tebligat zarfından ikinci ve üçüncü sayfalarının çıktığı belirtilen … tarih ve … sayılı ödeme emri bakımından, davalı idarece verilen cevapta sözü edilen ödeme emrinin sehven düzenlendiğinin anlaşılması üzerine, tanzim edildiği tarihte iptal edildiği ve davacıya tebliğ edilmediğinin beyan edildiği, bu halde dava açılmadan önce iptal edildiği anlaşılan söz konusu ödeme emrinin iptali isteminin incelenmeksizin reddine, ödeme emrinin iptal edildiğinin davacıya bildirilmemiş olması ve davanın açılmasında davacının kusurunun bulunmaması nedeniyle yargılama giderlerinin davalı idare üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, kısmen incelenmeksizin reddine, dava konusu … tarih ve … sayılı ödeme emri dışında kalan ödeme emirlerinin iptaline karar verilmiştir....
Maddesi gereği re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme neticesinde: Dava ödeme emrinin iptali ve menfi tespit (istirdat) davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı SGK vekili tarafından istinaf edilmiştir. Takip konusu borç 2005/11.aya aittir. Ödeme emri tebliğ tarihi itibariyle 10 yıllık zaman aşımı süresi fazlasıyla dolmuş olup davalı tarafça zaman aşımını kesen sebeplerin varlığı yöntemince iddia ve ispat edilmemiştir....
Açıklanan nedenlerle, vergi dairesi temyiz isteminin kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının bozularak, ödeme emrinin onanmasına karar verildi....
Şti. adına … tarih ve … sayılı ödeme emri düzenlendiği, Mahkemelerinin 26/01/2021 tarihli ara kararıyla bahsi geçen ödeme emrinin asıl borçlu şirkete tebliğ edilip edilmediğinin sorulduğu, 15/02/2021 tarihinde Mahkeme kayıtlarına giren davalı idarenin cevap dilekçesi incelendiğinde ise, ilgili ödeme emrinin 31/12/2016 tarihinde ilanen tebliğ edildiği ancak ilanen tebliğe ilişkin evrakların temin edilemediğinin belirtildiği, dolayısıyla davalı idarece usulüne uygun bir tebligat yapıldığının ortaya konulamadığı bu durumda, asıl borçlu şirket hakkında düzenlenen ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilerek şirket hakkındaki takip yollarının tüketilmediği anlaşıldığından, amme alacaklarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir....
tüketilmediğinden, davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 19.10.2006 tarih ve 2006/973-1457 E.K. sayılı kararıyla vasi olarak atandığını, borçlunun takip tarihinde vesayet altında bulunduğunu, ancak ödeme emrinin vasiye tebliğ edilmediğini, borçluya tebliğ edildiğini, bilahare dosyanın yenilendiğini, yenileme emrinin de vasiye tebliğ edilmediğini, alacaklı tarafın borçlunun vesayet altında olduğunu bildiğini belirterek, tebligatın usulsüz olduğunun tespiti ile iptaline ve tebliğ tarihinin 26.01.2021 olarak kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı; ek beyan dilekçesinde; borçlunun kısıtlı olduğunu bilmediğini, 14 yıllık süreçte bir itirazda bulunmamış olmanın hayatın olağan akışına uygun olmadığını, ödeme emrinin borçluya yapılarak takibin kesinleştiğini belirterek şikayetin reddini talep etmiştir. III....
Bir önceki bozma ilamımızda da belirtildiği üzere, ödeme emirlerinin usulüne uygun tebliğ edilmediğinin anlaşılması durumunda, ödeme emri iptali yönünden davanın süresinde açıldığı kabul edilerek, davacının bu ödeme emirlerinde geçen dönemlerde sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, yöntemince araştırılıp elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulüne uygun tebliğ edilmediğinden bahisle ödeme emirlerinin iptali kararı yerinde görülmemiştir. Diğer taraftan, davalı Kurumun 16.11.2020 tarih13873198 sayılı yazısında, davacıya 2005/22238 (Damga vergisi)-2005/22239 (işsizlik sigortası primi) numaralı ödeme emirlerinden dolayı haciz işlemi yapıldığı belirtilmiş olup, prim borcunu içeren 2005/22240 nolu ödeme emrinin dava konusu olup olmadığı ile Kurum yazısında bu ödeme emrinin sehven unutulup unutulmadığının da araştırılması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"Daire : ÜÇÜNCÜ DAİRE Karar Yılı : 1998 Karar No : 1723 Esas Yılı : 1997 Esas No : 1359 Karar Tarihi : 20/05/998 ÖDEME EMRİ TEBLİĞ ALINDISINDAKİ ADRESİN BİLİNEN ADRES OLMASI NEDENİYLE TARHİYATA AİT İHBARNAMELERİNDE BU ADRESTE TEBLİGATA ÇIKARILMASI GEREKTİĞİ; İLANEN TEBLİĞ KOŞULLARININ OLUŞTUĞU SONUCUNA VARILMASI HALİNDE DE İLANEN TEBLİĞ HÜKÜMLERİNE RİAYET EDİLİP EDİLMEDİĞİNİN ARAŞTIRILMASI GEREKTİĞİ HK. 1989 takvim yılına ait kurumlar, geçici kurumlar vergisi, fon payı, kaçakçılık cezası ve gecikme faizinin tahsili amacıyla davacı şirket adına tanzim ve tebliğ edilen ... gün ve ... takip numaralı ödeme emrine karşı açılan davayı; davalı idarenin süre aşımı iddiasının yerinde olmadığı, öte yandan, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 58.maddesinde; ödeme emrine itiraz konusunun düzenlendiği, davacı şirket tarafından ödeme emrine konu amme alacağına ait ihbarnamelerin kendilerine tebliğ edilmediği, ödeme...
ın Düşüncesi: Davacı şirket tarafından, geçici kabul yolu ile ithal edilen makinaların yasal süre içinde yurt dışı edilmediğinin tespiti üzerine,gümrük vergi ve resimlerinin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrini; geçici ithalat rejimi uygulanırken davacıdan teminat mektubu alındığından, 6183 sayılı Yasanın 56. maddesi hükmüne göre teminat mektubunun paraya çevrilmesi suretiyle tahsil edilmesi gerekirken,ödeme emri tebliğinde isabet görülmediği gerekçesiyle iptal eden vergi mahkemesi kararının davacı şirket tarafından temyizen bozulması istenilmektedir. Temyiz başvurusunda bulunabilmek için, temyiz başvurusunda bulunanın menfaati olması gerekir. Dosyanın incelenmesinden, ödeme emrinin iptali talebiyle açılan davada vergi mahkemesince "davanın kabulü ve dava konusu ödeme emrinin iptali" yolunda karar verildiği tespit edildiğinden, davacının işbu temyiz talebinde bulunmakta bir menfaatinin bulunmadığı anlaşılmıştır....
Dosya ve ekleri içerisinde davada esas alınan icra takip dosyasında ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat parçasına rastlanılamamıştır. Bu konuda daha önce geri çevrilmesine rağmen eksiklikler giderilmeden evrak iade edilmiştir. Bu sefer öncelikle bu hususun araştırılması, bulunulamadığı takdire PTT müdürlüğü ile yazışma yapılarak evrakın tebliğ edilip edilmediğinin araştırılması ondan sonra temyiz incelemesi için gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 22/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....