WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, şikayet olunan tarafından kambiyo senedine dayalı olarak 15.04.2015 tarihinde bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine ihtiyati haciz konulduğu, ödeme emrinin borçluya 14.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. İİK'nın 168. maddesi uyarınca kambiyo senetlerine özgü takip yolunda ödeme emrine karşı itiraz ve şikayet süresi 5 gün, ödeme süresi 10 gün olup, bu takip şeklinde ödeme süresi geçmeden kesin haciz (İİK m.78/1) konulamayacağından, henüz kesin haciz yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczi 5 günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, İİK'nın 264. maddesi uyarınca 10 günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesinleşerek, sıra cetveli açısından kesin haczin hüküm ve sonuçlarını doğuracaktır. Buna göre şikayet olunanın ihtiyati haczinin 24.04.2015 tarihinde mesai saati bitiminde kesinleştiği sabittir....

    Mahkemece; haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapıldığı mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, borcun doğumundan ve ödeme emrinin tebliğinden sonra sık sık ve kısa aralıklarla gerçekleştirilen şirket devirlerinin alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik danışıklı işlemler niteliğinde olduğu gerekçesi ile, davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden;...İcra Hukuk Mahkemesinin 27.11.2015 tarihli ve 2009/71 Esas, 2015/ 108 Karar sayılı kararı ile; borçlu şirketin takibin iptali talebinin kabulüne karar verildiği, ancak UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır. İstihkak davalarında geçerli bir icra takibinin bulunması dava şartıdır ve Mahkeme hâkimi tarafından duruşmanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir....

      Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/829 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararı dayanak gösterilerek toplam 471.308,65 TL’lik alacağın tahsili için 09/08/2017 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus yol ile icra takibi başlatıldığı, örnek 10 no.lu ödeme emrinin ilk defa davacıya 16/10/2017 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ işleminin Mahkemece iptali üzerine bu dafe ödeme emrinin davacı borçlu vekiline 09/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. İstanbul 8. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/742 E. 2018/541 K. sayılı kararı ve kesinleşme şerhi dosyaya celbedilmiş, incelenmesinde davacı borçluya gönderilen (ilk) ödeme emri ve 103 davetiyesinin tebliğ işleminin iptaline karar verildiği, kararın 19/06/2018 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Somut olayda, davacı borçlu hakkında verilen İstanbul 1....

      YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacının banka hesabına … tarih ve … sayılı bildirim üzerine uygulanan haczin kaldırılması ve tahsil edilen 324.744,51 TL' nin 09/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesi istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Mahkemelerince yapılan re'sen araştırma sonucu davacının 23/08/2010 tarihinde beyan edilen taşınma nedeniyle yurt içi adres kaydının olmadığı, nüfus kaydında yerleşim yerinin Weingarten/Almanya Federal Cumhuriyeti olduğu, dava konusu haczin dayanağı ödeme emrinin .. Mah. … Sok....

        KARAR Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, özellikle dava konusu ödeme emrinin hisse oranında olup olmadığı anlaşılamadığından dava konusu ödeme emrinin, hisse oranı gözetilerek düzenlenmediği takdirde davacının limited şirket hisse oranında borçtan sorumlu olacağı hükmün infazında gözetileceğinden taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine 03/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Somut olayda; Mahkemece 2010/10.25997 takip nolu ödeme emri bakımından değerlendirme yapılarak, bu ödeme emri ile sınırlı olarak hüküm kurulduğu ve bu ödeme emrine dayalı olarak Kurum tarafından davacıya ait taşınmaza uygulanan haczin kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür. Verilen bu karar eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olduğundan usul ve yasaya uygun değildir. Her şeyden önce davacının üst düzey yöneticiliğinin Haziran 2011 tarihinde sona erdiğinin kabul edilmesine göre tahakuk tarihinde görevli olduğu 5. ve 6. Aylar bakımından Kurum alacağından sorumlu tutulmama nedeni ve yasal dayanaklarının açıklanmaması hatalıdır. Öte yandan söz konusu ödeme emri bakımından kısmen iptal kararı verildiği halde, bu ödeme emrine dayalı olarak davacıya ait taşınmaza uygulanan haczin bütünüyle kaldırılmasının gerekçelerinin açıklanmaması da isabetsizdir....

          İcra Müdürlüğü’nün 2007/1164 Talimat sayılı dosyasında yapılan 10.09.2008 günlü hacze konu menkullerin üçüncü kişiye ait olduğunu, borçlu ile ilgisinin bulunmadığını belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı (alacaklı) vekili, dava konusu haczin ödeme emrinin de tebliğ edildiği takip adresinde borçlu şirketin yetkilisinin huzurunda yapıldığını belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Davalı (borçlu), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir....

            nin prim borçları nedeniyle gönderilen 1997/2882 takip numaralı icra emrinin iptali ile davacının aracı üzerindeki haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Hukuki yarar, davanın konusuna ilişkin dava şartlarından olup, davacının dava açmakta hukuken korunmaya değer bir yararının bulunması gerekir. Davada; davacının, hukuki yararının bulunup bulunmadığı, mahkemece, re'sen araştırılacak hususlardandır....

              Mahkemece, ödeme emrinin haciz adresinde tebliğ edildiği ve haczin borçlunun huzurunda yapıldığını, davacı şirketin ticaret sicildeki adresinin haciz adresi olmadığı ve çalışanın kendi adına çek keşide etmesinin yaşam deneyimlerine aykırı olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Davacı (üçüncü kişi), kendisi tarafından işletilen yerde eşinin borcundan dolayı haciz yapıldığını belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı(alacaklı), davacının bayan olması nedeni ile kasaplık mesleğini yapmasının hayatın olağan akışına uygun düşmediğini,haczin bizzat borçlunun huzurunda ve ödeme emrinin kendisine tebliğ edilen adreste yapıldığını, vergi levhasının haciz sırasında sunulmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre; “haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapıldığı,sunulan vergi levhasının mülkiyeti ispata elverişli ve yeterli olmadığı,borçlunun eşi olan davacının kasaplık mesleği yapmasının hayatın olağan akışına uygun düşmediği, davacının tanık ya da başkaca bir delile de yanmadığı “ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı (üçüncü kişi) tarafından temyiz edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu