Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

    takip numaralı dosyasından gönderilen , 2011/22903 takip nolu 72,48 TL takip tutarlı ödeme emrinin, 2011/22902 takip nolu 127,43 TL takip tutarlı ödeme emrinin, 2011/22901 takip nolu 18,14 TL takip tutarlı ödeme emrinin 2011/22900 takip nolu 34,47 TL, 2011/22899 takip nolu 421,79 TL takip tutarlı ödeme emrinin 2011/22898 takip nolu 1.103,73 TL takip tutarlı ödeme emrinin, 2011/22897 takip nolu 4.710,55 TL takip tutarlı ödeme emrinin, 2011/22896 takip nolu 10.194,17 TL takip tutarlı ödeme emrinin zamanaşımına uğramış olduklarından iptaline, davacının Kuruma belirtilen ödeme emirleri yönünden borçlu olmadığının tespitine,” şeklinde hüküm kurulmuş, davacının emekli maaşından yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkin ise olumlu ya da olumsuz herhangi bir hüküm kurulmamıştır.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2.maddesinde; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan...

      Taraflar arasındaki ödeme emrinin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; takibe konu prim borcunun zaman aşımına uğradığını belirterek, ödeme emrinin iptalini ve taşınmazına konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı kurum vekili; davanın reddi ile takip konusu alacağın %10 fazlası ile davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. III....

        V-TEMYİZ NEDENLERİ: Davacı vekili, davacını şahsına yönelik ödeme emri düzenlenmediğini, idari para cezalarının site yöneticiliğine ait olduğunu, borçlardan maliklerin arsa payları oranında sorumlu olması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ Dosya kapsamı incelendiğinde, 2018/18035 sayılı prim borçlarından kaynaklı ödeme emrinin 2014/2,3,4 ve 2015/10 dönemine ilişkin prim borçlarından, 2018/18036 sayılı ödeme emrinin 2014/2,3,4 ve 2015/10 dönemine ilişkin işsizlik sigorta priminden kaynaklı, 2018/18037 sayılı ödeme emrinin 2014/2,3,4 ve 2015/10 dönemine ilişkin damga vergisinden kaynaklı ve 2018/18038 sayılı ödeme emrinin 2013/9,10,11 ve 12. aylara ilişkin idari para cezasından kaynaklı olduğu, prim borçlarına konu ödeme emrinin... İşleri San. San. Tic....

          İcra Müdürlüğü'nün 2012/7901 E. sayılı dosyasının kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip olduğu, borçlunun satışa konu menkul mal üzerine 05.10.2012 tarihinde ihtiyati haciz konulduğu, ödeme emrinin 11.10.2012'de tebliğ edildiği, tebliğden itibaren 10 günlük ödeme süresinin sonunda, 22.10.2012'de takibin ve haczin kesinleştiği, şikayetçinin alacaklı olduğu .... 9....

            Mahkemece, ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlük nedeniyle iptali isteminin takibin taraflarına ait olduğu davacının şikayet hakkı olmadığı, istihkak davasının ise dava konusu talimat dosyasından yapılış bir haciz bulunmadığından bahisle her iki istem yönünden de davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              B.İstinaf Sebepleri: İstinaf kanun yoluna başvuran davalı SGK Başkanlığı vekili, davacının hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açtığından, davanın reddi gerektiğini, ödeme emrinin iptali yanında haczin kaldırılmasının da talep edildiğini, öncelikle mahkemenin hak düşürücü süre içerisinde davanın açılmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar vermesi gerektiğini ve haczin kaldırılması isteminin esasına girmemesi gerektiğini, kısmen kabul kararının 5510 sayılı Kanun’un 88 inci maddesi uyarınca hatalı olduğunu, müvekkili Kurumun işlemlerinin mevzuata uygun olduğunu, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 2.958,19 TL vekalet ücretinin takdir edilmesinin yerinde olmadığını beyan ederek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

                B.İstinaf Sebepleri: İstinaf kanun yoluna başvuran davalı SGK Başkanlığı vekili, davacının hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açtığından, davanın reddi gerektiğini, ödeme emrinin iptali yanında haczin kaldırılmasının da talep edildiğini, öncelikle mahkemenin hak düşürücü süre içerisinde davanın açılmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar vermesi gerektiğini ve haczin kaldırılması isteminin esasına girmemesi gerektiğini, kısmen kabul kararının 5510 sayılı Kanun’un 88 inci maddesi uyarınca hatalı olduğunu, müvekkili Kurumun işlemlerinin mevzuata uygun olduğunu, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 2.958,19 TL vekalet ücretinin takdir edilmesinin yerinde olmadığını beyan ederek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

                  İcra Müdürlüğü’nün 2010/9845 Takip sayılı dosyasında 11.10.2010 günlü haczin davacının faaliyet adresinde yapıldığını, mahcuzların da üçüncü kişi şirkete ait olduğunu, eski ortağın borcundan ötürü şirket malvarlığının haczedilemeyeceğini, mülkiyet karinesinin üçüncü kişi yararına olduğunu ve karinenin aksini kanıtlama yükünün de alacaklı tarafa düştüğünü, belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı (alacaklı) vekili, takibe dayanak çeklerin alacaklı ve borçlu arasındaki ticari ilişki nedeni ile düzenlendiğini, haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği, davacı şirketin faaliyet adresinde yapıldığını, üçüncü kişi şirketin ortağı olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden sonra, alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı olarak payını babasına devrettiğini, belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

                    İİK 168. maddesi uyarınca, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu takipte ödeme emrine itiraz ve şikayet süresi 5 gün, ödeme süresi 10 gündür. Bu takip yolunda ödeme süresi geçmeden İİK 78. madde gereğince kesin haciz konulamayacağından, henüz kesin haciz yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczi 5 günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, İİK 264. maddesi uyarınca 10 günlük ödeme süresinin geçmesi ile kesinleşecektir. Somut olayda, davacı tarafından başlatılan takipte ödeme emrinin borçluya 06.11.2015 tarihinde tebliğ edildiği, 30.10.2015 tarihli ihtiyati haczin 10 günlük ödeme süresinden sonra 17.11.2015 tarihinde kesin hacze dönüştüğü, alacaklı bankanın haczinin 11.11.2015 tarihi olduğu, düzenlenen sıra cetvelinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, şikayette husumetin borçluya yöneltilemeyeceği, ancak sonuç itibari ile ret kararının doğru olduğu anlaşılmakla istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu