"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 03.08.2013 günü tebliğ edilen ödeme emrine karşı 12.08.2013 tarihinde davalı Kurum bünyesine yapılan itirazın reddine ilişkin işlemin iptali ile .../.... nolu ödeme emrinin iptali için açılan işbu davada mahkemece, ödeme emrinin 03.08.2013 tarihinde tebliğ edilmesi ve davanın 23.10.2013 tarihinde açılması nedeniyle yedi günlük hak düşürücü süre geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
Şti.’nin 2010/5 ay ile 2013/2 ay arasındaki prim, işsizlik primi ve damga vergisi borçlarından dolayı 17.08.2015 tarihinde icra takibi başlatıldığını, söz konusu ödeme emrinin davacılara 25.08.2015 tarihinde tebliğ edildiğini, davacılar tarafından davalı kurumca gönderilen ödeme emrinin iptali talebi ile dava açıldığını, ödeme emrinin iptali için davanın 7 günlük hak düşürücü süre içinde açılması gerekirken dava süresinde açılmadığını, davalı kurum tarafından davacılara ödeme emrinin 25.08.2015 tarihinde tebliği edildiğini, dava ise 25.01.2016 tarihinde açıldığını, söz konusu bilgi ve belgeleri dava dosyasında mübrez olduğunu, öncelikle davanın süresinde açılmaması sebebi ile reddine karar verilmesini talep ettiklerini, -Davacı tarafından Arsan Yeni Çizgi Banyo Ve Yapı Gereç Otomotiv San. ve Tic. Ltd....
Borçluya ödeme emrinin tebliğ edilememesi halinde, borçlunun takipten haricen haberdar olup yedi gün içinde itirazını icra dairesine bildirmesi ve alacaklının da anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesinin mevcut olduğunun anlaşılması halinde ödeme emri tebliğ edilemese bile, usul ekonomisi gereği borçlunun itirazının geçerli olduğunun kabulü gerekir. Somut olayda, borçluya çıkartılan ödeme emri tebligatının bila tebliğ iade dönmesi üzerine Keşan İcra Müdürlüğünce borçluya Tebligat Kanunu'nun 21/2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Genel haciz yolu ile yapılan ilamsız icra takibinde, borçlu icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 21.02.2014 olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiş, mahkemece ödeme emrinin iptaline ve öğrenme tarihinin 21.02.2014 olarak tesbitine karar verilmiştir. 7201 Sayılı Kanun'un 32.maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
Muhatabın beyan ettiği tarih, aksine yazılı bir delil olmadıkça, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Adana 7.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/32 esas sayılı dosyasında ödeme emri tebliğ işlemi iptal edilmiş olup ödeme emrinin iptaline dair bir karar bulunmamaktadır. Bununla birlikte söz konusu kararda tebliğ tarihi belirtilmemiş ise de dosya kapsamında davacının usulsüz tebliğden haberdar olduğu tarihin 15/01/2020 tarihi olduğu sabittir. 7201 sayılı Teb....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu vekili icra mahkemesine başvurarak, imzaya ve borca itirazlarının yanı sıra müvekkiline, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini ve buna bağlı olarak icra işlemlerinin iptali ile hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti hakkında bir hüküm kurmadan, ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olmadığı, ancak öğrenme tarihine göre, itirazların 5 günlük süre içinde yapılmadığı gerekçesiyle şikayetin...
bir örneğinin ödeme emriyle birlikte borçluya gönderilmediği anlaşılmış olmakla bu durumun borçlunun şikayet ve itiraz hakkını kısıtlar nitelikte bir eylem olduğu ve yukarıda anılan kanun maddesi hükümlerine de aykırı olduğu ödeme emri tebliğ işleminin iptali isteminde haklı olduğu, bilirkişi tarafından yapılan faiz ve faiz oranı hesaplamalarında fazlalık bulunmadığı anlaşılmakla; davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile davacı T4 Şti....
İİK'nun 58/.... maddesi gereğince; alacak bir belgeye dayanmakta ise, belge aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine verilmesi ve ayrıca Hukuk Genel Kurulu'nun ........2000 tarih ve 2000/...-50 E., 2000/47 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere İİK'nun 61/l. maddesi (...). cümlesi gereğince takip bir belgeye dayanıyor ise, belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi zorunludur. Somut olayda ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde üzerinde sadece "Örnek ... ödeme emri vardır" ibaresinin yazılı olduğu, borcun sebebi olarak gösterilen dayanak faturaların, ödeme emri ile birlikte borçluya tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, yukarıda değinilen yasal düzenlemeler gereğince, ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Davanın yasal dayanaklarından olan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun “Kanundaki terimler” başlığını taşıyan 3’üncü maddesinde, bu Kanundaki kamu borçlusu veya borçlu teriminin, kamu alacağını ödemek zorunda olan gerçek ve tüzel kişileri ve bunların yasal temsilci veya mirasçılarını ve vergi yükümlülerini, vergi sorumlusunu, kefili ve yabancı kişi ve kurumlar temsilcilerini ifade ettiği belirtilmiş, “Ödeme emri” başlıklı 55’inci maddesinde, kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, (7) gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin ödeme emri ile tebliğ olunacağı açıklanmış, “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58’inci maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren (7) gün içinde itirazda bulunabileceği bildirilmiş olup, “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının (7) günlük hak düşürücü...
Bu durumda, bilinen adrese çıkartılan ödeme emri tebligatı bila tebliğ iade edildiğinden, muhatabın adrese dayalı nüfus kayıt sistemindeki adresine TK'nın 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması işleminde bir usulsüzlük bulunmadığından ve tebliğ zarfı üzerine Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesine uygun olarak gerekli meşruhat verildiğinden, borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işlemi usulüne uygun olup, mahkememizce, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin reddine'' karar verildiği görülmüştür....