Birleşen Kdz.Ereğli 2.İş Mahkemesinde açılan 2018/195 E. 2018/267 K.sayılı dosyasında davacılar AYÇA, SIRMA ve T5'a vekaleten sunmuş olduğu dava dilekçesinde davacı vekili; iş bu mahkememiz dosyası ile birleştirilmesini talep ettiği, birleştirilmesini talep ettiği dosyanın meydana gelen zararların tazmini amacıyla açıldığını bildirerek T4 için 1 TL, T5 için 1,00 TL ve T3 için 1,00 TL maddi tazminat alacağının iş kazası ölüm tarihi olan 07/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir....
un 21.10.2007 tarihinde davalı iş yerindeki makinelerin bakımını yaptığı sırada bilincini kaybedip ölümü ile sonuçlanan olayın iş kazası olduğunun tespitini talep etmiştir. II.CEVAP 1.Davalı Kurum vekili, olayın iş kazası olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. 2.Dahili davalı şirket vekili, zamanaşımı süresinin dolduğunu, işçinin ölümü ile işveren eylemleri arasında illiyet bağı bulunmadığını, ölüm nedeninin saptanamadığını, olayın iş kazası olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, eşinin 11/12/1989 tarihinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespitiyle gelir bağlanmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde yetkisizlik nedeniyle davanın reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, iş kazasının ve davacının iş kazası ölüm gelirine hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, dava dosyasının Ankara İş Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Davalı Kurum vekili süresi içinde yetki itirazında bulunmuştur....
nun kaza sırasında 69 yaşında olduğu ve kazadan sonra sadece 10 gün hastanede kaldığını ve tedavi olduğunu, tedavi sonrası evinde günlük hayatına devam ettiğini, meydana gelen ölüm olayı ile dava konusu kaza arasında uygun illiyet bağı bulunmadığından müvekkili sigorta şirketinin tazminat sorumluluğunun doğmadığını, bu nedenle davacıların tazminat talebinin reddedildiğini, ceza mahkemesinin kararının kusur ve zarar miktarının tespiti yönünden hukuk mahkemesini bağlayamayacağını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olarak işletilmesi gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur. Davalılar ... ve .... cevap dilekçelerinde özetle; dava konusu kaza sonucu yaralanma ve ölüm olayı arasında hiç bir ilgi bulunmadığını, ,davacıların murisi hayatta ikin helalleştiklerini, tüm masraf ve zararlarını karşıladıklarını beyanla haksız kazanç sağlamaya yönelik davanın reddini savunmuştur....
ın 10.02.1963 tarihinde iş kazası sonucu vefat ettiğini, 27.09.2009 tarihinde eşi vefat eden davacı babasından iş kazası ölüm sigortasından gelir bağlanması talebi ile davalı kuruma başvuru yaptığını, davalı kurumun 11.08.2018 tarihinde de yapmış olduğu başvuruya cevap vermediğini belirterek davacıya iş kazası-meslek hastalığı ölüm sigortasından gelir bağlanması gerektiğinin tespiti ile bağlanması gereken aylıklardan fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1,00 TL'nin ödenmesi gereken tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. II.CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın süresi içerisinde açılmadığını. Kuruma başvuru şartının gerçekleşmediğini ve kurum işleminin yerinde olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davada zamanaşımı olduğunu ve davanın mükerrer olarak açıldığını, ölümün olayla bir ilgisinin bulunmadığını, ölümün iş kazası sonucu olmadığını, olayda tespit olunan maluliyet arasında uygun neden-sonuç bağının bulunmadığını, müteveffanın kusurlu olduğunu, dikkatsiz ve tedbirsiz çalıştığını, bu nedenle maluliyetin ortaya çıktığını, dava konusu olayda müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, kusurun tamamının kaza geçiren işçide olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Dava, trafik kazası nedeniyle kaza sonrasında ölen oğlunun desteğini kaybeden davacı tarafından kazaya karışan aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasını yüklenen sigorta şirketine karşı açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkememizce bu kapsamda, dava konusu trafik kazasına ilişkin ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın .../... soruşturma ve .../... karar sayılı dosyası celp edilerek incelendiğinde, meydana gelen ölümün tamamen maktulün kendi dikkatsiz ve tedbirsiz davranışından kaynaklandığı, olaya ilişkin herhangi bir kimseye atfı kabil taksir düzeyinde dahi bir kusur izafe edilemeyeceği, ölüm olayına maktulun kendi iradi ve doğa ve yol şartlarının etkisi dışında, herhangi bir kişinin etkisinin olmadığı adli açıdan bir suç oluşmadığı belirtilerek kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır. Kumluca ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin .../... Esas .../... Karar sayılı dosyasının incelenmesinde vefat eden ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplere göre davacı ... Sıvacı vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, geçirdiği iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerinin(eş,anne,baba ve kardeş) maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir....
Yük Arabacıları Derneği Başkanlığının 27/01/1973 tarihinde 271 üye sırasında yapılan kaydının ve buna bağlı Bağkur sigortalılığının geçerli olduğunun tespiti ile davacıya 1479 sayılı yasanın ölüm sigortasını düzenleyen 40 ve müteakip maddeleri gereğince ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiş ise de dava dilekçesindeki sonucun davacıya ölüm aylığı bağlanması talebini içermediği ve mahkemece talep aşılarak karar verildiği açıktır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının l.bendinin tümüyle silinerek yerine, “Davanın kabulü ile; Davacının murisi ...'ın ......