WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İhtiyati tedbir kural olarak paradan başka şeyler (haklar, taşınır ve taşınmaz mallar) hakkındaki davalarda alınır. İhtiyat tedbirde çekişmeli ve bu nedenle dava konusu olan şey (mesela, taşınır veya taşınmaz bir mal) hakkında önleyici nitelikte tedbir alınır. Ayrıca ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğine ilişkin yasal bir düzenleme de bulunmamalıdır. Somut olayda; dava konusunun ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkin olup, tahsil işlemlerinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesinin istendiği, 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinin 19. fıkrasında iş mahkemesine başvurulmasının alacakların tahsilini durdurmayacağının hüküm altına alındığı, bu düzenlemeye aykırı, ayrıca yargılamayı gerektiren konuda ve nihai hüküm etkisini doğuracak mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği de gözetilerek, ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının usul ve yasaya uygun bulunduğu anlaşıldığından, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece 03/11/2022 tarihli ara karar ile; "Davacı vekilinin tedbir talebinin kısmen kabulü ile; 2019/137032 takip numaralı ödeme emrinin icrasının tedbiren durdurulmasına, ödeme emri sebebiyle konulan hacizlerin kaldırılması talebinin ise reddine"; 01/03/202 3 tarihli karar ile de davalının tedbir kararına itirazının reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; teminatsız tedbir kararı verilemeyeceğini, yaklaşık ispat şartının yerine getirilmediğini, tedbir kararının kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür....

Noterliğinin 29/12/1999 tarih ve ... yevmiye sayılı ihtarnamesi ile borçlu ve kefillerine ihtar çekildiğini, borçlu tarafından ödeme yapılmaması üzerine Karacabey İcra Müdürlüğü'nün 2006/... sayılı dosyasından borçlular hakkında icra takibine geçildiğini, borçlu ...e ödeme emrinin tebliğ edilemediğini, kefil ... ise ödeme emrinin tebliğini takiben Genel Kredi Sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığından ve zaman aşımından bahisle borca itiraz etmesi üzerine Karacabey İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, borçlunun itirazının içeren dilekçenin ve buna ilişkin İcra Müdürlüğünce verilen durdurma kararının taraflarına tebliğ edilmediğini, davalının 15/05/2006 tarihi itibariyle 177.225,08 YTL ye ulaşan alacağın tamamından sorumlu olduğunu, yapılan icra takibi ve ödeme emrinin tebliğini müteakip davalı borçlu tarafından yapılan itirazın haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili bankanın faaliyet izni kaldırıldığını ve tasfiye halinde bir Fon Bankası olduğunu...

    Diğer taraftan, İİK'nın 264. maddesi hükmünden de anlaşılacağı üzere, ihtiyati haciz ile icra takibi ayrı ayrı düzenlemeler olup, ayrı ayrı hukuki sonuçlar doğurur. Bu nedenle ihtiyati haciz kararı, icra takip işlemi olmayıp, yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce ya da sonra uygulanan ve HMK.'nun 389. ve izleyen maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir benzeri bir işlemdir. İhtiyati haciz kararına istinaden ihtiyati haciz uygulanması, genel anlamda bir takip işlemi olmayıp, niteliği itibariyle tedbir vasfında bulunduğundan, icra takibinin durdurulması, ihtiyati haczin infazına mani teşkil etmez. Öte yandan, İİK'nın 264/2. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararına dayalı olarak icra takibi yapan alacaklı, borçlunun ödeme emrine itirazını gidermek için, itirazın tebliğinden itibaren yedi günlük hak düşürücü sürede, icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemek veya mahkemede iptalini sağlamak üzere dava açmak zorundadır....

    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 17/07/2019 NUMARASI : 2020/744 ESAS DAVA KONUSU : Kurum İşleminin İptali KARAR : Bursa 13. İş Mahkemesinin yukarıda esas numarası yazılı dosyasından verilen tedbir kararına karşı davalı Kurumca istinaf yoluna başvurulduğundan dosya incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı Denk Teks. San. ve Tic. A.Ş.'nin Kuruma olan borcundan dolayı Abdullah Subaşı'nın mirasçısı olduğu gerekçesiyle davacıya ödeme emri gönderildiğini ancak mirasın hükmen reddedildiğini, borcun zamanaşımına uğradığını, Kurumun alacaklarını asıl borçlu olan ve ödemeyi karşılayacak mal varlığına sahip dava dışı şirketten talep etmesi gerektiğini ileri sürerek ödeme emrinin iptalini, dava neticeleninceye takibin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....

    İlk derece önlem almayı gerektirir bir durum olmadığından bahisle tedbir talebi reddedilmiş ise de, davacı tarafça ortaya konulan mevzuat çerçevesinde ve mevcut dosya kapsamına göre tedbir kararı verilmesi gerektiği sonucuna varılmakla, 2021/10113 takip nolu dosya üzerinden düzenlenen ödeme emri nedeniyle haciz dahil tüm takip işlemlerinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir ara kararı verilmesi gerekmiştir. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda; davacı vekilinin istinaf başvurusu kabul edilmesi ve 6100 sayılı H.M.K‘nun 353/1- b-2 maddesi gereğince kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiş tüm bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; 6100 Sayılı HMK Madde 341- 1/b maddesinde ;"İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar. " istinafa tabi olmakla , dairemizce inceleme yapılmıştır....

    belgelerden sayılmadıklarını ve ilamlı olarak takibe konulmasının hukuka uygun olmadığını, alacaklı olduğunu iddia eden T4 takip talebinde Mevlüt Karaarslan aleyhine takip başlatılmasını talep etmesine rağmen İcra Müdürlüğünce müvekkil T2 icra emrinin tebliğe çıkarıldığını, ilamsız takibe müstenid örnek:7 ödeme emri tebliğ edilmediğinden İİK md 62 bağlamında itiraz yapamadıklarını beyanla icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    e ait emtiaları da kapsar şekilde yapılan takiplerin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına'' ve ''davacı şirketin mal varlığına dahil bulunan gayrimenkul ve araçların 3. kişilere her ne sebep ve suretle olursa olsun devir ve temlikinin tedbiren önlemesine'' karar verildiği görülmüştür. Somut olayda, belirtilen tedbir kararı verildiği andan itibaren hüküm ifade edeceğinden ....Asliye Ticaret Mahkemesi'nin takiplerin durdurulmasına ilişkin tedbir kararı, kararın verildiği tarih olan 21/05/2014 tarihi itibariyle hukuki sonuçlarını doğrurmuş, bu tarihten itibaren takibin olduğu yerde durdurulması, tedbir kararından sonra, yapılan işlemlerin iptali yönünde hüküm kurulması gerekirken, tedbir kararının şikayetçi şirketin başvuru tarihi itibariyle geçerli olacağı yönündeki icra müdürlüğü işlemi yerinde bulunmamıştır. O halde; mahkemece, yukarıda açıklanan nedenlerle şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      B-BAM KARARI Bölge Adliye Mahkemesince; Borçlu şirket hakkında takip yapılmamasına dair mahkemece verilmiş ihtiyati tedbir kararının bulunması karşısında, ihtiyati tedbir kararının verildiği tarihten sonra her hangi bir takibe geçilmesi mümkün olmadığı gibi davalı kurumun borçlu şirketin haklı sebebe dayalı olarak ödenmemiş borçlarından dolayı kanuni temsilci olması sıfatıyla davacı adına 08/04/2016 tarihli ihtiyati tedbir kararından sonra 12/08/2016 tarihinde ödeme emri düzenleyip göndermesi yasa ve usule aykırı olduğu, bu nedenle kurumun 2016/13539, 2016/13540, 2016/13541 sayılı ödeme emirlerinin iptallerine karar verilmiş olması karşısında, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı belirtilerek, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu