Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in kendisinin de paydaşı olduğu taşınmazı satın alması nedeniyle adı geçen davalı hakkında ön alım davası açtıklarını, ancak adı geçen davalının bu taşınmazın bir kısım payını ön alım davası açtıldıktan sonra muvazaalı olarak diğer davalı ...'a sattığını öne sürerek tapu kaydının iptalini ve kendisi adına tapuya tescilini talep etmiş, yargılama sırasında da ön alım davası da iş bu dava dosyası ile birleştirilmiştir. Bu durumda temyize konu edilen davanın kaynağını ön alım davası oluşturmakta olup, hükme yönelik temyiz itirazlarını inceleme görevi Yargıtay Yüksek 14. Hukuk Dairesine ait olmakla temyiz incelemesi yapılmak üzere dava dosyasının anılan daire başkanlığına gönderilmesi gerekirse de aynı daire tarafından da gönderme kararı verilmiş olduğundan temyiz inceleme yerinin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmek üzere Yargıtay Yüksek 1.Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 30.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, ön alım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun); a) "Ön alım hakkı sahibi" kenar başlıklı 732 inci maddesi şöyledir: "Paylı mülkiyette bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını tamamen veya kısmen üçüncü kişiye satması hâlinde, diğer paydaşlar ön alım hakkını kullanabilirler." b) "Kullanma yasağı, feragat ve hak düşürücü süre" kenar başlıklı 733 üncü maddesi şöyledir: "Cebrî artırmayla satışlarda ön alım hakkı kullanılamaz. Ön alım hakkından feragatin resmî şekilde yapılması ve tapu kütüğüne şerh verilmesi gerekir. Belirli bir satışta ön alım hakkını kullanmaktan vazgeçme, yazılı şekle tâbidir ve satıştan önce veya sonra yapılabilir. Yapılan satış, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilir....

      Davacı taraf, trampa işleminin muvazaalı yapıldığını iddia etmiş ise de 27.03.2014 tarihli trampa işlemine karşı ön alım hakkını kullandığını belirtmemiş, sadece 01.04.2014 tarihli ve 03.04.2014 tarihli satış işlemlerine karşı ön alım hakkını kullandığını beyan etmiştir. Mahkemece her ne kadar trampa işleminde muvazaa olduğu kabul edilmişse de, davacının tanık olarak dinlenen oğlunun görgüye dayalı olmayan beyanı tek başına muvazaanın kanıtlanması için yeterli değildir. O halde, 27.03.2014 tarihli trampa işleminin gerçekte satış olduğu ispatlanamadığından ayrıca davacı 27.03.2014 tarihli bu işleme karşı ön alım hakkını kullanmadığından, davalının taşınmazda trampa işleminden sonra edindiği hisselere yönelik ön alım hakkına dayalı davanın kabulüne karar verilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır. b.Önalım davasının davalısı önalım hakkına ilişkin taşınmazdaki payı satın almadan önce o taşınmazda paydaş ise bu paydaş hakkında önalım hakkı kullanılamaz....

        Mahkemelerce, ön inceleme tarihi itibariyle resmi senetteki bedelin, satış masraflarıyla birlikte, vadeli bir mevduat hesabında depo edilmesine karar verilerek yargılama sürecinin uzaması nedeniyle ön alım bedelinde meydana gelecek değer kaybının önüne geçilmesi sağlanmış olacaktır. O halde mahkemece yapılması gereken, konusunda uzman bilirkişiden denetime elverişli şekilde rapor alınarak; 25.08.2015 tarihli ikinci satışa ilişkin resmi senette yazılı, satış bedeli ile tapu masrafı toplamı olan 224.400,00 TL'nin ön inceleme tarihi olan 01.04.2016 tarihinden başlayarak bilirkişi incelemesi yapılan tarihe kadar nemalandırılması halinde ulaşacağı değer belirlenerek, bu miktardan depo edilen ve bankada mevcut bulunan (nemalı veya nemasız) miktarlar çıkarılarak aradaki farkın da depo edilen ön alım bedeline ilavesi suretiyle depo kararı vermektir....

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, ön alım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun); a)"Ön alım hakkı sahibi" kenar başlıklı 732 inci maddesi şöyledir: "Paylı mülkiyette bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını tamamen veya kısmen üçüncü kişiye satması hâlinde, diğer paydaşlar ön alım hakkını kullanabilirler. " b)"Kullanma yasağı, feragat ve hak düşürücü süre" kenar başlıklı 733 üncü maddesi şöyledir: " Cebrî artırmayla satışlarda ön alım hakkı kullanılamaz. Ön alım hakkından feragatin resmî şekilde yapılması ve tapu kütüğüne şerh verilmesi gerekir. Belirli bir satışta ön alım hakkını kullanmaktan vazgeçme, yazılı şekle tâbidir ve satıştan önce veya sonra yapılabilir. Yapılan satış, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilir. Ön alım hakkı, satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her hâlde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer."...

            Ön alım hakkı alıcıya karşı ancak dava açmak suretiyle kullanılır. TMK.nun 733/3. maddesi hükmüyle yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirme yükümlülüğü getirilmiştir. Ön alım hakkı satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. Ön alım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Ön alım hakkını kullanan paydaşın, bu payı satın almak isterken tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masraflar toplamından ibaret olan ön alım bedelini depo etmesi gerekir. Ancak, davacı tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir....

              tarafından açılan tasarrufun iptali davasının kabulüne, davacılar ... ile ... tarafından açılan ön alım davasının konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, ..., ... ve ... vekilleri ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece davacılar ... ile ... tarafından açılan ön alım davasının konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, davacı ... tarafından açılan tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmiş ise de verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Zira ön alım davası ile tasarrufun iptali davası arasında bir irtibat bulunmadığı gibi her iki davanın farklı yargılama usullerine tabi olmaları nedeniyle de birlikte görülebilme olanağı bulunmamaktadır. Bu nedenle ön alım davası ile tasarrufun iptali davasının tefrik edilerek her birisinin müstakil bir dava olarak incelenip karar verilmesi gerekirken birlikte incelenip karara bağlanmış olması doğru bulunmamıştır....

                Dava konusu paya yönelik ön alım davasının açıldığı tarih ile ön alım bedelinin depo edildiği tarih arasında uzunca bir zamanın geçtiği; bu süre gözönüne alındığında, ön alım bedelini zamanında depo etmeyerek kullanması nedeniyle davacının amacı dışında zenginleştirildiği, nemalandırılmayan satış tarihindeki miktarın depo edilmesi nedeniyle faiz getirisinden mahrum kalınması oranında davalının da fakirleştiği, bir tarafın diğer taraf zararına azımsanamayacak derecede oransız bir çıkar sağladığı, bu durumun 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olacağı açıktır. Mahkemelerce, ön inceleme tarihi itibariyle resmi senetteki bedelin, satış masraflarıyla birlikte, vadeli bir mevduat hesabında depo edilmesine karar verilerek yargılama sürecinin uzaması nedeniyle ön alım bedelinde meydana gelecek değer kaybının önüne geçilmesi sağlanmış olacaktır....

                  Anılan düzenlemede ön alım hakkının açık bir tarifi yapılmamakla birlikte temel prensibin mülkiyet serbestisi ve tasarruf yetkisi olduğu gözetilerek paydaşın temlik hakkı sınırlandırılırken bu sınırlandırma sınırlı tutularak sadece satım akitleri için ön alım hakkı öngörülmüştür. 22. Yasal ön alım hakkı, paylı mülkiyete konu bir taşınmazın paydaşlarından birinin payını bir üçüncü kişiye satması hâlinde diğer paydaşlara aynı şartlarla bu payın alıcısı olabilme yetkisini veren yenilik doğuran bir haktır. Payın tamamının veya bir kısmının satılması arasında bir fark yoktur. Kişiye değil paya bağlı bir haktır ve kim paydaş olursa bu hakka sahiptir. Ön alım hakkı kullanılınca paydaş payını yasal ön alım hakkını kullanan diğer paydaşa devretme yükümlülüğü altına girmektedir. Böylece ön alım hakkı taşınmaz mülkiyetinin dolaylı sınırlama biçimlerinden birisidir. Bu hak kullanılmadığı sürece ortada bir kısıtlama olmayıp, ön alım hakkının kullanılmasıyla birlikte ortaya çıkar....

                    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, ön alım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun); a)"Ön alım hakkı sahibi" kenar başlıklı 732 nci maddesi şöyledir: "Paylı mülkiyette bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını tamamen veya kısmen üçüncü kişiye satması hâlinde, diğer paydaşlar ön alım hakkını kullanabilirler. " b)"Kullanma yasağı, feragat ve hak düşürücü süre" kenar başlıklı 733 üncü maddesi şöyledir: "Cebrî artırmayla satışlarda önalım hakkı kullanılamaz. Ön alım hakkından feragatin resmî şekilde yapılması ve tapu kütüğüne şerh verilmesi gerekir. Belirli bir satışta ön alım hakkını kullanmaktan vazgeçme, yazılı şekle tâbidir ve satıştan önce veya sonra yapılabilir. Yapılan satış, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilir. Ön alım hakkı, satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her hâlde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer."...

                      UYAP Entegrasyonu