Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Keza, diğer özel hükümlerde açıkça farklı bir geçici hukuki korumadan bahsedilmişse, bu durumda da o çerçevede bir karar verilmeli, ihtiyati tedbir kararı verilmemelidir (Pekcanıtez/Atalay/Özekes, a.g.e., s. 877). İhtiyati tedbir kural olarak paradan başka şeyler (haklar, taşınır ve taşınmaz mallar) hakkındaki davalarda alınır. İhtiyat tedbirde çekişmeli ve bu nedenle dava konusu olan şey (mesela, taşınır veya taşınmaz bir mal) hakkında önleyici nitelikte tedbir alınır. Ayrıca ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğine ilişkin yasal bir düzenleme de bulunmamalıdır. Somut olayda; dava ödeme emrinin iptali talebine ilişkin olup, bu ödeme emri nedeniyle yapılan satış sonucu elde edilen paranın davalı kuruma ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir istendiği, 5510 sayılı Kanunun 88....

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 10.06.2021 NUMARASI : 2020/645 Esas İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZ EDEN TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbirin Kaldırılması KARAR TARİHİ : 10.06.2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 03.09.2021 İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.06.2021 tarih 2020/645 Esas sayılı ara kararı Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep eden davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye ... tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi....

    Bu hükme göre; genel haciz yoluyla yapılan takipte, ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlu tarafından yasal süre içerisinde ödeme emrine itiraz edilmemesi ya da itirazın icra mahkemesince kesin olarak kaldırılması veya mahkemece iptal edilmesi halinde ihtiyati haciz kendiliğinden kesin hacze dönüşecektir Somut olayda, borçlu şirkete ödeme emrinin 17/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 18/10/2018 tarihli dilekçesiyle borç miktarının 119.672,50 TL'sini kabul ederek borca kısmi itiraz ettiği, kabul ettiği borç miktarı olan 119.672,50 TL'yi 23/10/2018 tarihinde icra dosyasına yatırdığı, bu miktar üzerinden 23/10/2018 tarihinde (% 4,55 oranında) 5.445,10 TL tahsil harcı alındığı, borçlunun yasal süre içerisindeki borca kısmi itirazı üzerine icra müdürlüğünce 23/10/2018 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklının açtığı itirazın iptali davasında verilen ihtiyati haciz kararı uyarınca ihtiyati hacizler uygulandığı, ancak şikayet tarihi itibari ile itirazın kesin...

      b) İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyat haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar " hükmü yer almaktadır. 6100 sayılı HMK'nun durum ve koşulların değişmesi sebebi ile tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması başlığını taşıyan 396. maddesinde; "(1) Durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir. (2) İtiraza ilişkin 394. maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrası, kıyas yoluyla uygulanır." şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir. İstinaf talebine konu ara karar durum ve koşulların değişmesi sebebi ile tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması niteliğindedir. Ayrıca, tapu müdürlüğünün yazısı üzerine verilen ara karar ile de ihtiyati tedbir kararı kaldırılmıştır....

      Açıklanan sebeplerle, söz konusu karara temyiz başvuru imkânı bulunmadığından davalı vekilinin ihtiyati tedbirin teminat karşılığında değiştirilmesine ilişkin ilk derece mahkemesinin ara kararına yönelik temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde ilgiliye iadesine, 12.09.2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi. KARŞI OY İşçilik alacağı davasında gemi üzerine konan ihtiyati tedbirin kaldırılması talebine karşılık verilen mahkeme kararının temyizine ilişkindir. İhtiyati tedbir kararının kaldırılması istemi mahkemece reddedilmiştir....

        Üzerine konulmuş olun ihtiyati tedbirin hatalı olduğunu ve kaldırılması gerektiğini, yine bu kapsamda 28.04.2022 tarihli tensip tutanağının 13 nolu ara kararı ile 12 numarada belirtilen tüm taşınmazlar üzerine teminatsız ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiği,bunun davacının dahi talebini aşkın bir karar olduğu, Mahkemece tedbirin kaldırılması talebinin değerlendirilmesi için açılan 15.06.2022 tarihli duruşmada itirazımızın reddine karar verilmiş olup, verilen bu karar usul ve yasaya aykırı olduğunu, Müvekkilin taşınmazı üzerinde konan tedbirin devamı, müvekkili açısından ileride telafisi imkansız zararlar doğurabileceğinden ivedilikle tedbirin kaldırılması gerektiğini, Keza İhtiyati tedbirin hiçbir yasal ve hukuksal şartı gerçekleşmemiş olduğunu, dava dilekçesinde sadece üç adet taşınmaz bilgisi belirtilerek ihtiyati tedbir şerhi konmasını talep etmişken, mahkemece bu talep aşılarak davacıların davaya konu ettiği tüm taşınmazlar üzerine tedbir şerhi konmasına dair karar verilmiş...

        tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, herhangi bir taşınmazın zilyetliği devredilmediğinden dosyanın bu haliyle de zamanaşımına uğramış olacağını belirtip 24/03/2022 tarihli ihtiyati tedbir talebinin kaldırılması hakkında ret kararının kaldırılarak ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        Durum Ve Koşulların Değişmesi Sebebiyle Tedbirin Değiştirilmesi Veya Kaldırılması başlıklı HMK m. 396' da " Durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir. İtiraza ilişkin 394 üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrası, kıyas yoluyla uygulanır." hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, kanun maddesinde belirtilen tedbirin değiştirilmesini gerektirir koşulların oluşmadığı, davalının teminat olarak gösterdiği gayrimenkulün dava dışı 3.şahıs adına kayıtlı olduğu anlaşıldığından, ihtiyati tedbirin kaldırılması ve ihtiyati tedbirin değiştirilmesi talebinin reddine ilişkin ilk derece mahkemesince verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. O nedenle davalı T3 istinaf talebinde haklı değildir....

        İhtiyati tedbirde asıl olan, ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş, ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği düzenlenmiştir. Geçici hukuki korumalardan olan ihtiyati tedbire karar verilebilmesi için ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve ihtiyati tedbirin bir sebebinin mevcut olması gerekir. Yargılama sırasında mevcut durumun değişmesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması, hakkın elde edilmesinin tamamen imkansız hale gelmesi, gecikme sebebinin bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğması tehlikesi söz konusu olan hallerde ihtiyati tedbir sebebi var kabul edilmelidir....

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: İşbu dava kurum işleminin iptali ile ilaç bedellerinin karşılanması talebine ilişkindir. Daha öncesinde mahkemenin 02.03.2022 tarihli ihtiyati tedbirin kabulüne ilişkin ara kararına davalı SGK vekilinin 10.03.2022 tarihli tedbirin kaldırılması talebine ilişkin dilekçe sunduğu, ilk derece mahkemesinin 14.03.2022 tarihli ara kararı ile itirazın reddine karar verildiği, bu kararın istinafı üzerine Dairemizin 2022/851 Esas - 2022/1540 Karar sayılı kararı ile duruşma açılmadan itiraz konusunda karar verilmesi nedeniyle ilk derece mahkeme kararının kaldırıldığı açıktır. Yargılama sonucunda mahkemenin ihtiyati tedbirin kaldırılması yönünden itirazı değerlendirerek itirazın kaldırılması talebini reddettiği anlaşılmaktadır. Bu karara yönelik olarak davalı SGK tarafından istinafa gelinmiştir....

        UYAP Entegrasyonu