Bozma kararı şu şekildedir; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ödenen paranın denkleştirici adalet ilkesi gereğince iade edilmesi suretiyle haksız değer kaymalarının önlenmesi amaç edilmiştir. Somut olayda; sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince ve denkleştirici adalet ilkesinin esas alınması suretiyle bedelin iadesine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; denkleştirici adalet uygulanırken Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatları ve davaya konu Yargıtay 13....
Satım bedelinin iade tarihindeki ulaştığı bedel belirlenirken ödenen paranın çeşitli ekonomik etkenler nedeniyle azalan alım gücünün enflasyon, ÜFE-TÜFE artış oranları, altın, işçi ücretlerindeki artış ve döviz kurlarındaki artış vs. ortalamaları göz önünde tutulmalıdır Öte yandan, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak ödenen bedelin yasal faizi ile birlikte iadesi yönünden açılan alacak davalarında veya işlemiş faiz talep edilerek yapılan takiplere yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davalarında davacı tarafın faiz talebinin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince ve denkleştirici adalet ilkesinin esas alınması suretiyle ödenen bedelin tahsili talebine ilişkin olduğu kabul edilmelidir. (Yargıtay 3....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2014/23- 308 Esas, 2016/195 Karar sayılı ilamı) Geçersiz sözleşmeye dayalı olarak elde edilen kazanımlar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri istenebilir. Geçersiz satış sözleşmesi gereğince; diğerinin mal varlığına kayan değerlerin iadesi "Denkleştirici Adalet" düşüncesine dayanmaktadır. Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebebe dayanmadan başkasının mal varlığından istifade ederek, kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğünü ifade eder. Bu bakımdan, sebepsiz zenginleşmeye konu alacağın iadesine karar verilirken, taşınmazın satış bedelinin alım gücünün ilk ödeme günündeki alım gücüne ulaştırılması ve bu şekilde iadeye karar verilmesi gerekir....
Hukuken geçersiz sözleşmeler tasfiye edilirken, denkleştirici adalet kuralı göz ardı edilmemelidir. Davacının harici satış nedeniyle davalı yana bedel ödediğinin kanıtlanması halinde harici satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre tazmini gerekir. (Yargıtay 7. HD'nin 2022/5754 E 2023/1210 K sayılı ilamı). Somut olayda; davacı vekili, davalı ve davalının eşi Cemal'in, 1995 yılında davalının annesi Nergis Şenkök adına tapuda kayıtlı adına tapuda kayıtlı dava konusu taşınmazı harici olarak satın aldığını ancak tapuda devrin yapılmadığını belirterek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili, bu mümkün olmadığı taktirde 1995 yılında ödenen bedelin dava tarihindeki rayiç değerinin tazminat olarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacının yaptığı ödemelere ilişkin belgeler temin edilip, mahkemece uzman bilirkişi heyeti marifetiyle denetime açık,dosya kapsamına uygun,hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporu ile tespit edilen denkleştirici adalet ilkesi gereğince davacının ödediği bedelin dava tarihi itibariyle ulaştığı değer tespit edilmek suretiyle davacı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi resmi nitelikte olmakla birlikte gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin resmi nitelikte olması halinde satıcının sözleşmede kararlaştırılan tarih ve sonrasında sözleşme şartlarına uygun bir şekilde taşınmazı alıcı davacıya teslim etmemesi nedeniyle davacı alıcı tarafından Yüksek Yargıtay içtihatlarında istikrarlı olarak vurgulandığ üzere sözleşmenin feshi ve ödediği satış bedelinin rayiç değerini talep edebilecek ise de,davacı tüketici rayiç değer yerine denkleştirici adalet ilkesi uyarınca hesaplanacak değeri talep etmiş olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taleple bağlılık ilkesi gözetilerek davanın kısmen kabulüne...
yasal koşullarının oluşmadığını bu nedenle de verilen tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, talep edilen faiz oranının da fahiş olduğunu savunarak, davanın davanın reddini istemiştir İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "Somut olayda; taraflar arasında düzenlenen sözleşme yasada belirtilen şekil şartlarına aykırı olduğundan sözleşmenin geçersiz olduğu ve bu nedenle ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davacıya iadesinin gerektiği, ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli bilirkişi raporuna göre davacının 133.000,00- TL ödediği, denkleştirici adalet ilkesine göre ödendiği tespit edilen bedelin dava tarihindeki değerinin 361.103,56- TL olduğu, gecikme nedeniyle davalının davacıya 9.177,00- TL ödediği, gecikme nedeniyle ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre dava tarihindeki değerinin 18.939,39- TL olduğu, davalının davacıya ödediği bedelin güncel değerinin davacının ödediği bedelin güncel değerinden mahsup edildikten sonra davacının...
KARAR Davacı, davalı ile aralarında düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, 18 parsel sayılı taşınmazda bulunan 3 nolu meskeni satın aldığını,5000 YTL peşin ödediğini ancak taşınmazın devrinin verilmediğini denkleştirici adalet ilkesi uygulanarak sözleşme tarihinde ödediği bedel nedeni ile 45.000 YTL nın faiziyle tahsilini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile ödenen 5000 YTL nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, dava konusu taşınmazı noterde yapılan düzenleme şeklindeki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 8.10.2002 tarihinde davalıdan satın almıştır....
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kredinin bağlı kredi olduğunu; iade işleminin denkleştirici adalet ilkesi kapsamında gerçekleştirilmesi kanuna, hakkaniyete, kanun koyucunun amacına, çoğun içinde az da vardır ilkesine uygun olduğundan yerel mahkeme kararının onanması gerektiğini beyan ile; davalı tarafın istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini, talep ederiz. DELİLLER: Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 03/03/2020 Tarih - 2019/108 Esas - 2020/85 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi, borçlu olunmadığının tespiti ve düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı yapılan ödemelerin iadesi ile davalı bankadan kullanılan konut kredisi sözleşmesi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen kredi bedellerinin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı T....
Bu nedenle, hukuken geçersiz sözleşmeler sebepsiz zenginleşme kuralları uyarınca tasfiye edilirken, denkleştirici adalet kuralı gözardı edilmemelidir. Nitekim davacı da bunu talep etmiş, ilk derece mahkemesince denkleştirici adalet ilkesi uyarınca hükmedilen bedele karşı istinaf isteminde bulunmamıştır. Bölge Adliye Mahkemesince, ödenen bedelin aynen iadesine karar verilmesi doğru olmayıp ilk derece mahkemesi kararını davacının istinaf etmediği ve davalı yararına usulü kazanılmış hak doğduğu gözetilerek denkleştirici adalet ilkesi gereğince hesaplanacak bedele hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. VI....
Mahkemece, tapu kaydında malik olarak görünen kişinin ... olduğu, adi yazılı sözleşmenin tarafının davacı ... ile davalı ... olduğu, dolayısıyla harici satış sözleşmesinin tarafının tapu maliki olan ... olmadığından tapu iptali ve ödenen bedelin tazmini davasının davalı ...'a yöneltilemeyeceği sebebiyle davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddine, harici satım sözleşmesine dayalı satış bedelinin iadesi talebi bakımından ise, TBK'nin 146. maddesine göre zamanaşımı süresinin ferağ ümidinin kesildiği tarih olduğu, aradan geçen süre ve sözleşmeyi yapan kişinin tapu maliki olmadığına göre ferağ ümidi bulunmadığı gerekçesiyle zaman aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ...) Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre, temyiz eden davacı tarafın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. ...)...