Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/209 sayılı dosyası ile 21/02/2017 tarihinde haberdar olduklarını, davaya konu vasiyetname baskı ve dayatma ile düzenlendiğini ve geçersiz olduğunu, açıklanan nedenle davaya konu vasiyetnamenin iptaline, vasiyetnamenin iptali mümkün olmadığı takdirde vasiyete konu malların, gayrimenkullerin, hak ve alacakların tenkisine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Vasiyetname ile eldeki dosyanın davacısına ve davalılar T4 ve T3 kazandırmada bulunulduğu dikkate alındığında tenkis davasının muhatabı davalılar T4 ve T3'dır. Davalılar T4 ve T3 vekili davacının tenkise yönelik açıklama dilekçesine cevapları ile zamanaşımı defiinde bulunmuş olup, dava dilekçesinin tenkis yönünden yeterli açıklıkta bulunmaması nedeni ile davalıların zamanaşımı defii mahkememizce süresinde kabul edilmiştir. Yukarıda izah edilen nedenlerle davacının muvaza nedeniyle vasiyatnamenin iptali ve tapu iptali tescil davasının esastan, Davacının tenkis davasının zamanaşımı nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle; 1- Davacının muvaza nedeniyle vasiyatnamenin iptali ve tapu iptali tescil davasının esastan REDDİNE, 2- Davacının tenkis davasının zamanaşımı nedeniyle REDDİNE, ..." şeklinde karar verilmiştir....

Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....

Mirasçılık ve mirasın geçişi, miras bırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir.(4722 sayılı Yürürlük K. M. 17 ) Miras bırakan Hatice 28.12.2008 tarihinde ölmüştür. Dava, murisin ölüme bağlı tasarrufu ile davalıya yaptığı kazandırmanın tenkisi isteğine ilişkindir. Tenkis davasında terekenin aktif ve pasifinin değerlendirilmesi ve saklı paya el atmanın bulunup bulunmadığının belirlenmesi için terekenin aktifinde bulunan gayrimenkullerin değerinin ölüm tarihine göre ayrı ayrı belirlenmesi gerekir. (TMK. 506 ve devamı) Murisin ölüm tarihine göre de 4721 sayılı Kanunla düzenlenen saklı pay miktarları esas alınmalı; faizin başlangıcının karar tarihi olması gerekmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporu bu esaslar doğrultusunda hazırlanmamıştır. Tenkis davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlararası karşılıksız kazandırmalarının yasal zemine çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır....

    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile vasiyetnamenin davacı ...’ın saklı payına yapılan 4.606 TL müdahale kapsamında iptaline dair verilen karar, tarafların temyizi üzerine Dairece verilen 05/07/2018 tarihli ve 2016/20396 E. 2018/7654 K. sayılı kararla; davacı ... yönünden olumlu olumsuz bir karar verilmediği, vasiyetnamenin iptali isteminin reddine ilişkin kararın ara kararla verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, vasiyetnamenin ehliyetsizlik ve irade sakatlığı nedenleriyle iptali talep edilmişse de gerekçede irade sakatlığına yönelik herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, bu sebeplerle ileri sürülen iptal sebepleri incelenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği, gerekçesiyle bozulmuştur....

      Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....

      tenkis hesabında dikkate alınması gerektiği belirtilerek, mahkemece tenkis hükümleri çerçevesinde inceleme yapılıp davalılara ölüme bağlı tasarrufla yapılan kazandırmanın tasarruf edilebilir kısmı aşıp aşmadığı ve davacının saklı payına el atılıp atılmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....

        İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilinin 23/06/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 1- Öncelikli talepleri olan vasiyetin iptali taleplerinin mahkemece reddedildiği, daha sonra terditli talepleri olan tenkis taleplerinin kısmen kabulüne karar verildiğini, verilen kararın usul ve yasaya, hakkaniyet ilkelerine aykırı olup, iş bu kararın kaldırılması "vasiyetnamenin iptali" taleplerinin başta olmak üzere davanın tümden kabulüne karar verilmesi gerektiğini; Şöyle ki; Ölüme bağlı tasarrufların iptali ve tenkisi Türk Medeni Kanunun 557. ve devamı maddelerinde düzenlendiğini, bu düzenlemelere göre; ölüme bağlı bir tasarruf ancak; tasarruf miras bırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa, tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlâka aykırı ise ve tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa iptal edilebileceği, bu açıklamalar ışığında daha...

        Noterliği'nin 20.07.2006 tarih ve 22896 yevmiye sayılı, Düzenleme Şeklinde Vasiyetnamenin İptaline ilişkin talebinin REDDİNE; 2-Davacının, tapu iptali ve tescil talebinin REDDİNE, 3-Davacının tenkis talebinin KABULÜ ile, Hesap bilirkişisi Av....'ın 03.08.2015 tarihli hesap raporuna göre, toplam:821.350,41 TL.nın; 168.379,68 TL.nın, davalı ...'den, 130.175,72 TL.nın, davalı ...'den, 229.997,72 TL.nın, davalı ...'den, 222.176,07 TL.nın, davalı ...'den ve 70.621,22 TL.nın, davalı ... ... (...)'...

          Mahkemece, murisin vasiyetnameyi düzenlerken gayet açık ifadeler kullandığı ve üzerinde herhangi bir baskı bulunmadığı, bilincinin yerinde olduğu, başkaca da kanunda öngörülen ölüme bağlı tasarrufun iptalini gerektiren herhangi bir durumun olmadığı gerekçesi ile vasiyetnamenin iptali talebinin reddine; Tenkis davasının kabulüne, vasiyetnamenin tenkisine, 20.598,21 TL'nin davalı ...'den alınarak davacı ...'e verilmesine, diğer davacı ... davasını takip etmeyerek davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinden ... açısından karar verilmesine yer olmadığı cihetine gidilmiş, hüküm, süresinde davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir....

            UYAP Entegrasyonu