Yapılan açıklamalar uyarınca, ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun sadece icra dairesinin yetkisine itiraz etmesi halinde, genel mahkemelerde itirazın iptali davası değil, icra mahkemesinde itirazın kaldırılması davası açılması gerekmektedir. Şayet davalı borçlunun yukarıda yer verilen itirazı dışında ayrıca borca itiraz istemiyle sunmuş olduğu başka bir dilekçesi mevcut ise bu hususun mahkemece öncelikle tespit edilmesi, borca itirazı olduğu takdirde davaya itiraz iptali davası olarak devam edilmesi, borca itiraz etmediği takdirde yapılan açıklamalar uyarınca görevli mahkemenin icra hukuk mahkemesi olduğu nazara alınarak karar verilmesi gerekmektedir. Davalı tarafça süresi içerisinde borca itiraz edildiğinin tespit edilmesi ve davanın itirazın iptali davası olarak görülecek olması ihtimaline binaen ayrıca istinaf sebepleri de aşağıda incelenmiştir....
Somut olayda, davacı borçlu tarafça, dava dilekçesinde sair itiraz ve şikayetlerin yanı sıra ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiği, borca faize ve ferilere ve zaman aşımına itiraz istemleri ileri sürülmüş, mahkemece belirtilen bu hususlardan, usulsüz tebligat şikayeti konusunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Gerekçeli kararda sadece borca itiraz yönünden inceleme yapılarak sonuca gidilmiştir. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355. Maddesi uyarınca, dairemizce resen nazara alınması zorunlu olduğundan; davacı tarafın istinaf sebepleri bu aşamada değerlendirilmeksizin, HMK'nun 355 ve 353/1- a-6 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen eksikliklerin giderilerek usulüne uygun şekilde hüküm kurulması için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, oy birliği ile karar verilmiştir....
İcra Dairesince borçlu T1 vekili olan ve icra dosyasında yetkiye- borca itiraz eden Av....
İlk derece mahkemesi tarafından; Tebligat Tüzüğünün 28. maddesinin, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklediği, tebliğ memuru tahkik etmekle kalmayıp, tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu tebliğ evrakına yazacağı, muhatabın tebliğ adresinde ikamet etmekle birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin beyan ve bunun tevsik edilmesi halinde ancak; maddede sayılanlardan, örneğin muhtara imza karşılığı tebliğ edilip, 2 numaralı fişin kapıya yapıştırılması ve komşunun durumdan haberdar edilmesi işlemlerine geçilebileceğini, şikayete konu tebliğ işleminin usul ve yasaya uygun olmadığı, bu halde ödeme emrinin usulsüz olduğu anlaşılmakla iptali ile 7201 sayılı Tebligat Kanununun 32. maddesi gereğice ıttıla tarihinin 29/11/2018 tarihi olarak kabul edilmesi ile davacının ödeme emri tebliğine ilişkin şikayetinin kabulüne; borca itirazı değerlendirildiğinde, takibe konu...
Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Örnek 7 ilamsız takipte, borçlu T3 icra dairesine verdiği 10.01.2020 tarihli itiraz dilekçesinde, borcu bulunmadığını ileri sürerek takibe, borca, ödeme emrine faize itirazlarını ileri sürdüğü, ödeme emrinin 15.01.2020 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, icra müdürlüğüce 10.01.2020 tarihinde, ödeme emrinin tebliğinden önce takibin itiraz nedeni ile durdurulmasına karar verildiği, alacaklı tarafından tebliğden önce yapılan itirazın geçerli bir itiraz olmadığı, bu sebeple takibin durdurulmasına ilişkin icra müdürlük kararının hatalı olduğu gerekçesi ile şikayet yoluna başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlunun itiraz sebeplerini icra dairesine bildirip yasal ödeme süreleri geçtikten sonra alacaklının merciden itirazın kaldırılması ve tahliye isteyebileceği öngörülmüştür....
GEREKÇE:Unsurları tam bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte tanzim eden borçlu vekili ödeme emrinde alacaklının adresinin bulunmadığını, dayanak belgenin ödeme emri ekinde gönderilmediğini, ödeme emrinde faiz miktarının belirtilmediğini, senet aslının ödeme emrinin tebliğe çıkartıldığı tarih itibarıyla icra kasasına sunulmadığını, borca, faize , ferilerine , imzaya itiraz ettiklerini beyan ederek takibin iptalini olmadığı takdirde ödeme emrinin iptalini talep etmiş olup ilk derece mahkemesince takip dayanağı belgenin ödeme emrine ekinde gönderilmediğinden bahisle şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi üzerine alacaklı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Takibin ilk önce Bursa 18....
İcra Dairesi'nin ... esas sayılı dosyasında; icra takibinin 16.01.2020 tarihinde başlatıldığı, ödeme emrinin 12.02.2020 tarihinde borçlu davalıya tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 14.02.2020 de icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edildiği takibin durduğu;alacaklı davacı vekili tarafından 09.09.2020 tarihinde yetki itirazının kabul edilerek dosyanın 15.09.2020 tarihinde İstanbul İcra Dairesine gönderildiği anlaşılmaktadır. Dosyanın intikal ettiği İstanbul ... İcra Dairesi'nde takibin ... esasını aldığı 16.11.2020 tarihinde yeniden düzenlenen örnek 7 ödeme emrinin borçluya 07.04.2021de yapılamadan iade edildiği anlaşılmıştır. Yetkisiz icra müdürlüğü tarafından borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş, yetkiye ve borca itiraz edilmiş ise de borçluya yetkili icra dairesi tarafından ödeme emri gönderilmeden, itirazın iptali davası açıldığı anlaşmaktadır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2391 KARAR NO : 2023/1537 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/06/2022 NUMARASI : 2022/43 ESAS, 2022/405 KARAR DAVA KONUSU : YETKİYE VE BORCA İTİRAZ - ÖDEME EMRİNİN İPTALİ KARAR : İzmir 8. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/43 Esas, 2022/405 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kısmen kabulü kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı hakkında başlatılan İzmir 5....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; " Dosyanın incelenmesinde, davacı vekili her ne kadar dava dilekçesinde ödeme emri tebliğ edilmeden haberdar olunarak imzaya itiraz ettiklerini belirtmiş ise de, dosyaya celp edilen ödeme emrinin tebliğine ilişkin mazbata incelendiğinde, davacı vekilinin müvekkiline 24/08/2020 tarihinde 2020/3265 esas sayılı dosyaya ilişkin örnek 10 ödeme emrinin bizzat tebliğ edildiği görülmüştür. 2004 sayılı İİK'nın 168/4 maddesi gereğince borca ve imzaya itirazın ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması gerekmektedir. Bu açıklamalarla, icra dairesinin 2020/3265 esas sayılı dosyasında ödeme emrinin 24/08/2020 tarihinde bizzat davacıya tebliğ edildiği ve davacı vekilince 15/09/2020 tarihinde dava açıldığı anlaşılmakla davanın usulden reddine ilişkin yazılı şekilde karar verilmiştir....
İcra Mahkemesi'ne 2016/473 esas sayılı dosyasıyla dava açtıkları, mahkemece davanın kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesi üzerine davalı alacaklı tarafça yeniden ödeme emri gönderildiği ve davacı borçlu tarafından yeni gönderilen ödeme emrine karşı işbu yetki ve borca itiraza ilişkin dava açıldığı görülmüştür. Hukuk Genel Kurulu’nca benimsenen yerleşik uygulamalara göre alacaklının talebiyle icra müdürlüğünce borçluya ikinci kez ödeme emri tebliği, ona yeni bir itiraz hakkı tanır. (HGK.nun 13.12.2006 tarih ve 2006/12- 786/783 sayılı kararı) Bu nedenle, borçlu tarafa alacaklı vekilinin talebi ile çıkarılan ikinci ödeme emri tebliği yeni itiraz hakkı vereceğinden, mahkemece ikinci ödeme emri tebliğ tarihine göre süresinde olan itirazın esası incelenerek karar verilmesi isabetlidir. Davalının derdestlik itirazı yerinde değildir. Davacı faiz oranınada itiraz etmiştir....