Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıda açıklanan maddelerde; ölüme bağlı bir tasarruf olan vasiyetnamenin iptali ve tenkisi davalarını açmak için belirtilen süreler, hak düşürücü süre olarak düzenlenmiştir. Ancak gerek 559. maddenin 2. fıkrasında, gerekse 571. maddenin 3.fıkrasında; vasiyetnameye ilişkin açılmış bir davada hükümsüzlük ve tenkis iddiasının, defi yoluyla her zaman ileri sürülebileceği belirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde; davalılardan ... 29.12.2011 tarihli dilekçesi ve bilirkişi raporuna itiraz dilekçeleri ile TMK 599/son (743 sayılı MK 501/son) maddesi uyarınca vasiyetnamenin hükümsüz olduğundan bahisle iptal defi ileri sürmüş olup, temyiz dilekçesinde de bu hususu yinelemiştir....

    CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davacılar tarafından sözkonusu davada müteveffa kızı T3 da davalı olarak gösterilmiş ise de bu durum usul ve yasaya aykırı olduğunu, müteveffa tarafından T3' a bırakılmış bir miras bulunmadığından bu davada husumeti bulunmadığını ve davanın T3 yönünden husumetten reddi gerektiğini, davacının taleplerinin tam olarak anlaşılmadığını, vasiyetnamenin iptali ve tenkis mi talep edildiğini veyahut muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil davası mı olduğunun anlaşılamadığını, ortada henüz devredilmiş ve tapu veya tasarruf işlemi bulunmadığından muvazaaya konu olabilecek bir husus bulunmadığını, iptali istenecek bir tasarruf olmadığını, davacılar tarafından sunulan vasiyetname iptali ve tenkis talepleri için ayrı ayrı hak düşürücü süre ve zaman aşımı süreleri dolmuş olduğundan tüm talepler yönünden ayrı ayrı zamanaşımı def' i ve hak düşürücü süre itirazlarının olduğunu, sözkonusu vasiyetname sayılı iptal sebeplerinin hiçbirini taşımadığı gibi zaten davacılar tarafından...

    Mirasbırakan, sağlararası veya ölüme bağlı tasarrufu ile,tasarruf edebileceği kısmı aştığında, saklı payı zedelenen mirasçı, iflası halinde iflas idaresinin veya mirasın geçtiği tarihte kendisine karşı ellerinde ödemeden aciz belgesi bulunan alacaklıların ihtarına rağmen tenkis davası açmazsa, iflas idaresi veya bu alacaklılar, alacaklarının elde edilmesi için gerekli oranda ve mirasçıya tanınan süre içinde tenkis davası açabilirler. (TMK. md. 562/1) Görüldüğü gibi, yasada öngörülen ihtar koşuluna uyulmak suretiyle alacaklılar veya iflas halinde, iflas idaresi, saklı payına tecavüz edilen mirasçıya tanınan süre içinde tenkis davası açabilirler. Türk Medeni Kanununun 571. maddesine göre, tenkis davası açma hakkı mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her halde, vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer....

      anne T5 ilaç, reçete, hastane, yemek, ev vb. işlerinin hepsini yapan kızı T3 zorlama yoluyla annesini ölüme bağlı tasarruf yapmaya ikna ettiği; bu sebeple vasiyetnamenin iptali gerektiğini bu istemin mahkemece kabul edilmediği gibi diğer talebi olan Müvekkilin saklı payını zedeleyen mirasbırakana ait belirli mal vasiyetinin yasal sınırlara çekilerek tenkis yapılması talebin de gerekçelendirmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

      Miras bırakan Akçaabat Noterliğinin 03/02/2015 tarih ve 01685 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde vasiyetnamesi ile malvarlığını davalılara vasiyet etmiş, temlik dışı mal varlığı tespit edilmemiştir. TMK'nın 561. maddesindeki "Saklı pay sahibi mirasçılara ölüme bağlı tasarrufla yapılan ve tasarruf edilebilir kısmı aşan kazandırmaların onların saklı paylarını aşan kısmı orantılı olarak tenkise tâbi olur." hükmü gereğince miras bırakanın tasarruf edilebilir kısmı aşan ve davacının saklı payını ihlal eden kazandırmalar tenkise tabidir. İlk derece mahkemesince murisin dava konusu vasiyetname ile tüm malvarlığı üzerinde tasarrufta bulunduğu ve dava konusu vasiyetnamenin davacının saklı payı dışında yerine getirileceği göz önünde alınarak, tenkis davası şartları yönünden inceleme ve değerlendirme yapılması usul ve yasaya uygundur....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesi ile özetle; Yerel mahkemece vasiyetnamenini iptali yönünden davanın reddine, tenkis talepleri açısından kabulüne karar verildiğini, vasiyetnamenin yapıldığı tarih itibariyle muris Ruziye Alkan'ın vasiyetname yapma ehliyetine sahip olmadığı, vasiyetname yaptığı tarih itibariyle 80 yaşının üzerinde olup yaptığı işlemin sonuçlarını idrak edebilecek akıl ve ruh sağlığına sahip bulunmadığı, davalıların baskısı ve cebri ile vasiyetnameyi düzenlediği sübut bulduğu halde vasiyetnamenin iptal edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tenkis açısından davacının mahfuz hissesinin 1/3 iken hatalı hesaplama ile 1/6 kabul edilip bunun üzerinden tapu iptali ve tesciline karar verilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu ayrıca vekalet ücreti hesaplamasında da hataya düşüldüğünü beyan ederek yerel mahkemece verilen kararın kaldırılmasını davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

      Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....

        vasiyet etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu beyanla dava konusu vasiyetnamenin murisin ölüme bağlı tasarrufa ehil olmaması nedeniyle iptaline, bu mümkün değilse müvekkilin saklı pay sahibi yasal mirasçı olması nedeniyle dava konusu ölüme bağlı tasarrufun müvekkilin saklı pay oranında tenkisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; tenkis hesabı yapılırken vasiyetnamelere konu edilen 38 nolu ve 116 nolu daireler ile birlikte davalı ...'ye ait 118 nolu daire ve yine davalı ...'nin muris ...'den noter devir sözleşmesi ile 17.09.2002 tarihinde satın aldığı 34 VH 0050 plakalı aracın değerleri hesaplanmıştır. Tenkis davası, TMK'nun 560-562 maddelerinde düzenlenen, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen gerek ölüme bağlı ve gerekse sağlararası kazandırmalarının kural olarak saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar tarafından mirasbırakanın tasarruf edebileceği sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu davalardandır. Bu yönüyle bakıldığında tenkis davası Miras Hukukuna özgü bir iptal davası olarak kabul edilmelidir. (G...., Miras Hukuku, ..., 2003, s.305). Tenkis, açıkladığımız sebeplerle saklı payın yaptırımıdır (H.Hatemi, Miras Hukuku, ..., 2004, s.23)....

          Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığını objektif ve subjektif unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Medeni Kanunu'nun 565. maddesinin 1, 2 ve 3.bentlerinde gösterilenler ) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Medeni Kanunu nun 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hissesinden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....

            UYAP Entegrasyonu