WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Mahkemesi'ne 2016/473 esas sayılı dosyasıyla dava açtıkları, mahkemece davanın kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesi üzerine davalı alacaklı tarafça yeniden ödeme emri gönderildiği ve davacı borçlu tarafından yeni gönderilen ödeme emrine karşı işbu yetki ve borca itiraza ilişkin dava açıldığı görülmüştür. Hukuk Genel Kurulu’nca benimsenen yerleşik uygulamalara göre alacaklının talebiyle icra müdürlüğünce borçluya ikinci kez ödeme emri tebliği, ona yeni bir itiraz hakkı tanır. (HGK.nun 13.12.2006 tarih ve 2006/12- 786/783 sayılı kararı) Bu nedenle, borçlu tarafa alacaklı vekilinin talebi ile çıkarılan ikinci ödeme emri tebliği yeni itiraz hakkı vereceğinden, mahkemece ikinci ödeme emri tebliğ tarihine göre süresinde olan itirazın esası incelenerek karar verilmesi isabetlidir. Davalının derdestlik itirazı yerinde değildir. Davacı faiz oranınada itiraz etmiştir....

Vekili tarafından borçlu T1 hakkında 27/05/2008 tarihinde ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin 05/06/2008 tarihinde tebliğ edildiği, itiraz olmadığından dolayı kesinleştiği, dosya 2010 yılında işlemsiz bırakıldığından İİK 106 ve 110 maddeleri uyarınca işlemden kaldırıldığı, alacaklı vekilinin talebi üzerine 02/03/2017 tarihli müdürlük kararı ile dosyanın yenilenmesine karar verildiği, 2017/82 yeni esasını aldığı, borçluya yenileme talebi üzerine icra müdürlüğünce yenileme emri ve örnek:7 ödeme emri çıkarıldığı, yeni çıkarılan Örnek:7 ödeme emrinin borçlunun annesi Ümran Çetinkaya imzasına usulüne uygun olarak 26/04/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu ödeme emri tebliğinden sonra yasal süresinde 27/04/2017 tarihinde yetkiye, borca ve ferilere itirazda bulunduğu, icra müdürlüğünün 27/04/2017 tarihli kararı ile borçluya 05/08/2008 tarihinde yapılan ödeme emri tebliğinden sonra süresinde itiraz edilmediğinden bahisle takip kesinleştiğinden borçlunun itirazını reddettiği, şikayetçi...

Davalı vekili duruşmadaki cevap beyanlarında; davacı tarafa ödeme emrinin 11/08/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, davacının ödeme emrine ilişkin itirazlarını ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde yapabileceğini, huzurdaki davada itirazın ödeme emrinin tebliğinden itibaren çok sonra yapıldığını, öncelikle davanın süre yönünden reddini talep ettiğini, davacı takibe konu senedin teminat senedi olduğunu iddia etmekte ise de, bu hususta yazılı bir belge sunamadığını, iddialarını kabul etmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; davacıya ödeme emrinin 11/08/2017 tarihinde tebliğ edildiği, itirazın 16/11/2018 tarihinde yapıldığı, itirazın 5 günlük itiraz süresinden sonra yapıldığı gerekçesiyle, davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davalı vekili tarafından davacı aleyhine 18/11/2014 tanzim tarihli bonolardan dolayı kambiyo senedine özgü 07/08/2017 tarihinde takip başlatıldığını, ödeme emrinin 08/08/2017 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacı vekilinin yasal 5 günlük süre içerisinde imzaya ve borca itirazlarını içerir dilekçe vererek takibin iptalini istediği, davacı vekilinin daha sonra ödeme iddiasına dayandıklarından bahisle borca itiraz ettiği, ödeme iddiasının davalı tarafça kabul edilmediği , davacı tarafın İİK 169/a maddesi kapsamında ödeme iddiasını ispatlayamadığı, her ne kadar davacı taraf davanın menfi tespit davası olduğunu , ispat yükünün alacaklı tarafta olduğunu beyan etmiş ise de takip borçlusunun kambiyo senedine özgü takipte borca yönelik itirazını İİK 169/a maddesi kapsamında kesin deliller ile ispat etmesi gerektiği, menfi tespit davasının icra hukuk mahkemesine değil genel mahkemelerde...

nun 62. maddesine göre; “İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur.” Somut olayda; borçlunun ileri sürdüğü hususlar İİK.'nun 62. maddesine dayalı borca itiraz niteliğinde olduğu kuşkusuz olup, borca itirazın ise; aynı Kanun'un 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur. Ne var ki, borçlu ...'ya ödeme emri 24.07.2013 tarihinde tebliğ edildiği halde 01.08.2013 tarihinde icra takibine itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, itiraz, İİK.'nun 62/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süre geçirildikten sonra yapılmış olduğundan, adı geçen borçlu hakkındaki takip kesinleşmiş bulunmaktadır Mahkemece bu nedenle istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir....

    ile birlikte ödeme emrinin iptaline karar verildiği görülmüştür. 6100 Sayılı HMK.'...

      yapılan tebliğ ekinde "ödeme emri ve suretleri çek" yazdığı, ödeme emrinin usulüne uygun düzenlendiği ve ödeme emri ve dayanakların borçluya tebliğ edildiği anlaşıldığından davacının tüm itirazlarının reddine karar verilmiş; davalının tazminat ve para cezası talebi ise şartları oluşmadığı için (İİK.md.169/a-6) reddine'' karar verildiği görülmüştür....

      Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; İİK'nun 66/1. maddesine göre de, müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur. İtiraz dilekçesi, takibi yapan icra dairesine verilebileceği gibi, buraya gönderilmek üzere başka bir icra müdürlüğüne de verilebilir. Bu durumda dilekçenin icra dairesine verildiği tarihde itiraz yapılmış sayılır. Genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde İİK'nun 62. maddesi hükmüne göre; borçlunun itirazını ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi günlük süre içerisinde icra dairesine bildirmesi halinde İİK'nun 66. maddesi uyarınca icra müdürü takibi durdurur. Somut olayda, genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde borçluya örnek 7 numaralı ödeme emrinin 19/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 22/01/2021 tarihli dilekçesi ile borca kısmi itirazlarını icra dairesine gönderilmek üzere Berlin Başkonsolosluğuna teslim ettiği ve icra memurunun alındı kaşesi bulunan itiraz dilekçesinin 06.02.2021 tarihinde Uyap ortamına aktarıldığı görülmüştür....

      Borçlular ise mirası reddettiklerinden murisin borcundan sorumlu olmadıklarını ileri sürerek takibin iptalini ve hacizlerin kaldırılmasını istemişlerdir. Bir diğer ifade ile borçlu olmadıklarını ileri sürmektedirler. Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 esas 2014/929 karar sayılı kararında, borçluların mirası reddettikleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi…....

        İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 13/09/2019 tarihli dilekçeyle davayı ıslah ederek netice-i talebi "ödeme emrinin iptali" talebi olarak değiştirdiklerinden davanın ıslah dilekçesine göre sonuçlandırılmamasının usulsüz olduğunu, çek bedelinin kısmen ödendiğinin alacaklının ve mahkemenin kabulünde olması nedeniyle ödeme emrinin iptaline karar verilmemesini ve icraya konulan fazla miktar ve ferileri yönünden müvekkili lehine tazminata hükmedilmesini istediklerini, davalı lehine tazminata hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, alacaklının çek bedelinin tamamını takibe koyması nedeniyle ödeme emrinin tamamen iptalinin gerektiğini, karşı taraf lehine hükmedilen vekalet ücretinin de haksız olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte borca itiraz talebine ilişkindir. Mersin 7....

        UYAP Entegrasyonu