SSK sicil nolu sigortalısı olduğunu, 4a kapsamında hizmetinin 1068 gün olduğunu, ayrıca ... bağ. no.lu hizmetinin bulunduğunu, murisin SSK hizmeti başlangıcı 18.06.2008 ölüm tarihinin ise 26.06.2020 olduğu ve Kanunda aranan 5 yıl ve 900 gün şartının yerine getirdiğinden dolayı SSK 4a hizmeti tek başına davacılara ölüm aylığı bağlanması için yeterli olduğunu, 17.07.2020 tarihinde hizmet birleştirmeksizin 4a kapsamında ölüm aylığı bağlanması talebinde bulunulduğunu, Kuruma herhangi bir taleplerine olmamasına rağmen 2829 sayılı hizmet birleştirme Kanunu'na göre Bağ-Kur hizmetini birleştirme işlemi yaparak Bağ-Kur prim borcu ödenmesi halinde işlem yapılacağını 11.09.2020 tarih ve 10801735 varide sayılı cevabi yazı ile belirterek, taleplerini reddettiklerini, bu nedenlerle Bağ-Kur hizmetin birleştirmeye ilişkin işleminin iptali ile Bağ-Kur hizmeti birleştirilmeksizin murisin 4a kapsamındaki hizmetlerine göre davacıların ölüm aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini talep ve dava...
Bu durumda olanların gelir ve aylıkları yazılı istek tarihini takibeden aybaşından itibaren başlar." hükmünü içermekte ve bu madde hükmüne göre davacıya tahsis talep tarihini takip eden ay başından itibaren ölüm aylığı tahsisi gerekmekte ise de, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa'nın 97. maddesinin 1. fıkrasının “Bu Kanun'da aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazası, meslek hastalığı, vazife malûllüğü ve ölüm hallerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların, hakkın kazanıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde istenmeyen kısmı zamanaşımına uğrar.” düzenlemesi karşısında, tahsis talep tarihinden geriye yönelik beş yıllık dönem içindeki ölüm aylıklarının istenebileceği belirgin bulunmakla ve anılan Yasa'nın yürürlük tarihi de gözetildiğinde, davacının ölüm aylığı başlangıç tarihinin 01.10.2008 tarihi olduğunun gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, hizmet birleştirmesi yapılmaksızın 506 sayılı Yasa ile 5510 sayılı Yasa'nın 4/1-a maddesi kapsamındaki süreler dikkate alınarak ölüm aylığı bağlanması istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının eşinin 25/09/2011 tarihinde, babasının ise 08/01/1987 tarihinde vefat ettiği, her ikisininde 506 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı aldıkları, davacıya eşinden dolayı ölüm aylığı bağlandığı, davacının işine ait sigorta sicil dosyasının getirtilmediği, babasından dolayı da ölüm aylığı bağlanması talebinde bulunduğu, Kurumun ise talebi reddettiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 68/VI. maddesi hükmüne göre, babasından ölüm aylığı alan kız çocuğunun evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanması halinde bu aylıklardan fazla olanı ödenecektir....
Mahkeme, davacının kocasından dolayı Bağ-Kur'dan ölüm aylığı alırken; aynı zamanda Sosyal Sigortalar Kurumundan, babasının ölümü nedeniyle, ölüm aylığı alamayacağı kanaati ile davanın reddine karar vermiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kocasının 27.11.1998 tarihinde ölümü üzerine kendisine Bağ-Kur tarafından ölüm aylığı bağlanan davacının, 27.03.1999 tarihinde babasının da ölümü üzerine; davalı Kurumca bağlanan ölüm aylığının kesilmesi sebebiyle, tekrar bağlanıp bağlanamayacağı noktasında toplanmaktadır. Davacının babası yukarıda söylendiği gibi, 27.03.1999 tarihinde ölmüştür. Davacı 09.04.1999 tarihinde Sosyal Sigortalar Kurumuna ölüm aylığı bağlanması için başvurmuştur. Davalı Kurum, 01.04.1999 tarihinde davacıya ölüm aylığı bağlamıştır. Sosyal Sigortalar Kurumunun eşinden dolayı Bağ-Kur tarafından ölüm aylığı aldığı gerekçesiyle, davacının babasından dolayı aldığı ölüm aylığını, 2004 vılında kesmiştir....
ÖLÜM AYLIĞISAĞLIK SİGORTASI"İçtihat Metni" Davacı, ölen eşi Nadir 'dan dolayı ölüm aylığı bağlanmasına ve sağlık sigortasından yararlandırılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı, ölen eşinden dolayı ölüm aylığı bağlanması ve sağlık sigortasından yararlanması gerektiğinin tespitini istemiş; Mahkemece, ölümün gerçekleştiği 27.10.2003 tarihini takip eden aybaşı olan 01.11.2003 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması ve sağlık sigortasından yararlanması gerektiğinin tespitine karar vermiştir. Alman uyruklu olan davacı ile sigortalının resmen evli olduğu, ilgili nüfus idaresinden celbedilen nüfus kaydı içeriğinden açıkça anlaşılmaktadır....
Davacı vekili müvekkilinin 24.10.1998 tarihinde ölen eşi Alim Yıldırım’dan dolayı ölüm aylığı almakta olduğunu, babası İsmail Kaşıkçı’nın ise 06.05.1979 tarihinde vefat ettiğini, ölen babasından da aylık bağlanması amacıyla 21.04.2014 tarihli dilekçe ile Kuruma başvurduğunu, ancak tahsis talebinin reddedildiğini, 02.07.2005 tarihli ve 5386 sayılı Kanuna eklenen Geçici 91. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarına göre davacının hem eşinden hem de babasından ölüm aylığı alabilme koşullarının mevcut olduğunu ileri sürerek babasından dolayı tarafına ölüm aylığı bağlanması talebinin reddine dair davalı Kurum işleminin iptali ile eşinin ölüm tarihi olan 24.10.1998 tarihinden itibaren babasından da tarafına ölüm aylığı bağlanmasının mümkün bulunduğunun ve ölüm aylığı talebinin kabulünün gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, davacının 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı iken 28.09.2007 tarihinde vefat eden eşinden dolayı aldığı ölüm aylığının yanında ayrıca 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı iken 12.07.1996 tarihinde vefat eden babasından dolayı da ölüm aylığı bağlanması istemine ilişkindir. Yerel mahkemece 506 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 91. madde gereği 06.08.2003 tarihinden önce ölen babasından dolayı hak sahibi olan davacının eşinden ölüm aylığı almakta olsa dahi evliliğinin ölüm sebebi ile son bulmasından sonra babasından da ölüm aylığı talep etme hakkına sahip olması nedeniyle 09/09/2013 tarih ve 1260607 sayılı kurum işleminin iptali ile davacıya ölen eşinden dolayı bağlanan gelirin yanı sıra babası Osman Adakoğlu'dan da yetim aylığı bağlanabileceğinin tespitine karar verilmiştir....
IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME: Dava, eşi üzerinden hak sahibi sıfatıyla ölüm aylığı alırken, Bağkur sigortalısı babası üzerinden aylık bağlanması istemine ilişkindir. 19.07.2018 tarihinde vefat eden 4a sigortalısı eşi üzerinden 5510 sayılı Kanun hükümleri gereğince kendisine ölüm aylığı bağlanan davacının, hak sahibi kız çocuğu sıfatı ile de 23.6.1994 tarihinde ölen 1479 sayılı Kanuna tabi sigortalı babası üzerinden de ölüm aylığı bağlanması talebi ile kuruma yaptığı başvurunun reddedilmesinden sonra iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağı malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasına ilişkin geçiş hükümlerini düzenleyen 5510 sayılı Yasa'nın geçici 1. maddesidir....
den dolayı da ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, karar verilmiştir. TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ: Davalı Kurum vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur. IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME: Dava, eşi üzerinden hak sahibi sıfatıyla ölüm aylığı alırken, Bağkur sigortalısı babası üzerinden aylık bağlanması istemine ilişkindir. 09.03.2019 tarihinde vefat eden 4a sigortalısı eşi üzerinden 5510 sayılı Kanun hükümleri gereğince kendisine ölüm aylığı bağlanan davacının, hak sahibi kız çocuğu sıfatı ile de 22.4.1987 tarihinde ölen 1479 sayılı Kanuna tabi sigortalı babası üzerinden de ölüm aylığı bağlanması talebi ile kuruma yaptığı başvurunun reddedilmesinden sonra iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağı malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasına ilişkin geçiş hükümlerini düzenleyen 5510 sayılı Yasa'nın geçici 1. maddesidir....