Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; davacı şirket, faturaya dayalı olarak, davalı şirket aleyhine19.08.2013 tarihinde ilamsız icra takibi başlatmış, ödeme emri davalı şirkete 01.10.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu (davalı) şirket vekili 02.10.2013 tarihli itiraz dilekçesiyle borca ve faize itiraz etmiş, aynı gün icra hukuk mahkemesinde, dayanak belgelerin ödeme emrine eklenmediği gerekçesiyle ödeme emrinin iptali için dava açmış, bu sırada alacaklı vekili 21.10.2013 tarihinde temyize konu itirazın iptali davasını açmış, itirazın iptali davasının yargılaması devam ederken, icra mahkemesince 26.12.2013 tarihli ilamla, ödeme emriyle birlikte dayanak belge örneklerinin borçluya gönderilmediğinden bahisle, ödeme emrinin iptaline karar verilmiş, ödeme emrinin iptaline karar verilmesi nedeniyle huzurdaki itirazın iptali davası da reddedilmiştir. İtirazın iptali davasının görülebilmesi için usulüne uygun açılmış bir icra takibinin bulunması gerekir....

    Hukuk Dairesi ilamının dava konusu ile ilgisinin olmadığını, mahkemece eksik inceleme sonucu karar verildiğini, borçlu T3 a 06.08.2022 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edilmesine rağmen borçlunun İİK' da açıkça belirtilen 7 günlük itiraz süresinde ve açıkça belirtilen usulde borca itiraz etmediğini, ödeme emrinin tebliği öncesi yaptığı borca itirazın değerlendirilmemesi gerektiğini, borçlu T3 ödeme emrinin 06/08/2022 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak ödeme emrinin tebliğinden önce yapılan itirazın Yargıtay kararları ve İİK'nun 62/1. maddesine aykırı olduğunu, mahkemeye yapmış oldukları şikayetten önce 16/08/2022 tarihinde icra müdürlüğüne sunmuş oldukları dilekçe ile ödeme emrine itirazın ödeme emri tebliğ edildikten sonra 7 gün içinde yapılması gerektiğini belirten talep sunduklarını, ancak icra dairesi tarafından hukuka aykırı şekilde taleplerinin reddedildiğini, ilgili icra müdürlüğü kararının hukuka aykırı olduğu için şikayete bulunduklarını, mahkemece memur muamelesini şikayet olarak...

    Somut olayda, davacı borçlulara ödeme emri 06/07/2018 tarihinde tebliğ edilmiş olup, yasal süresi içerisinde (10/07/2018 tarihinde) yukarıda belirtilen hususlarda itiraz ve şikayetlerde bulunmuş olmaları karşısında, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetini ileri sürmekte hukuki yararlarının mevcut olmadığının kabulü gerekir. Ödeme emrinde, kanunen bulunması gereken hususların yer aldığı, yine ödeme emrine ilişkin tebligat mazbatalarının incelenmesinde; takip dayanağı belgenin bir örneğinin ödeme emrinin ekinde gönderildiği açıkça belirtilmiş olup, belirtilen nedenlerle, ödeme emrinin iptali istemi de yerinde değildir. Davacı taraf, takipten önce ödeme yaptığına dair, İİK. 'nun 169/a-1....

    takibin iptaline, mahkeme aksi kanaatte ise ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    İİK'nun 62. maddesi gereğince itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. Somut olayda, mahkeme, 14.03.2014 tarihinde borçlunun dosyadan fotokopi aldığını dolayısıyla bu tarihte takipten haberdar olduğunu, haberdar olduğu tarihe göre de icra müdürlüğüne yapılan itirazın süresinde olmadığından istemin kabulü yönünde hüküm kurmuştur. Bu durumda, İİK'nun 62. maddesi gereğince, yetkiye ve borca itiraz ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük süre için icra müdürlüğüne yapılabileceğinden ve ödeme emrinin tebliğinden itibaren de borçlunun icra müdürlüğüne yaptığı itiraz süresinde olduğundan mahkemece, alacaklının isteminin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken aksi yönde ve yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Dosyanın incelenmesinden davacı alacaklının ilk olarak ------ dosyasından davalı borçlu aleyhine icra takibi başlattığı ödeme emrinin 09.01.2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 15.01.2019 tarihinde borca ve yetkiye itiraz ettiği, davacı vekilinin yetki itirazını kabul ederek dosyanın--- gönderilmesini talep ettiği, takip dosyasının-------Müdürlüğü'ne tevzi edildiği, alacaklı vekilinin ödeme emrinin borçluya tebliğe çıkarılmasını talep ettiği, ödeme emrinin borçluya 15.03.2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 19.03.2019 tarihinde borca itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu anlaşılmıştır. ------ tarafından düzenlenmiş ödeme emrinin olmadığı görülmekle bu husus icra müdürlüğünden sorulmuş ------ düzenlenmiş ödeme emrinin olmadığı bildirilmiştir. Kural olarak yetkili icra dairesine gelen icra dosyası ilk takip dosyasının devamıdır....

        İcra Müdürlüğü'ne gönderildiği ve yetkili icra müdürlüğünce düzenlenen örnek 7 ödeme emrinin borçlu asile tebliğ edildiği, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda yetkili icra dairesince gönderilen ödeme emrinin, vekil yerine asile tebliğ edildiğini ileri sürerek ödeme emri tebligatının iptalini, tebliğ tarihinin 03.02.2015 olarak düzeltilmesini ve yetkili icra dairesine yapılan itiraz gereğince takibin durdurulmasını talep ettiği, mahkemece; yetkisiz icra dairesine süresinde yapılmış itiraz nedeniyle takibin durdurulduğunun kabulü gerekeceği ve vekil yerine asile tebliğin usulsüz olduğu gerekçeleriyle şikayetin kabulü ile süresinde yapılan itiraz nedeniyle takibin durdurulduğunun tespitine karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyizi üzerine Dairemizce; mahkemenin takibin durdurulmasına ilişkin kararının yerinde olmadığı ve usulsüz tebligat şikayetinin de, ödeme emrine muttali olunduğu bildirilen tarihe göre sürede yapılmadığından süreden reddi gerektiğinden bahisle kararın bozulduğu...

          Herhangi bir nedenle itiraz süresininin geçirilmesi halinde üçüncü kişi, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibariyle amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. Menfi tespit davası açılması halinde mahkemece bu 6183 sayılı Kanun'un 10. maddesinde sayılan türden teminat karşılığında takip işlemlerinin durdurulmasına karar verilebilir (m.79/4). Somut davada, davacı şirkete 11.572.454 sayılı 2012/29208- 221 takip numaralı dosya üzerinden ödeme emri gönderildiği, dava konusu istemin de bu ödeme emrinin iptali olduğu, ödeme emrinin davacı şirkete 02.10.2017 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın 05.10.2017 tarihinde açıldığı, dolayısıyla yasal süre içerisinde ödeme emrinin iptalinin dava konusu edildiği anlaşılmaktadır....

          ödeme emrinin sol alt kısmında "04.06.2015 tarihi itibariyle ödendiğinde 9.178,93 TL toplam" ibaresi yasaya uygun olmadığından bu kısmın ödeme emrinden çıkarılması gerektiği gerekçesiyle başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle, Eskişehir 4....

            İcra Müdürlüğünün 2013/584 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinden borçluya 2 kez ödeme emri gönderildiği, ilk tebligatın adreste kimse bulunmaması üzerine TK 21 uyarınca tebliğ edildiği, alacaklı vekilinin usülsüz yapılan ilk tebliğden sonra 07.03.2013 tarihli talebi ile borçluya yeniden ödeme emri tebliğine karar verildiği ve bu kez ödeme emrinin 03.08.2013 tarihinde borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Alacaklının talebi üzerine ödeme emrinin yeniden tebliğ edilmesi durumunda son ödeme emrinin tebliğ tarihi esas alınarak sonuca gidilmesi gerekir. Davacı vekili dava dilekçesinde, borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini borcunu da ödemediğini belirterek davalı kiracının taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davalı borçlunun takip dosyasına bir itirazda bulunmadığı belirtilerek tahliyeye karar verilmiş ise de borçlunun geçerli olan tebliğ tarihine göre ödeme emrine süresinde itirazda bulunduğu açıktır....

              UYAP Entegrasyonu