"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi İstem; Kurum tarafından açılan dava yönünden itirazın iptaline, hak sahibince açılan dava yönünden ise ölüm aylığının kesilmesi ve borç tahakkuku yönündeki Kurum işleminin iptali ile yeniden aylık bağlanması gerektiğinin tespitine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde Kurum tarafından açılan dava reddedilip, hak sahibince açılan davada istem aynen hüküm altına alınmıştır. Hükmün, Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
maddelerinde yapılan değişiklik ile 06.08.2003 tarihi itibariyle ölen sigortalıların ana ve babasına gelir ve aylık bağlanmasının bunların 2022 sayılı Kanuna göre bağlanan aylıklar hariç olmak üzere sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışması olmaması ve bu kuruluşlardan her ne ad altında olursa olsun gelir ve aylık almamalarına bağlı bulunduğu bu nedenle müvekkillerinin birden fazla dosyadan aylık almalarına imkân bulunmadığı gerekçe gösterilerek ölüm aylığının iptal edildiği cevabı verildiğini, yersiz ödenen aylıkların tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, Kurumun 506 sayılı Kanun’da yapılan değişikliği geçmişe yürüterek uygulamak istediğini oysa 06.08.2003 tarihinde yapılan değişiklik öncesinde ve sonrasında ölüm aylığı ve ölüm gelirinin beraber alınmasına bir engel bulunmadığını, bu nedenle ölüm aylığının iptali kararının hatalı ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere ölüm aylığının kesilmesi kararının iptali ile ölüm geliri ve ölüm...
İş Mahkemesi KARAR A) Davacı İstemi: Davacı; 5510 sayılı Yasa'nın 56/2.fıkrası uyarınca boşandığı eşi ile birlikte yaşadığının tespit edilmesi nedeni ile ölüm aylığının kesilmesine ilişkin davalı Kurum işleminin iptali ve yetim aylığının devamına ve aylığın ödenmeyen tarihlerden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. B) Davalı Cevabı: Davalı SGK vekili özetle; kurum işleminin yerinde olduğunu ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı: İlk derece Mahkemesince; “... ....
Birleşen dava ile yaşlılık aylığından yapılan kesintilerin iadesini ve ölüm aylığının iadesine ilişkin işlemin iptalini, davalı Kuruma borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile, 2012/81 E sayılı dosya yönünden; davacının yaşlılık aylığına hak kazandığı 01/01/2010 tarihinden yönetim kurulu üyeliği ve ortaklığının devam ettiği 07/03/2012 tarihleri arasında yaşlılık aylığından sosyal güvenlik destek primi kesilmesine ilişkin işlemin yerinde olması sebebiyle bu işlemin iptaline ilişkin talebin reddine, davacının 07/03/2012 tarihi itibariyle yönetim kurulu üyeliği sona erdiğinden bu tarihten itibaren sosyal güvenlik destek primi kesintisi yapılması işleminin iptaline, davacının çocukları ... ve ...'nun yetim aylığının kesilmesine ve 10/05/2003-29/05/2008 tarihleri arasında ödenen yetim aylıklarının yersiz ödeme olduğu yönündeki kurum işleminin iptali isteminin işlem yerinde olduğundan reddine. Söz konusu aylıkların davacı ... ...'...
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşamadığını, kurum işleminin usulsüz olduğunu, eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulduğunu, davanın kabulü gerektiğini, müvekkilinin mağdur olduğunu, kararın usul ve yasa hükümlerine aykırı olduğunu belirterek, kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; ölüm aylığının kesilmesi işleminin iptali, kuruma borçlu olmadığının tespiti ile ölüm aylığının kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanması istemine ilişkindir....
Dava, hak sahibi konumundaki davacının aldığı ölüm aylığının kesilmesi işleminin iptali ile borç olarak çıkartılan tutarın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Hakkında verilen boşanma kararı 10.11.1992 tarihinde kesinleşen hak sahibine, yaşamını yitiren sigortalı annesi üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle Kurumca 01.11.2008 tarihi itibarıyla kesilerek, 01.11.2013-30.11.2014 tarihleri arasında yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır....
Davacının, 13.09.1994 tarihinde eşinden boşandığı, babasının 12.02.1994 tarihinde vefat ettiği, davacının babasından dolayı ölüm aylığı almak için Kuruma müracaat ettiği, Kurumca davacıya ölüm aylığı bağladığı, yapılan bir ihbarı değerlendiren Kurum kontrol memurlarının, davacının adresinde ve diğer kayıtları üzerinde inceleme yaptığı, inceleme sonucunda Kurum kontrol memurlarınca düzenlenen raporda; “davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşadığı tespit edildiğinden, davacı hakkında 5510 sayılı Kanunun 56/2. maddesi uyarınca işlem yapılması gerektiğinin” belirtildiği uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, davacının ihtilaflı dönem boşandığı eşi ile birlikte yaşayıp yaşamadığı ve buna bağlı olarak ölüm aylığının kesilmesi ve borç çıkarılmasına ilişkin Kurum işleminin yerinde olup olmadığına ilişkindir. Davanın, yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56'ncı maddesinin ikinci fıkrasıdır....
Uyuşmazlık, davacının ihtilaflı dönem boşandığı eşi ile birlikte yaşayıp yaşamadığı ve buna bağlı olarak ölüm aylığının kesilmesi ve yersiz aylık ve yersiz tedavi gideri ödendiği gerekçesi ile borç çıkarılmasına ilişkin Kurum işleminin yerinde olup olmadığına ilişkindir. Kurum kontrol memurlarınca düzenlenen raporda, davacının mernis adresinde boşandığı eşi ile birlikte yaşadığının komşusu tanıklarca beyan edildiği anlaşılmaktadır. Davanın, yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56'ncı maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı bağlanan ölüm aylığının kesilerek yapılan ödemelerin ölüm gelirinden kesilmesi ve yeni ödeme nedeniyle borç çıkarılmasına ilişkin davalı kurum işleminin iptaliyle ölüm aylığından yapılan kesintilerin kesinti tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 08/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA Davacı davalı Kurumun müvekkilinin eşinden dolayı almakta olduğu ölüm aylığının kesilmesi ve yersiz ödeme olarak tahakkuk ettirilen borç çıkarmaya yönelik işleminin yerinde olmadığının tespiti ve iptali ile davacı müvekkiline ölüm aylığının ödenmesine devam edilmesine, kesilen aylıkların yasal faizi ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 04.10.0222 tarihli ve 2020/1137 Esas, 2022/370 Karar sayılı kararıyla; Dosya kapsamından; davacı ... ile eşi ... arasında Şişli 3. Aile Mahkemesinin 2004/748 esas sayılı dosyası üzerinden boşanma davası görülmekte iken ......