WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

önalım hakkını kullanmak istediğini, açıklanan nedenlerle müvekkillerine yasal önalım hakkının tanınarak davalı üzerindeki taşınmazın müvekkillerinin adına kaydedilmesine karar verilmesini, dava konusu taşınmazın davalı tarafından üçüncü bir kişiye devrini engellemek için ihtiyati tedbir veya davalıdır şerhi konulmasına ve yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Noter aracılılığıyla bildirimde bulunulmamışsa iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6- 358 E, 470 K. sayılı kararı da bu doğrultudadır. 15.05.2014 tarihli ve 29001 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6537 sayılı Kanunun 5. maddesi ile 5403 sayılı Kanuna eklenen 8/İ maddesinin ikinci fıkrası gereğince; "Tarımsal arazilerin satılması hâlinde sınırdaş tarımsal arazi malikleri de önalım hakkına sahiptir. Tarımsal arazi, sınırdaş maliklerden birine satıldığı takdirde, diğer sınırdaş malikler önalım haklarını kullanamaz. Önalım hakkına sahip birden fazla sınırdaş tarımsal arazi malikinin bulunması hâlinde hâkim, tarımsal bütünlük arz eden sınırdaş arazi malikine önalıma konu tarımsal arazinin mülkiyetinin devrine karar verir. Önalım hakkının kullanılmasında Türk Medenî Kanunu hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir....

davası açılmasının hakkın kötüye kullanılması olduğunu, fiilen bölünerek kullanılan taşınmazlardaki pay satışı için yasal önalım hakkı kullanılmasının, dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

İlk derece mahkemesince 14.08.2020 tarihinde yapılan satış nedeniyle açılan önalım davasında önalım bedeli ve masraflar toplamı olan 1.347,70 TL'nin mahkeme veznesine 12.04.2022 tarihinde resmi senette belirtilen bedel depo edildikten sonra davanın kabulüne karar verilmiştir. Davada, önalım bedeli tensip tarihi itibariyle depo ettirilmemiş, satış tarihinden yaklaşık 2 yıl sonra mahkeme veznesine yatırılmış olması nedeniyle satış bedelinin değerinde meydana gelen azalmanın önüne geçilmemiştir. Resmi satış sözleşmesindeki önalım bedelinin makul süre içerisinde depo edilmemesi ve vadeli bir mevduat hesabında değerlendirilmemesi nedeniyle pay satın alan davalıyı fakirleştirecek, önalım hakkını kullanan davacıyı amaç dışında zenginleştirecek yorum ve sonuçlardan kaçınılmalıdır. Hakkın kullanılması hiçbir zaman davalının zararına olmamalıdır....

(AYM, E.1988/7, K.1988/27, 27.09.1988) Önalım bedelinin makul süre içerisinde depo edilmemesi ve vadeli bir mevduat hesabında değerlendirilmemesi nedeniyle davacıyı, amaç dışında zenginleştirecek ve alıcı davalıyı da fakirleştirecek yorum ve sonuçlardan kaçınılmalıdır. Hakkın kullanılması hiç bir zaman davalının zararına olmamalıdır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 734/2.maddesinde "adına payın tesciline karar verilmeden önce" ibaresi bulunmakta olup önalım davalarında paranın nereye ve ne zaman yatırılacağı hakimin takdirine bırakılmıştır. Mahkemeler ise çoğunlukla önalım bedelini nemalandırmaksızın mahkeme veznesine yatırılmasına karar vermektedir. Bunun yerine resmi bir bankanın mevduata uyguladığı en yüksek getiri sağlayacak şekilde vadeli hesaba yatırılmasına karar verilerek paranın değer kaybetmesinin önüne geçilmiş olacaktır....

Bu hakkın kullanılmasıyla şefi yeni bir akit yapmaya hacet kalmaksızın müşteriye hâlef olur” şeklinde açıklanmaktadır.   4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)’nun “Önalım hakkı sahibi” başlıklı 732. maddesinde “Paylı mülkiyette bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını tamamen veya kısmen üçüncü kişiye satması hâlinde, diğer paydaşlar önalım hakkını kullanabilirler” hükmü öngörülmüştür.   Anılan düzenlemede önalım hakkının açık bir tarifi yapılmamakla birlikte temel prensibin mülkiyet serbestisi ve tasarruf yetkisi olduğu gözetilerek paydaşın temlik hakkı sınırlandırılırken bu sınırlandırma sınırlı tutularak sadece satım akitleri için önalım hakkı öngörülmüştür.  ...

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 733. maddesi gereğince; pay satışı yapılması halinde alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığı ile satışın bildirilmesi gerekmektedir ve önalım hakkı pay satışının hak sahibine bildirilmesinden itibaren üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşmektedir. Noter yoluyla bildirim işlemi, pay satan ve alanı uzun süre dava tehdidi altında bulundurmaktan kurtarmaya yöneliktir. Yoksa üç aylık hak düşürücü sürenin başlayabilmesi için noter ihtarı zorunlu değildir. Hak sahibi paydaş, pay satışını öğrendikten sonra üç ay içinde ve nihayet satıştan itibaren iki yıl içinde dava yoluyla önalım hakkını kullanmalıdır. Aksi halde önalım talebi hak düşürücü süreye uğrayarak hakkın düşmesine neden olur. Önalım hakkı ancak satış yapılması halinde kullanılabilir....

Önalım davalarında fiili taksime değer verilmesi için, taksimin yazılı olarak yapılması ya da taşınmazın çok sayıda paydaşının bulunması halinde, tüm paydaşları tarafından fiilen kullanılan bölümlerin olması gerekmez. Davacının ya da önceki malikinin kullandığı ve davalıya pay satan paydaşın kullandığı ayrı ayrı bölümlerin bulunması ve bu şekilde kullanılması yeterlidir. Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması, TMK'nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesinin 22.05.2019 tarih ve 2016/949 Esas, 2019/535 Karar sayılı kararında özetle; ''...Davacının, davaya konu Ödemiş İlçesi, Adagide Mahallesi 4584 parsel sayılı taşınmazda hissedar olduğu, önalım hakkından kaynaklı olarak davalı tapusunun iptali ve davacı adına tescili talepli iş bu davanın açıldığı, Mahkememizce yapılan keşif, alınan bilirkişi raporları ve dinlenen tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarına göre dava konusu taşınmazda fiili taksimin mevcut olduğu, zeminde herkesin sınırlarının belli olduğu, önalım davasına konu payın ait olduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanmasının TMK’nin 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmayacağı, kötüniyet...

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazda, paydaşlardan birisinin payımı 3. kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyetin oluşması ile doğar ve satışla kullanılabilir hale gelir. Yasadan doğan bu hak bazı istisnai hallerde kullanılmaz. Örneğin taksim, bağışlama ve fiili taksim durumunun gerçekleşmesi halinde cereyan etmez. Önalım hakkı alıcıya karşı ancak dava açmak suretiyle kullanılır. TMK’nun 733/3 maddesi hükmüyle yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirme yükümlülüğü getirilmiştir. Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur....

UYAP Entegrasyonu