WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE: Açılan dava gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine ilişkin sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi çerçevesinde ulaştığı değerin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda arsa malikleriyle diğer davalılar arasındaki sözleşmenin adi ortaklık sözleşmesi niteliğinde olduğu, bu nedenle davalıların yapılan sözleşmede birlikte sorumlu oldukları gerekçesiyle bilirkişi raporuyla hesaplanan 219.246,00 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermiştir. Davacı tarafından dava dilekçesiyle AKS .....A.Ş. Davalı olarak taraf gösterilmişken bu davalının iflas etmiş olması nedeniyle, bu davalı yönünden tefrik kararı verildiği görülmüştür. Yargıtay 3....

Dairemiz Kaldırma/Gönderme kararı doğrultusunda yapılan inceleme ve alınan bilirkişi raporunda denkleştirici adalet ilkesine göre yapılan hesaplama sonucuna göre, davacının davalılardan isteyebileceği bedelin doğru olarak belirlenip, denetime elverişli olan bilirkişi raporu dayanak alınarak verilen mahkeme hükmünün, dava dosyası kapsamında mevcut maddi delillere uygun, Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçelere dayandığı, delillerin takdirinde herhangi bir isabetsizlik ve kamu düzenine aykırı bir halin varlığının tespit edilemediği dikkate alınmak sureti ile; davalılar vekilinin istinaf başvuru sebep ve gerekçelerinin yerinde ve kabul edilebilir olmadığı sonucuna varılmış, HMK 353/1- b.1 maddesi uyarınca davalıların istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir....

Diğer yandan, davalıların davadışı mirasçılarla müşterek malik bulundukları taşınmazlarda satış vaadi borçlusu davalıların murislerinin terekesi üzerinde elbirliği mülkiyet (iştirakli) halinde malik oldukları,davacıların 3 kişi konumunda olduğu, hal böyle olunca yukarıda yazılı nedenlerle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bulunmadığından eibirliği birliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemeyeceğinden dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin de dolmadığı sabit olduğundan davalı yanın bu yöndeki istinaf sebepleri yerinde değildir. Nevar ki; Geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi, denkleştirici adalet düşüncesine dayanır....

Denkleştirici adalet ilkeleri ile geçersiz sözleşmelerin tasfiye edilmesindeki amacın adalet ve hakkaniyet duygularını zedelemeyecek bir sonucun elde edilmesi olduğu hiçbir zaman gözardı edilmemelidir....

    Devre Mülk Sözleşmesi 634 Sayılı Yasanın 57. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, haricen düzenlenen satış sözleşmeleri hukuken geçersizdir. Geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tarafların edimlerinin iadesini talep etmeleri mümkündür. Bu nedenle davacının ödediği bedelin iadesine karar verilmesi gerekmiştir. Davacı taraf ödediği bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesini talep etmiş olmakla talep doğrultusunda bilirkişi raporu alınmış, davacının ödediği bedelin çeşitli parametrelerden beşli sepet ortalaması ile davalı tarafından yapılan ödeme tarihindeki değeri bulunup, davalı tarafından yapılan ödemenin mahsubu ile bakiye miktar üzerinden DAVANIN KABULÜ İLE;-22.592,59 TL'nin; 500,00 TL'sine dava tarihinden, kalan 22.092,59 TL'sine ıslah harcının yatırıldığı 10/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ..." şeklinde karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur....

    İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Dava, "adi yazılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereğince ödenen bedele ilişkin alacak" davasıdır. Yargıtay . HD’nin 01.12.2015 gün ve ... E. ... K. sayılı emsal içtihadına göre, "Davada, geçersiz (harici) sözleşme gereğince ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme koşullarına göre tahsili talep edilmektedir. Geçersiz sözleşmelerde 07.06.1939 tarih ve ... E.- ... K.sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince ve TBK'nun 146. (BK'nun 125.) maddesine göre zamanaşımı süresi 10 yıldır." Yargıtay . HD’nin 07/06/2017 gün ve ... E. ... K. sayılı emsal içtihadına göre de, "Taraflar arasındaki 05/07/2012 tarihli satış vaadi sözleşmesi haricen düzenlenmiştir. TMK 706, TBK 237 (BK 213.md.), TK 26 ve Noterlik Kanununun 60 ve 89. maddeleri gereğince gayrimenkul mülkiyetinin nakline ilişkin sözleşmeler resmi şekilde yapılmadıkça geçersiz olup, hukuken alıcıya her hangi bir hak bahşetmez....

      İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Dava, "adi yazılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereğince ödenen bedele ilişkin alacak" davasıdır. Yargıtay . HD’nin 01.12.2015 gün ve ... E. ... K. sayılı emsal içtihadına göre, "Davada, geçersiz (harici) sözleşme gereğince ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme koşullarına göre tahsili talep edilmektedir. Geçersiz sözleşmelerde 07.06.1939 tarih ve ... E.- ... K.sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince ve TBK'nun 146. (BK'nun 125.) maddesine göre zamanaşımı süresi 10 yıldır." Yargıtay . HD’nin 07/06/2017 gün ve ... E. ... K. sayılı emsal içtihadına göre de, "Taraflar arasındaki 05/07/2012 tarihli satış vaadi sözleşmesi haricen düzenlenmiştir. TMK 706, TBK 237 (BK 213.md.), TK 26 ve Noterlik Kanununun 60 ve 89. maddeleri gereğince gayrimenkul mülkiyetinin nakline ilişkin sözleşmeler resmi şekilde yapılmadıkça geçersiz olup, hukuken alıcıya her hangi bir hak bahşetmez....

        Davalı vekili; davacının geçersiz sözleşme nedeniyle ancak ödenen bedeli isteyebileceği, reel bedelin talep edilemeyeceğini savunmuştur. Birleşen davada ise, 2 parselde bulunan bina nedeniyle taşınmaza müdahalenin önlenmesi talep edilmiştir. Mahkemece, resmi şekilde yapılmayan taşınmaz satışına ilişkin sözleşmenin geçersiz olduğu, sözleşmede satış bedelinin belirlenmemesi nedeniyle, bilirkişinin satış tarihi itibariyle belirlediği rayiç arsa değeri esas alınıp, denkleştirici adalet ilkesine göre dava tarihinde ulaştığı bedele hükmedilmesi gerektiği, elatmanın önlenmesine ilişkin talebin ise ortada haksız kullanım bulunmadığı gerekçe gösterilmek suretiyle, davanın kabulü ile 57.814.57 TL'nin davalılardan tahsiline, bina değeri konusunda talep atiye bırakılması nedeniyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın reddine dair verilen kararın, Dairemizin 03.06.2014 tarih ve 2014/3578 E., 2014/8752 K....

          Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından istifade ederek kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri vermek zorunda olduğunu ve eski hale getirmede mal varlığında artış olan tarafın yükümlülüğünün bulunduğunu ifade eder. Ülkemizde yaşanan ve uzun yıllar boyu yüksek oranlarda seyreden enflasyon nedeni ile belli bir miktar paranın verildiği tarihteki alım gücü ile aynı miktar paranın aradan geçen zamana bağlı olarak iade günündeki alım gücünün farklı ve çok daha az olduğu bir gerçektir. Hukuken geçersiz sözleşmeler tasfiye edilirken, denkleştirici adalet kuralı göz ardı edilmemelidir. Davacının harici satış nedeniyle davalı yana bedel ödediğinin kanıtlanması halinde harici satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre tazmini gerekir. Mahkemece, davacının alacak istemine ilişkin bu yönde bir inceleme yapılmadığı anlaşılmıştır....

            Ne var ki hukuken geçersiz sözleşmeden kaynaklanan bu nitelikteki bir uyuşmazlığın haksız iktisap kurallarına göre çözümlenip tasfiye edilebilmesi için öncelikle haksız iktisabın kapsamını tespitteki ilke ve esasların açıklanmasında zaruret vardır. Geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi denkleştirici adalet düşüncesine dayanır. Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından istifade ederek kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğü bulunduğunu ifade eder. Hukuken geçersiz sözleşmeler, haksız iktisap kuralları uyarınca tasfiye edilirken, denkleştirici adalet kuralı hiçbir zaman gözardı edilmemelidir. Bu husus hakkaniyetin ve adaletin bir gereğidir....

              UYAP Entegrasyonu