sayılı ödeme emrinin 2, 3. satırlarında yer alan amme alacakları ile ... tarih ve ... sayılı ödeme emrinin 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10. satırlarında yer alan amme alacakları için asıl amme borçlusu olan şirket adına ödeme emirleri düzenlenerek usulüne uygun olarak asıl amme borçlusu şirkete tebliğ edildiği, ilgili amme alacaklarının şirketten tahsil edilemeyeceğinin tespiti üzerine zaman aşımı süresi içerisinde şirket ortağı sıfatıyla davacıdan tahsili için dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiği görüldüğünden dava konusu ödeme emirlerinden ... tarih ve... sayılı ödeme emrinin 2, 3. satırlarında yer alan amme alacakları ile 19/10/2017 tarih ve 2017/5 sayılı ödeme emrinin 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10. satırlarında yer alan amme alacaklarına ilişkin kısmı yönünden dava konusu ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı, dava konusu ödeme emirlerinden ... tarih ve... sayılı ödeme emrinin 5, 6. satırlarında yer alan amme alacağı, ... tarih ve ... sayılı ödeme emrinin 1, 5, 6. satırlarında...
İcra Müdürlüğünün 2018/2047 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine yapılan takipte öncelikle ödeme emrinin usulen tebliğ edilmediğini ve takibin kesinleşmediğini, buna rağmen kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ ile kesinleştirildiğini ve satış ilanının dahi usulsüz tebliğ edildiğini, tebliğ mazbatasında icra emrinin ekli olduğu yazılmasına rağmen takip dosyası kapsamında icra emri bulunmayıp ödeme emri bulunduğunu, ödeme emrinin gönderildiği adresin borçluya ait olmayan, tebliğ tarihinden 2 yıl önce boşandığı eşine ait adres bulunduğunu, müvekkilinin tebliğ tarihindeki adresinin Goncalar Mah., 6029 Sokak No:30/8 Karşıyaka/İzmir adresi olduğunu, tebliğ tarihinde tebliğin yapıldığı adreste bulunmayan müvekkili yönünden komşularının çarşıda olduğuna yönelik bir beyanda bulunmalarının mümkün olmadığını, kaldı ki tebliğ memuru tarafından imzadan imtina etmeyen komşusu şerhi düşülmesine rağmen adı geçen komşunun imzasının mazbatada yer almadığını, adresin borçlunun boşandığı eşine ait...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, ödeme emrinin iptaline, prim, gecikme zammı ve faizinden dolayı borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine kabulüne karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, 2005/11535 takip nolu dosyadan çıkarılan 57150 nolu ödeme emrinin iptali istemine, birleştirilen dava ise davacının 10.5.2005 tarihli 22874 nolu 10.5.2005 tarihinde tebliğ edilen haciz bildirisinden kaynaklanan bir borcu olmadığının tespiti istemine ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece "Yapılan yargılama, incelenen belgeler ve tüm dosya kapsamından kurum tarafından, davacıya prim borcu nedeniyle 2005/016194, 2005/1933, 2016/17375, 2005/01695 takip numaralı ödeme emirlerinin gönderildiği, 2005/01694, 2005/1933, 2016/17375 ödeme emirlerinin davacıya 08/01/2018 tarihinde, 2005/01695 takip numaralı ödeme emrinin 29/12/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davacının, 2005/01694, 2005/1933, 2016/17375 ödeme emirlerinin iptali için 16/01/2018 tarihinde, 2005/01695 takip numaralı ödeme emri için 11/01/2018 tarihinde kuruma müracaat ettiği, kurum yazısının davacıya 24/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 25/01/2018 tarihinde açıldığı, 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci...
olarak kabulüne ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir....
Dava dilekçesindeki anlatıma ve yargılama sırasındaki beyanlara göre görülmekte olan davada, ödeme emri nedeniyle borçlu olmadığının tespiti yanında, anılan ödeme emrinin iptaline karar verilmesi de talep edilmiştir. 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkındaki Kanunun 6. maddesinde; ödeme emirlerinin iptaline ilişkin davaların Vergi Mahkemelerinde çözümlenebileceği hüküm altına alınmıştır. Yargı yolu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerekir. Vergi dairelerinin vergi hukukuna ilişkin işlemlerine karşı idari yargıda dava açılması gerektiğinden, ödeme emrinin iptaline ilişkin talep bakımından yargı yolunun caiz olmadığı sabittir. (Bkn. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 01/10/2012 tarih 2012/9544 E., 2012/10333 sayılı kararı, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 08/02/2021 gün ve 2020/1834 E., 2020/505 sayılı kararı)....
Cezaların şahsiliği kuralı gereğince borçlu asilin cezai yönden sorumlu tutulabilmesi için icra-ödeme emrinin borçlu asile tebliği zorunludur. Somut olayda; icra dosyasına ilk tebliğ edilen ödeme emrinden sonra sunulan borca itiraz dilekçesinde ve ödeme emrinin iptaline ilişkin kararda davacı borçlunun vekil ile temsil edildiği, vekili varken iptal kararından sonra ödeme emrinin yine 21/01/2022 tarihinde davacı asile tebliğ edildiği görülmektedir. Bu durumda ödeme emrinin asile tebliğ işlemi usulsüz olmayıp, vekile de tebliğ edilmemesi noktasında tebliğ işlemi eksikliği söz konusu olup dava, ödeme emrinin asile tebliğinin usulsüzlüğü iddiası ile açılmıştır. Bu durum sonradan tamamlanması mümkün eksiklik niteliğinde olduğundan ve açılan davada ödeme emrinin asile tebliğinin usulsüzlüğü vakıasına dayanıldığından davanın kabulü ile ödeme emrinin vekile de tebliği sureti ile eksikliğin giderilmesine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi isabetli olmamıştır....
İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; Davacı şirket aleyhine çek alacağından bahisle kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, 29/08/2019 tarihinde ödeme emrinin davacı şirkete tebliğ edildiği, davacı şirket yetkilisinin ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemi ile birlikte yetkiye, borca ve imzaya itirazlarını içerir dilekçe verdiği, ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde, iş yerinde daimi çalışan Muammer Sancaklı'ya tebliğ edildiği, tebligatı alan kişinin şirketin yetkilisi olmadığı, bu nedenle ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayetin kabulüne karar verilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı, ayrıca alınan bilirkişi raporuna göre takibe konu çekin keşide tarihindeki düzeltme ile ilgili paraf imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı, çekin gerçekte keşide tarihinin 30/06/2019 tarihi olduğu ve keşide tarihinden itibaren yasal süresi içerisinde çek ibraz edilmediğinden İİK .170/a maddesi kapsamında...
No:2 İçkapı no:7 Merkez Çanakkale” adresine yapıldığı ve muhtarlığa usulsüz olarak 05.03.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, yapılan tebligatın Tebligat Kanunundaki usulü şartlara uygun olmadığını, ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak 30.07.2021 tarihinin tespitine karar verilmesini ayrıca ödeme emrinde alacağa ilişkin bilgilerinde ayrıntılı olarak belirtilmesi gerektiğini, ödeme emrinin bu şartları da taşımadığını bu nedenlerle usulsüz ödeme emrine ilişkin tebligat nedeniyle ödeme emri tebliğ tarihinin 31.07.2021 olarak tespiti ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesini, müvekkilinin mağduriyetinin önlenmesi amacıyla icra dosyasındaki işlemlerin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalılar üzerinden bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
emri ile tebliğ olunacağı; 58. maddesinde ise, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcunun olmadığı veya kısmen ödediği ya da zamanaşımına uğradığı iddialarıyla, ödeme emrinin iptali istemiyle dava açabileceği hüküm altına alınmıştır....