ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/07/2022 NUMARASI : 2021/112 2022/240 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Önalım Hakkından Kaynaklanan) KARAR : Mersin 4....
Davalı şirketin ana sözleşmesinin -------------- başlıklı 8/C maddesinde de pay sahiplerine önalım hakkı tanınmak suretiyle bu türden bir bağlam kuralı öngörülmüştür. Önalım hakkı 6102 sayılı TTK’nunda ayrıca düzenlenmemiş olmakla birlikte, 4721 sayılı TMK 732 vd. maddeleri ile 6098 sayılı TBK 237 vd. maddelerinde düzenlenmiş olup, buna göre yasal önalım hakkı paydaşa bir payın 3.kişiye satılması durumunda, o pay alıcıya neye mal oldu ise o miktar ile belirli süre içinde satın alma yetkisi verir. Dolayısıyla özünde paydaşlar arasındaki müşterek kullanıma yabancıların sokulmasının önlenmesini amaçlayan bu hakkın, sözleşmeye konularak kullanılmasının da kural olarak ancak 3.kişilere devir halinde söz konusu olacağının kabulü gerekir. Aksinin kabulü yani paydaşlar arasındaki devir halinde de kullanılabilmesi için sözleşmede bu hususun açıkça belirtilmesi gerekir....
Mahkemece tensip ile birlikte davacı tarafa “..davacının dava dilekçesindeki beyanı gibi,şimdilik 50.000 TL önalım bedelini 22.2.2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tebliğden itibaren 15 gün içinde bankada açılacak üçer ay vadeli mevduat hesabına yatırması” hususunda süre verilmiş,verilen sürede önalım bedelinin ödenmemesi üzerine davacıya verilen kesin süre içinde de önalım bedeli ödenmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Önalım bedelinin hangi süre içinde ödenmesi gerektiği hususunda MK’nun 732.’nci maddesinde açıklayıcı bir düzenleme bulunmamaktadır. Uygulamada ve Yargıtay içtihatlarında yukarıda yazılı 20.6.1951 gün ve 13/5 sayılı İ.B.K gereğince hükümden önce mahkemece belirlenecek uygun bir zaman içinde depo edilmesi gerektiği kabul edilmiştir. Ancak, önalım bedeli genel olarak tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir....
Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. 5403 sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunu'na 6537 sayılı Kanunla eklenen 8/i maddesi “...Tarımsal arazilerin satılması hâlinde sınırdaş tarımsal arazi malikleri de önalım hakkına sahiptir. Tarımsal arazi, sınırdaş maliklerden birine satıldığı takdirde, diğer sınırdaş malikler önalım haklarını kullanamaz. Önalım hakkına sahip birden fazla sınırdaş tarımsal arazi malikinin bulunması hâlinde hâkim, tarımsal bütünlük arz eden sınırdaş arazi malikine önalıma konu tarımsal arazinin mülkiyetinin devrine karar verir....
Önalım hakkının açıklanan bu tarifinden anlaşıldığı üzere dava hakkı önalım hakkına konu edilen taşınmazın paydaşına aittir. Paylı mülkiyet nedeniyle doğan önalım hakkı, ancak paylı mülkiyet ilişkisi devam ettiği sürece mevcut olduğundan davacının paydaşlığının yargılama süreci içinde korunması zorunludur. Davacının dava açıldıktan sonra herhangi bir şekilde önalım hakkına konu edilen taşınmazdaki payını kaybetmesi halinde dava hakkı ortadan kalkacağından davanın reddi gerekir. Olayımıza gelince; davacı 08.03.2005 tarihinde açtığı bu dava ile önalım hakkına konu edilen 1817 parsel sayılı taşınmazın 26.11.2004 tarihinde davalıya satılan 27/126 payının önalım hakkı nedeniyle iptali ile adına tescilini istemiştir. Ne varki dosyaya getirtilen Ankara 19....
Önalım hakkının açıklanan bu tarifinden anlaşıldığı üzere dava hakkı önalım hakkına konu edilen taşınmazın paydaşına aittir. Paylı mülkiyet nedeniyle doğan önalım hakkı, ancak paylı mülkiyet ilişkisi devam ettiği sürece mevcut olduğundan davacının paydaşlığının yargılama süreci içinde korunması zorunludur. Davacının dava açıldıktan sonra herhangi bir şekilde önalım hakkına konu edilen taşınmazdaki payını kaybetmesi halinde dava hakkı ortadan kalkacağından davanın reddi gerekir. Olayımıza gelince; davacı 08.03.2005 tarihinde açtığı bu dava ile önalım hakkına konu edilen 1817 parsel sayılı taşınmazın 26.11.2004 tarihinde davalıya satılan 27/126 payının önalım hakkı nedeniyle iptali ile adına tescilini istemiştir. Ne varki dosyaya getirtilen Ankara 19....
Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.)...
Dava konusu somut olayda davacı tarafından davalı aleyhine önalım hakkına dayalı ihtiyati tedbir istemli iş bu tapu iptali ve tescil davasının açıldığı sabittir. Uyuşmazlık taşınmazın aynına ilişkindir. Doğaldır ki davacının iddiasında haklı olup olmadığı yargılama sonunda tüm deliller toplandıktan, incelendikten ve değerlendirildikten sonra ortaya çıkacak ve davacının istemi hakkında karar verilecektir. Önalım davasına konu davalı şirket adına kayıtlı hissenin 04/06/2021 tarihinde satış suretiyle devredildiği, davanın 05/10/2022 tarihinde açıldığı, tedbire itiraz eden 3.kişi T4 lehine önalım davasına konu taşınmazlarda davalı adına kayıtlı hisse üzerine 19/11/2021 ve 22/12/2021 tarihlerinde haciz şerhi konulduğu anlaşılmaktadır....
Taşınmazlara ilişkin yasal önalım hakkı Türk Medeni Kanununun 732. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanununun 732. maddesinde, “Paylı mülkiyette bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını tamamen veya kısmen üçüncü kişiye satması hâlinde, diğer paydaşlar önalım hakkını kullanabilirler.”dendikten sonra, 733.maddesinde, “Cebrî artırmayla satışlarda önalım hakkı kullanılamaz. Önalım hakkından feragatin resmî şekilde yapılması ve tapu kütüğüne şerh verilmesi gerekir.Belirli bir satışta önalım hakkını kullanmaktan vazgeçme, yazılı şekle tâbidir ve satıştan önce veya sonra yapılabilir. Yapılan satış, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilir. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her hâlde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer.” denmiştir....
(AYM, E.1988/7, K.1988/27, 27.09.1988) Önalım bedelinin makul süre içerisinde depo edilmemesi ve vadeli bir mevduat hesabında değerlendirilmemesi nedeniyle davacıyı, amaç dışında zenginleştirecek ve alıcı davalıyı da fakirleştirecek yorum ve sonuçlardan kaçınılmalıdır. Hakkın kullanılması hiç bir zaman davalının zararına olmamalıdır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 734/2.maddesinde "adına payın tesciline karar verilmeden önce" ibaresi bulunmakta olup önalım davalarında paranın nereye ve ne zaman yatırılacağı hakimin takdirine bırakılmıştır. Mahkemeler ise çoğunlukla önalım bedelini nemalandırmaksızın mahkeme veznesine yatırılmasına karar vermektedir. Bunun yerine resmi bir bankanın mevduata uyguladığı en yüksek getiri sağlayacak şekilde vadeli hesaba yatırılmasına karar verilerek paranın değer kaybetmesinin önüne geçilmiş olacaktır....