körü Film adresine çıkartılan 02/07/2018 tarihli birinci haciz ihbarnamesi olduğu anlaşılmıştır. İİK'nın 89. maddesi gereğince borçlunun üçüncü kişideki hak ve alacaklarının haczi için haciz ihbarnamesi gönderilmesi halinde, üçüncü kişinin, borçluya ait hak ve alacak var ise haciz gereği işlem yapması, yok ise icra dairesine itirazlarını bildirmesi gerekir....

      Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere çözümlenmesi gerekmektedir. Ceza verilememesi hali tazminata hükmedilmesinden bağımsız bir konudur ve tazminat yönünden bağlayıcılığı bulunmadığı ve şartları oluştuğu takdirde İİK’nun 89/4. maddesine göre tazminata hükmedilmesi de mümkündür. Somut olayımızda, birinci haciz ihbarnamesine itirazın yapıldığı 27.06.2006 tarihinde sigortalı borçlu ... hakkında sigortaya konu işyerinde kasten yangın çıkarma suçundan dolayı Afyon 2....

        Şikayetçi, bu bildirimin doğru olmadığı düşüncesinde ise, İİK'nun 89/5. maddesi uyarınca İcra Mahkemesi'nde görülecek ayrı bir davada kanıtlamak şartı ile üçüncü kişinin aynı Kanun'un 338. maddesinin birinci fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. Bu durumda mahkemece, üçüncü kişinin 14.09.2009 tarihli yazısının İİK 89/2. maddesi hükmüne uygun itiraz niteliğinde olduğu, bu nedenle şikayetçinin alacağının sıra cetveline alınmamasının usul ve yasaya uygun olduğu kabul edilmek suretiyle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda mahkemece gerek üçüncü kişinin gerek borçlunun ticari defterlerinin temini için emniyet müdürlüğü ve gelir idaresi başkanlığına müzekkereler yazıldığı, ancak borçlunun ticari defterlerine ulaşılamadığından sadece üçüncü kişinin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldığı, fakat delil niteliğini haiz olan üçüncü kişiye ait ticari defterlerde borçlu şirketin alacağını tespit etmenin mümkün olmadığı, bununla birlikte ticari defterlerle uyumlu olan cari hesap ekstresine göre borçlunun 344.723.17 TL alacaklı olduğunun belirtildiği, Bilirkişi raporundaki "cari hesap ekstresine" dayalı olarak alacağın bulunduğunun tespiti ticari defterlerle doğrulanmadığından alacaklının iddiasını ispatlayamadığı ve mahkemece söz konusu bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm tesisinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle; alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine ve davalı üçüncü kişi Metro...

            Davacı, davalı tarafından dava dışı 3. kişi hakkında başlatılan icra takibi sırasında İcra ve İflas Yasası'nın 89. maddesi gereğince kendisine gönderilen birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnameleri nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Yerel mahkemece, üçüncü haciz ihbarnamesinin davacıya tebliğ tarihi olan 29.04.2010 gününden itibaren İcra ve İflas Yasası'nın 89/3. maddesinde belirtilen 15 günlük süre geçtikten sonra dava açıldığı gerekçesiyle, istem süre yönünden reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur....

              UYAP Entegrasyonu