Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARŞI OY Dava, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda 6537 sayılı Yasa ile yapılan değişikliğe dayalı, tarımsal arazilerde satış halinde sınırdaş tarımsal arazi malikinin önalım hakkına ilişkindir. Dava konusu Edirne ili, .... ilçesi, .... Mahallesi, 414 ada 9 parsel sayılı tarla vasfındaki taşınmaz 31.12.2015 tarihinde satışa konu olmuş, sınırdaş tarımsal arazi maliki davacı tarafından süresi içerisinde belirtilen yasanın 8/i maddesi gereğince yasal önalım hakkı dava açılarak kullanılmıştır. 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda 6537 sayılı Yasa ile 30.04.2014 tarihinde değişiklik yapılarak, arazinin parçalanarak bütünlüğünün bozulmasını engellemek amacıyla sınırdaş arazi malikine önalım hakkı tanınmıştır. Yasanın metninde ve gerekçesinde önalım hakkı ile ilgili Türk Medeni Kanunu hükümlerine atıf yapılmış, farklı bir koşul getirilmemiştir....

    Mahkemece, önalım bedeli ve masraflar toplamının keşif bedeli üzerinden depo edilmesine ön incelemeden 1,5 yıl sonra karar verilmiş, resmi senette belirtilen bedel halen depo edilmemiştir. Aradan geçen zaman içinde taşınmazın değerinde meydana gelen objektif artışlar ve enflasyon olgusu nedeniyle kurda meydana gelen değişikliklerin önalım bedelinin belirlenmesine etkisi olduğu kabul edilmelidir. Resmi satış sözleşmesindeki önalım bedeline davacı tarafından muvazaa nedeniyle itiraz edilmesi, bu nedenle yargılamanın uzaması, önalım bedelinin makul süre içerisinde depo edilmemesi ve vadeli bir mevduat hesabında değerlendirilmemesi nedeniyle davacıyı, amaç dışında zenginleştirecek ve alıcı davalıyı da fakirleştirecek yorum ve sonuçlardan kaçınılmalıdır. Hakkın kullanılması hiçbir zaman davalının zararına olmamalıdır....

    Önalım davası açıldıktan sonra davaya konu payı satın alan kimse önalım davasının açıldığını bilerek kötü niyetle iktisap etmişse davacı daha düşük ise ilk satış sözleşmesindeki satış bedeli ile, aksi halde son satış bedeli ile sorumludur. Davacının davayı yönelttiği kimsenin kötüniyetli olduğunu iddia etmesi halinde bu iddiasını ispatlamakla yükümlüdür. İkinci satış fazla bedelle ilk satan paydaşa yapılmış ise o kimse ilk satışın tarafı olduğu için kötüniyetli olduğunun kabulü gerekir. Ayrıca kötüniyetin kanıtlanmasına da gerek yoktur. Önalım davasının davalısı önalım hakkına ilişkin taşınmazdaki payı satın almadan önce o taşınmazda paydaş ise bu paydaş hakkında önalım hakkı kullanılamaz. Çünkü, TMK’nın 732. maddesi ile bir paydaşın payını üçüncü şahsa satması halinde önalım hakkının kullanılabileceği kabul edilmiştir. Paydaş üçüncü kişi sayılamayacağından paydaşın paydaş aleyhine önalım hakkını kullanması söz konusu olamaz....

    Mahkemece tensip ile birlikte davacı tarafa “..davacının dava dilekçesindeki beyanı gibi,şimdilik 50.000 TL önalım bedelini 22.2.2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tebliğden itibaren 15 gün içinde bankada açılacak üçer ay vadeli mevduat hesabına yatırması” hususunda süre verilmiş,verilen sürede önalım bedelinin ödenmemesi üzerine davacıya verilen kesin süre içinde de önalım bedeli ödenmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Önalım bedelinin hangi süre içinde ödenmesi gerektiği hususunda MK’nun 732.’nci maddesinde açıklayıcı bir düzenleme bulunmamaktadır. Uygulamada ve Yargıtay içtihatlarında yukarıda yazılı 20.6.1951 gün ve 13/5 sayılı İ.B.K gereğince hükümden önce mahkemece belirlenecek uygun bir zaman içinde depo edilmesi gerektiği kabul edilmiştir. Ancak, önalım bedeli genel olarak tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir....

      Paylı mülkiyet halindeki bir taşınmazın paydaşı payını karı-kocaya, evlada veyahut akrabaya temlik ederse şeklen satış olarak gösterilen bu akdin gerçekte satış olmayıp miras hakkına bağlı veya hibe gibi maksada yönelik işlem olduğu iddia ve ispat edilirse önalım hakkı ileri sürülemez. (27.03.1957 tarihli, 12/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı) b)Bunun gibi bir taşınmazda fiili taksim söz konusu ise, bunu bilen paydaşın önalım hakkını kullanmasının dürüstlük kuralına aykırı olacağı ifade edilmektedir. Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz....

        Bu nedenle davalının resmi senette ödemiş olduğu gösterilen satış bedeli ile tapu harç ve masraflarından oluşan önalım bedelini ödemek suretiyle davacıya önalım hakkı kullandırılabilir....

        ün Belediyeye mürcaat ederek hissedar olduğu parsellerle ilgili imar uygulaması yaptırdığı, yapılan bu işlemin idare mahkemesi kararıyla iptal edildiği, ceza mahkemesinin kararıyla işlemin sakat olduğu anlaşıldığı, davacıya idare mahkemesinin iptal işlemi nedeniyle eski parsellere dönüş için ilgili hukuk mahkemesinde dava açmak üzere süre verilmesi, kabulü halinde tapuda infaz ettirmesi böylece diğer davalıların müstakil parselde paylı malik olacakları davalı üçüncü kişilerin kötü niyetli olduğu iddia edildiğine göre bu durumun kanıtlanması için delillerin toplanması gerektiği, imar işleminde hükümsüzlük ispat edildiğine göre dürüstlük kuralına aykırı ve bu bağlamda hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğundan (HGK. 16.01.2013 gün ve 2012/3-655 E.K. 2013/63) davalı üçüncü kişilerin iyi niyetli olmadıklarının tespit edilmesi halinde önalım hakkının kullanılmasına karar verilmesi, bu nedenle karar düzeltme kabul bozma gerekeceği düşüncesiyle sayın çoğunluğun karar düzeltme red kararına...

          Önalım hakkının açıklanan bu tarifinden anlaşıldığı üzere dava hakkı önalım hakkına konu edilen taşınmazın paydaşına aittir. Paylı mülkiyet nedeniyle doğan önalım hakkı, ancak paylı mülkiyet ilişkisi devam ettiği sürece mevcut olduğundan davacının paydaşlığının yargılama süreci içinde korunması zorunludur. Davacının dava açıldıktan sonra herhangi bir şekilde önalım hakkına konu edilen taşınmazdaki payını kaybetmesi halinde dava hakkı ortadan kalkacağından davanın reddi gerekir. Olayımıza gelince; davacı 08.03.2005 tarihinde açtığı bu dava ile önalım hakkına konu edilen 1817 parsel sayılı taşınmazın 26.11.2004 tarihinde davalıya satılan 27/126 payının önalım hakkı nedeniyle iptali ile adına tescilini istemiştir. Ne varki dosyaya getirtilen Ankara 19....

            Önalım hakkının açıklanan bu tarifinden anlaşıldığı üzere dava hakkı önalım hakkına konu edilen taşınmazın paydaşına aittir. Paylı mülkiyet nedeniyle doğan önalım hakkı, ancak paylı mülkiyet ilişkisi devam ettiği sürece mevcut olduğundan davacının paydaşlığının yargılama süreci içinde korunması zorunludur. Davacının dava açıldıktan sonra herhangi bir şekilde önalım hakkına konu edilen taşınmazdaki payını kaybetmesi halinde dava hakkı ortadan kalkacağından davanın reddi gerekir. Olayımıza gelince; davacı 08.03.2005 tarihinde açtığı bu dava ile önalım hakkına konu edilen 1817 parsel sayılı taşınmazın 26.11.2004 tarihinde davalıya satılan 27/126 payının önalım hakkı nedeniyle iptali ile adına tescilini istemiştir. Ne varki dosyaya getirtilen Ankara 19....

              (AYM, E.1988/7, K.1988/27, 27.09.1988) Önalım bedelinin makul süre içerisinde depo edilmemesi ve vadeli bir mevduat hesabında değerlendirilmemesi nedeniyle davacıyı, amaç dışında zenginleştirecek ve alıcı davalıyı da fakirleştirecek yorum ve sonuçlardan kaçınılmalıdır. Hakkın kullanılması hiç bir zaman davalının zararına olmamalıdır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 734/2.maddesinde "adına payın tesciline karar verilmeden önce" ibaresi bulunmakta olup önalım davalarında paranın nereye ve ne zaman yatırılacağı hakimin takdirine bırakılmıştır. Mahkemeler ise çoğunlukla önalım bedelini nemalandırmaksızın mahkeme veznesine yatırılmasına karar vermektedir. Bunun yerine resmi bir bankanın mevduata uyguladığı en yüksek getiri sağlayacak şekilde vadeli hesaba yatırılmasına karar verilerek paranın değer kaybetmesinin önüne geçilmiş olacaktır....

              UYAP Entegrasyonu