bir ilişkiyi ileri sürmesinin gerekli olduğu, böyle bir ilişkiye dayanmadan soyut olarak takip borçlusunun üçüncü kişiden alacaklı olduğunun ileri sürülmeden ve bu ilişkinin neye dayalı olduğu açıklanmadan üçüncü kişiden borçlu olmadığını kanıtlamasının beklenemeyeceği, davacıya gönderilen haciz ihbarnamelerinde davacının takip borçlusuna ne sebeple ve ne miktar borçlu olduğunun gösterilmediği(Yargıtay 19....
Davalı üçüncü kişi vekili istinafa karşı cevap dilekçesinde özetle; cevap dilekçesinin tekrarı ile birlikte ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu beyan etmiş, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, İİK'nın 89/4 maddesi gereğince tazminat talebine ilişkindir. Davalı üçüncü kişiye İİK'nın 89/1 maddesi kapsamında haczi ihbarnamesi tebliğ edildiği, davalı üçüncü kişinin süresi içerisinde haciz ihbarnamesine itiraz ettiği görülmüştür. İİK'nın 89/4. maddesinde; "Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. İcra mahkemesi tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder" hükmü yer almaktadır....
Davalı üçüncü kişi vekili istinafa karşı cevap dilekçesinde özetle; cevap dilekçesinin tekrarı ile birlikte ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu beyan etmiş, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, İİK'nın 89/4 maddesi gereğince tazminat talebine ilişkindir. Davalı üçüncü kişiye İİK'nın 89/1 maddesi kapsamında haczi ihbarnamesi tebliğ edildiği, davalı üçüncü kişinin süresi içerisinde haciz ihbarnamesine itiraz ettiği görülmüştür. İİK'nın 89/4. maddesinde; "Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. İcra mahkemesi tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder" hükmü yer almaktadır....
Somut olayda, şikayetçi alacaklının, takip borçlusunun, 3. kişi şirketten alacaklı olduğunu, haciz ihbarnamesine haksız ve yersiz bir şekilde itiraz edildiğini ileri sürerek 3. kişi şirket aleyhine İİK’nun 89/4. maddesi uyarınca tazminata hükmolunmasını talep ettiği, mahkemece, sanki alacaklı tarafça ayrıca 3.kişi şirket temsilcilerinin cezalandırılması istenmiş gibi sanığın üzerine atılı suç oluşmadığından beraatine karar verildiği,tazminat talebinin ise değerlendirilmediği anlaşılmaktadır. Öte yandan, alacaklının icra mahkemesine başvurusu İİK.nun 89/4. maddesine dayalı tazminat davasıdır. İİK.nun 89/4. maddesinde; "Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. İcra mahkemesi tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder" düzenlemesi yer almaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava İİK'nın 89/4. maddesi uyarınca açılmış tazminat davasıdır. İİK'nın 89/4. maddesinde; "Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. İcra mahkemesi tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder" düzenlemesi yer almaktadır. Kanun hükmünde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. Bu davada üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu davacı takip alacaklısı ispat etmelidir. Üçüncü kişinin beyanının aksi, İİK'nın 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmaksızın her türlü delille ispat edilebilir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Davalı alacaklı sigorta şirketi vekili tarafından borçlu Kamil Gündoğan hakkında Afyonkarahisar İcra Müdürlüğü'nün 2017/22793 Esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatılmış, takip kesinleştikten sonra borçlu Kamil Gündoğan'ın eşi olan davacı T1 İİK'nun 89/1 maddesine göre çıkartılan haciz ihbarnamesi 24/02/2019 tarihinde bizzat kendisine, İİK'nun 89/2 maddesine göre çıkartılan haciz ihbarnamesi eşi Kamil Gündoğan imzasına 28/02/2019 tarihinde, İİK'nun 89/3 maddesine göre çıkartılan haciz ihbarnamesi de 29/03/2019 tarihinde babası Ekrem Gündoğan imzasına tebliğ edilmiştir. İİK'nun 89/3. maddesinde ise, “üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir....
Kanun hükmünde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 89/4.maddesi hükmünde öngörülen tazminatın kaynağı İİK 89/1 haciz ihbarnamesinden kaynaklanır ve hükmedilecek tazminat miktarı haciz ihbarnamesi ile istenen miktarı aşamaz.İİK'nun 89/4. maddesine göre haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle üçüncü kişinin verdiği cevabın gerçeğe aykırı olduğunun, alacaklı tarafça ispat edilmesi halinde, üçüncü kişi haciz ihbarnamesinde belirtilen bedelle tazminata mahkum edilir. İİK 89/4 maddesi gereğince istenebilecek tazminat miktarının üst sınırı haciz ihbarnamesinde belirtilen borç miktarını geçemez. Tazminat davası genel hükümlere tabi olduğundan, yargılamanın genel hükümlere göre yapılarak sonuca gidilmesi gerekir. Zira alacaklı 3. kişinin gerçeye aykırı beyanından kaynaklanan haksız fiile dayalı olarak tazminat davası açmaktadır....
Dairemizin 07.12.2015 tarihli ve 2014/7591 Esas, 2015/21930 Karar sayılı ilamı ile mülkiyet karinesinin üçüncü kişi lehine olduğu belirtilerek davanın kabulü gerektiğine yönelik hüküm bozulmuş ancak davalı alacaklı vekilinin karar düzeltme talebi kabul edilerek, Dairemizin 22.11.2016 tarihli ve 2016/7324 Esas, 2016/15948 Karar sayılı ilamı ile bozma ilamının kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının istihkak davasının reddine ilişkin kısmının onanmasına, takip durmuş olduğundan alacaklının tazminat talebinin kabulü gerekirken bu konuda karar verilmediği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada alacaklı lehine dava konusu menkullerin değeri üzerinden tazminata hükmedilmiş, hüküm davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. 1....
Bu haciz ihbarnamesinde, ayrıca 2, 3 ve 4. fıkra hükümleri de üçüncü şahsa bildirilir. Üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borç ödenmiş veya mal istihlak edilmiş veya kusuru olmaksızın telef olmuş veya malın borçluya ait olmadığı veya malın kendisine rehnedilmiş olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise, keyfiyeti, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak bildirmeye mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Kanun hükmünde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. Bu davada, üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu davacı takip alacaklısı ispat etmelidir. Üçüncü kişinin beyanının aksi, İİK.'nın 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmaksızın her türlü delille ispat edilebilir....
GEREKÇE: Dava; üçüncü kişinin açtığı İİK 89/3.maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Davacı, birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine itiraz etmelerine rağmen haksız olarak üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, icra takibinde borçlu gösterilen taraflar ile herhangi bir ticari ilişkisinin olmadığını beyanla menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı ise davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından, "...yaptırılan bilirkişi incelemesi ile davacının icra takibinin borçlularına borcu olmadığının tespit edildiği, ayrıca davacının birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine itiraz etmiş olması nedeniyle, üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilmesinin usulsüz olduğu anlaşıldığından davacının menfi tespit isteminin kabulüne" karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir....