Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, 2010 yılındaki bilançoya dayanılarak 2 yıl sonra bu davanın açılamayacağını, öz sermayenin korunduğunu, şirketin mali durumunun kuvvetli olduğunu, uygun fırsatlar bulunduğunda ticari faaliyetin devam edeceğini, bir süre faaliyete ara vermenin feshi gerektirmeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir....

    DEĞERLENDİRME: Davacı tarafça haklı sebep ile davalı şirket ortaklığından çıkma, ayrılma akçesi ve kar payı talep edilmiş, davalı tarafça savunmada bulunulmaması davanın inkarı olarak değerlendirilmiş olup; Davalı şirketin 04 EKİM 2018 tarihinde 4 Ortaklı 100.000,00 TL sermayeli olarak kurulmasına rağmen, dava tarihi itibariyle şirket genel kurul toplantısının yapılmadığı, şirket ortaklarınca şirket ana sözleşmesi 6 maddesinde taahhüt edilen 100.000,00 TL sermayenin 24 ay içerisinde ödenmediği, 2020 yılından sonra dava tarihine kadar beyannamelerin verilmediği, ticari defter tasdiklerinin yapılmadığı , davalı şirketin aktif varlığının bulunmadığı, Şirketin Öz varlığının - 40.300,45TL olup borçlu olduğu, hiçbir ticari faaliyetinin bulunmadığı bu itibarla TTK nun 245....

      Anonim şirket ana sözleşmesinin "Sermaye ve hisseler" başlığındaki 7'nci maddesinde, 20.000.000.000.- (Yirmimilyar) lira olan sermayenin tümünün ayni olarak karşılandığı; ayni sermayenin Ticaret Kanununun 152'nci maddesine göre nev'i değiştiren limited şirketin öz varlığı (ödenmiş sermaye) olup, bu öz varlığın ...Asliye İkinci Ticaret Mahkemesinin ...gün ve E:...; sayılı kararı ve 11.12.1997 tarihli bilirkişi raporu ile tespit edildiği; sahip olduğu belirtilmiştir. Görüldüğü; üzere limited şirketin öz varlığının davacı anonim şirkete intikali söz konusu değildir. Sadece öz varlığın sahibinin hukuki şekli değiştirilmiş, yani mal varlığına hukuki anlamda anonim şirket unvanı giydirilmiştir....

        tamamının şirketin tek ortağı durumunda bulunan ...'...

          İstinaf ilamı öncesi davacı şirketin rayiç değerlere göre borca batık olup olmadığının belirlenmesine yönelik olarak şirket kayıt ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan 11.02.2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacı şirkete ait 31.12.2019 tarihli bilanço ve davacı şirketin sahip olduğu taşınmazlara ait bilirkişi rayiç bedel hesaplamaları dikkate alındığında kaydi değerler göz önüne alındığında 31.12.2019 tarihinde şirketin öz varlığının rayiç değerlere göre 250.151,60 TL tutarında olduğu, şirketin borca batıklık oranının rayiç değerlere göre 14,92 olarak hesaplandığı, bu sonucun şirketin varlıklarının şirketin borçlarının %1492'sini karşıladığını gösterdiği, 1'in üstünde çıkan bu sonucun şirketin borçlarının tamamını karşıladığı ve borca batık durumda olmadığı, varlıklar-borçlar=özvarlık formülüne göre dosya ekine sunulan evraklar üzerinde yapılan incelemeler sonucunda şirketin rayiç değerlere göre öz varlığının 250.151,60 TL tutarında olduğu ve davacı şirketin...

            Mahkemece, davalı şirketin ödemelerini tatil ettiği, davacı tarafından yapılan bazı takiplerde takiplerin aciz vesikasına bağlandığı üzerinde durularak İİK'nın 177/2. maddesi gereğince davalı şirketin ödemelerini tatil etmesi nedeniyle iflasına karar verilmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda şirketin mal varlığının olmadığı, öz sermayesinin –346.088,88 TL olduğu bildirilmiş olmakla birlikte davalının temyiz itirazları arasında yer alan şirket alacaklarının tam olarak araştırılmadığı, öz sermayesinin –346.088,88 TL olmadığı yönündeki davalı vekilinin itirazları da gözetildiğinde ve iflas nedeninin İİK'nın 179. maddesine dayalı borca batıklık sebebine dayanmış olmasına göre davalı şirketin borca batık olup olmadığının tespiti yönünde bilançonun düzenlenmesi gerekir....

              Söz konusu hükümlerin yeni şirket kuruluşu sırasındaki işlemler yönünden uygulanacağı anlaşılmakta olup, belirtilen hükümlerde şirketin kısmi bölünmesi halinde bölünme ile oluşan şirketin kurulması için aktif, pasif ve kısmi bölünmeye konu hisselerinin mukayyet değerlerinin belirlenmesi yönünde şirketin öz varlık tespitinin mahkemece yapılacağına dair herhangi bir hüküm bulunmadığı gibi şirketlerin bölünmesine ilişkin TTK.nun 159. maddesinde kısmi bölünmede, şirketin mal varlığının bir veya birden fazla bölümün diğer şirketlere devrolunacağı düzenlenmiş olmakla birlikte bölünmeyi düzenleyen 159- 179. maddelerinde, bölünme nedeniyle öz sermaye tespitinin mahkemece yapılacağına dair bir hüküm bulunmadığından ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

              Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, şirketin iflas erteleme şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve özellikle de şirketin borca batık halde olup olmadığının tespiti amacıyla iki kere farklı heyetlerden rapor alınmak üzere bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, her ne kadar bilirkişi heyetinde bulunan Yard. Doç. Dr...., alınan ilk bilirkişi raporunda çoğunluk görüşüne katılmamakla beraber muhalefet beyanlarını içerir şekilde rapor sunmuş ise de, aldırılan her iki bilirkişi heyeti raporlarında, kaydi değerler üzerinden yapılan hesaplamalara göre şirketin net varlıklarının -2.245.667,75 TL tutarında olduğu, bu haliyle şirketin öz varlığının borca batık halde bulunduğu, ancak davacı şirket tarafından ... Tekstil A.Ş.'...

                kayyum atanmasına, şirket kayıtlarının özel bir denetim firması tarafından denetlenmesine, şirketin mali durumunun belirlenerek kar payının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Davacının, dava açmakta hukuki yararı olup olmadığının tespiti bakımından, davacıya, -----tarihli tensip tutanağının ------- kurulacağına ve davacının hissedar olacağına dair başvuru ve diğer evrakların sunulması için davacıya 2 haftalık kesin süre verilmesine, aksi halde davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verileceğinin ihtarına" şeklindeki ---numaralı ara kararı uyarınca tebligat gönderildiği, ara kararın duruşma günü ile birlikte davacıya ---tarihinde tebliğ olunduğu, davacının---------tarihli dilekçesiyle kuracağı şirketin sözleşmesini ekte sunduğu, şirketin adresinin --- olduğu, davacının, ----- kurulacak şirkete öz sermaye olarak konulmak üzere taşınmazının değerinin tespiti talep ettiği, dolayısıyla davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu anlaşılmıştır. TTK'nin 342....

                    UYAP Entegrasyonu