Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, şikayet olunanın alacaklı olduğu dosyada borçluya gönderilen ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiği ve haciz tarihleri dikkate alınarak yapılan sıra cetvelinin doğru olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddeleri ve tüzüğün 18. maddesi uyarınca tüzel kişilere tebliğ, yetkili mümessillerine ve bu kişilerin bulunmadıkları tebligat memuru tarafından tevsik edildiği takdirde hazır olan şirket memur ve müstahdemlerine yapılması gerekir ( HGK.'nun 1988-12-266 E., 11034 K. sayılı kararı) Somut olayda, dava dışı borçluya Adana 7. İcra Müdürlüğü'nün 2010/7732 sayılı dosyasından çıkarılan ilk ödeme emrinin “gösterilen adres kapalı olup, işyerinin taşındığı” belirtilerek bila tebliğ iade edildiği, aynı adrese ikinci kez çıkarılan ödeme emrinin "şirket yetkilisi bulunmadığından daimi işçi ...’ya" tebliğ edildiği anlaşılmıştır....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak açılan davada, Bakırköy 46. İş ile İzmir 16. İş Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -KARAR- Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Bakırköy 46....

      Dava dosyası incelendiğinde davalı idare tarafından müteveffa Aslan Kılıçaslan'ın kuruma borçlu olduğundan bahisle mirasçı sıfatıyla davacıya ödeme emri gönderildiği, ödeme emrinin 2005 yılı Mart ayı ile 2008 yılı Şubat ayı arasındaki prim alacağı ile ilgili olduğu, ödeme emrinin 23.12.2020 tarihinde tebliğ edildiği ve yasal süre içinde görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamındaki belgeler ilgili mevzuat ışığında değerlendirildiğinde ödeme emrine konu kurum alacağının ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten önce zamanaşımına uğradığı anlaşıldığında dava konusu ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle aşağıdaki yazılı şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle, "1- Davanın KABULÜNE, 2- Dava konusu 2010/051282 takip numaralı ödeme emrinin İPTALİNE," karar verilmiştir....

      Mahkemece, davalı Kurumun, davacının ortağı olduğu limited şirketin.... ayları arası prim borçlarından dolayı, davacıya tebliğ edilen ödeme emrinin ve takibin, davacının şirketteki hisselerini devretmesi nedeniyle iptaline karar verilmiş ise de, davacının, limited şirket ortağı olarak sorumluluğunun belirlenmesinde; hisse devrinin 3.kişi konumundaki Sosyal Sigortalar Kurumu bakımından hüküm ifade edebilmesi için, Ticaret Siciline tescil ile, Türk Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilmesi yasa gereği olup, dosya içeriğinden, işbu hisse devrinin Ticaret Sicilinde tescil ve ilanı koşulunun 24.01.2008 tarihinde yerine getirildiğinin anlaşılması karşısında; davacının ödeme emrine konu prim borcu ve ferilerinden 6183 sayılı Yasanın 35/1 maddesinde öngörülen biçimde sermaye hissesi oranında doğrudan doğruya sorumlu olduğunun ve 2008/1.ayına ait prim borçlarından sorumlu olmadığının düşünülmemesi isabetsizdir. ./.....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı,8.10.2004 tarihli ödeme emrinin iptali ile % 40 kötü niyet tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine 2- Davacı 08.10.2004 tarihli ödeme emrinin iptali ile % 40'dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, davalı Kurumun 2006-103 Esas sayılı icra takibi ve ödeme emrinin iptali ve % 40'dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine 2- Davacı Kurumun 2006/103 Esas sayılı icra takibi ve ödeme emrinin iptalini ve % 40'dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....

            Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin 16,17 ve 37. sıralarında takip edilen … ve … plaka sayılı amme alacakları dışında kalan kısımları bakımından, alacakların doğduğu ve ödenmesi gerektiği tarihlerin davacının asıl borçlu şirketin yönetim kurulundan istifa ettiği 19/02/2014 tarihinden sonra olduğu, davacının söz konusu amme alacaklarından sorumlu tutulamayacağı anlaşıldığından ödeme emrinin buna ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı, ödeme emrinin 16-17 ve 37. sıralarında takip edilen … ve … plaka sayılı amme alacaklarına ilişkin kısmı yönünden alacaklarının doğduğu ve ödenmesi gereken tarihte davacının şirketin yönetim kurulu başkan yardımcısı olduğu anlaşıldığından ödeme emrinin buna ilişkin kısımda hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır....

              Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun uyarınca gönderilen ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. 1994-1996 yılları arasında ortağı olduğu Limited Şirketin vadesinde ödenmeyen 1995 ve 1996 yılları muhtelif aylara ilişkin kira alacağının tahsili amacıyla davacı adına 6183 sayılı Kanunun 35 ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 80. maddeleri uyarınca ödeme emirleri düzenlenip, tebliğ edilmiştir. Yerel mahkemece; davacının, kurum alacağından şirkete koyduğu sermaye miktarıyla sorumlu olduğu belirtilerek, bu miktarı aşan tutar ile ödeme emrinin iptaline karar verilmiş olup, yerel mahkemenin anılan kararı Yüksek Dairece yukarıda yazılı nedenlerle bozulmuştur....

                Diğer taraftan, aralarında idari para cezalarının da yer aldığı Kurum alacağının tahsili için düzenlenen ödeme emrinin iptali istemine ilişkin davaların yasal dayanağı, 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlığını taşıyan 55. ve “Ödeme emrine itiraz” başlıklı 58. maddesidir. 55. maddenin ilk fıkrasında, kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, (7) gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı belirtilmiş, 58. maddenin birinci fıkrasında da, kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren (7) gün içinde itirazda bulunabileceği açıklanmıştır. Anlaşılacağı üzere, bir yönüyle “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının hak düşürücü nitelikte olan (7) günlük süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır....

                  Rüzgarlı Sosyal Güvenlik Merkezi'nin 21.06.2021 tarihli yazısından ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten önce davacı hakkında tatbik edilmiş haciz bulunmadığı, ödeme emrine konu kurum alacağı ile ilgili yapılandırma talebi ya da kısmi ödeme bulunmadığı, aynı döneme ilişkin kurum alacağı ile ilgili daha önce tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmadığı, tebliğ tarihinden önce mal bildirimde bulunulmadığı ve tebliğ tarihinden önce kurum alacağının teminata bağlanmadığı anlaşılmaktadır. Dava konusu ödeme emrinin 2000/02- 2000/04 arasındaki döneme ilişkin prim alacaklarını kapsadığı görülmekte olup, ödeme emrinin tebliğinden önce kurum alacağının zamanaşımına uğradığı anlaşıldığından dava konusu ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle aşağıdaki yazılı şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle, "1- Davanın KABULÜNE, 2- Dava konusu 2014/061465 takip numaralı ödeme emrinin iptaline," karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu