Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez....

    Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....

      KARAR : Talebin kabulüne Taraflar arasındaki vasiyetnamenin açılıp okunması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece talebin kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme kararı mirasçı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. TALEP Erdemli 1. Noterliğinin 17.09.2015 tarihli 2015/263 ... yazısı ile Erdemli Nüfus Müdürlüğü'nce ölümü bildirilen ...'ın ölüme bağlı tasarruf işleminin mevcut olduğu ihbar edilmiştir. II. CEVAP Mirasçılar, 24.11.2015 günlü 1 inci oturumda vasiyetnameye bir diyeceklerinin olmadığını bildirmişlerdir. III. MAHKEME KARARI Mahkemece talebin kabulüne, ... tarafından düzenlenen Erdemli 1. Noterliği'nin 14.09.2010 tarih ve 9507 yevmiye ... vasiyetnamesinin açılıp okunduğunun tespitine karar verilmiştir. IV....

        Mirasbırakan, ancak tasarruf özgürlüğünün sınırları içinde malvarlığının tamamında veya bir kısmında vasiyetname ya da miras sözleşmesiyle tasarrufta bulunabilir. Vasiyetnamenin yorumunda ''irade teorisinden'' yararlanılmaktadır. Vasiyetnamenin yorumunda uygulanacak olan genel kurallar ise; "vasiyetnamenin metnine bağlılık", "mirasbırakanın iradesine bağlılık" ve "dış etmenlerle bağlılık" olmak üzere üç başlık altında toplanmaktadır. Ölüme bağlı tasarrufun yorumlanmasında genel olarak uygulanacak ilk kural, ölüme bağlı tasarrufun metnine bağlı kalınmasıdır. Vasiyetnamenin metninde yer almayan bir olgu ise; vasiyetnamenin yorumu ile var kabul edilemez. Tasarrufun yorumlanmasında uygulanacak bir diğer kural ise; mirasbırakanın iradesine göre yorum yapmaktır. Kural olarak vasiyetnamenin yorumunda, murisin iradesini ayakta tutacak bir yol izlenmeli, azami biçimde murisin iradesinin açığa çıkarılmasına gayret gösterilmeli ve vasiyetnamenin tenfizine imkan sağlanmalıdır....

        Noterliğin'ce düzenlenen 17/11/2000 tarih ve 14124 yevmiye nolu vasiyetname ile yine aynı noterlikçe düzenlenen 17/11/2000 tarih ve 14123 yevmiye nolu vasiyet iptali senedinin ayrı ayrı iptallerine, bu mümkün olmadığı takdirde dava konusu vasiyetnamenin tenkisine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirterek, davanın reddini dilemiştir....

          Bir tasarrufun iptali bir öncekinin yürürlüğe girmesini sağlarsa, süreler iptal kararının kesinleşmesi tarihinden işlemeye başlar. Tenkis iddiası, def'i yoluyla her zaman ileri sürülebilir." hükmünü içermektedir. Yukarıda açıklanan maddelerde ; ölüme bağlı bir tasarruf olan vasiyetnamenin iptali ve tenkisi davalarını açmak için belirtilen süreler, hak düşürücü süre olarak düzenlenmiştir. Ancak gerek 559. maddenin 2. fıkrasında, gerekse 571. maddenin 3. fıkrasında ; vasiyetnameye ilişkin açılmış bir davada hükümsüzlük ve tenkis iddiasının, def'i yoluyla her zaman ileri sürülebileceği belirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde ; istinaf eden davalı vekilinin 19/09/2018 havale tarihli dilekçesiyle ve 19/09/2018 tarihli duruşmada, vasiyetnamenin geçersiz olduğu ve saklı payların ihlal edildiği ifade edilmiştir. Bu beyanların hükümsüzlük ve tenkis def'i niteliğinde olduğu açıktır. Mahkemece, hükümsüzlük ve tenkise yönelik inceleme yapılmadığı anlaşılmaktadır....

          Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedelenen kastının varlığından söz edilemez. ./.. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Medeni Kanunun 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Medeni Kanunun 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....

            Hükümsüzlük, def"i yoluyla her zaman ileri sürülebilir." hükmünü, TMK. 571.maddesi ise; "Tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her halde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer.Bir tasarrufun iptali bir öncekinin yürürlüğe girmesini sağlarsa, süreler iptal kararının kesinleşmesi tarihinde işlemeye başlar.Tenkis iddiası, def'i yoluyla her zaman ileri sürülebilir." hükmünü içermektedir. Yukarıda açıklanan maddelerde; ölüme bağlı bir tasarruf olan vasiyetnamenin iptali ve tenkisi davalarını açmak için belirtilen süreler, hak düşürücü süre olarak düzenlenmiştir. Ancak gerek 559.maddenin 2.fıkrasında, gerekse 571.maddenin 3.fıkrasında; vasiyetnameye ilişkin açılmış bir davada hükümsüzlük ve tenkis iddiasının, defi yoluyla her zaman ileri sürülebileceği belirtilmiştir....

              Mirasbırakan, ancak tasarruf özgürlüğünün sınırları içinde malvarlığının tamamında veya bir kısmında vasiyetname ya da miras sözleşmesiyle tasarrufta bulunabilir. Vasiyetnamenin yorumunda ''irade teorisinden'' yararlanılmaktadır. Vasiyetnamenin yorumunda uygulanacak olan genel kurallar ise; "vasiyetnamenin metnine bağlılık", "mirasbırakanın iradesine bağlılık" ve "dış etmenlerle bağlılık" olmak üzere üç başlık altında toplanmaktadır. Ölüme bağlı tasarrufun yorumlanmasında genel olarak uygulanacak ilk kural, ölüme bağlı tasarrufun metnine bağlı kalınmasıdır. Vasiyetnamenin metninde yer almayan bir olgu ise; vasiyetnamenin yorumu ile var kabul edilemez. Tasarrufun yorumlanmasında uygulanacak bir diğer kural ise; mirasbırakanın iradesine göre yorum yapmaktır. Kural olarak vasiyetnamenin yorumunda, murisin iradesini ayakta tutacak bir yol izlenmeli, azami biçimde murisin iradesinin açığa çıkarılmasına gayret gösterilmeli ve vasiyetnamenin tenfizine imkan sağlanmalıdır....

              Noterliğinin 24.01.2008 tarih ve 01806 yevmiye nolu vasiyetnamenin iptali, olmadığı taktirde mahfuz hissesinin saklı payı oranında iptali için iş bu davayı açtığını ancak davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacının vasiyetnamenin iptali davasını süresinde açmadığını, vasiyetnamenin murisin gerçek iradesini taşıdığını, davacının her ne kadar vasiyetname düzenletilirken müvekkilinin de eşinin yanında bulunduğunu iddia etmekte ise de bunun iftira olduğunu, gerekirse vasiyetnamede ismi geçen tanıklar ve noter görevlileri dinletildiğinde gerçeklerin ortaya çıkacağını, bu sebeplerle davacının vasiyetnamenin iptali isteğinin yasal dayanaktan yoksun bulunduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu