Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; Ankara 25.İcra Müdürlüğünün 2019/16253 Esas sayılı dosyasında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçluya gönderilen ödeme emrinin bila tebliğ iade döndüğünü, borçlu tarafın ödeme emrinin tebliğinden önce borca itiraz ettiğini, İİK'nın 62.maddesi uyarınca borca itiraz süresinin ödeme emrinin tebliğinden başladığını, borçlu tarafça sunulan itiraz dilekçesinin hukuki sonuç doğurmayacağını, 03/12/2020 tarihinde 7 örnek ödeme emrinin hem asile hem vekile tebliğ edilmesinin istenildiğini, bu istem üzerine tebligat yapıldığını ve usulüne uygun tebligatlarla itiraz süresinin başladığını, ödeme emrinin tebliğinden sonra süresi içinde itiraz edilmemesi üzerine 21/12/2020 tarihinde takibin kesinleştirilmesi talebinde bulunulduğunu, icra müdürlüğünün aynı tarihte verdiği karar ile borçlunun itirazı nedeniyle takibin durması gerektiğinden bahisle talebin reddine karar verildiğini, bu karara karşı şikayet yoluna gidildiğini, Ankara...

Sıraları haricindeki kısımlarının hukuka uygun düşmediği, … takip numaralı ödeme emrinin 15, 16 ve 17. sıralarında yer alan alacağın vadesinin 31/01/2011 tarihi olduğu, şirket adına düzenlenen ödeme emrinin 02/11/2011 tarihinde tebliğ edildiği, 31/12/2016 tarihinde 5 yıllık tahsil zaman aşımı süresinin dolduğu dikkate alındığında, 19/12/2018 tarihinde tebliğ edilen söz konusu ödeme emrinin bu kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı, … takip numaralı ödeme emrinin 4, 5 ve 6 sıraları ve … takip numaralı ödeme emrinde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle …, … ve … takip numaralı ödeme emirleri ile … takip numaralı ödeme emrinin 4, 5 ve 6. sıraları haricindeki kısımları iptal edilmiş, … takip numaralı ödeme emrinin 4, 5, 6, sıralarında yer alan kamu alacağı ile … takip numaralı ödeme emri yönünden ise dava reddedilmiştir....

    Davalı vekili, davacı yanca başlatılan takibe ilişkin ödeme emrinin tebliği üzerine ödeme emrine itiraz ile birlikte ödeme emrinin iptali için müvekkili tarafından şikayet yoluna başvurulduğunu, İzmir 10. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 09/02/2011 tarihli kararı ile ödeme emrinin iptaline karar verildiğini, ancak davacı yanca davaya konu icra dosyasından yeni bir ödeme emri gönderilmeksizin iş bu itirazın iptali davasının açıldığını, esastan da müvekkilinin davacıya borçlu olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre İzmir 16. İcra Müdürlüğü'nün 2010/8874 E. sayılı dosyasında davalı adına çıkarılan ödeme emrinin İzmir 10....

      Somut olayda, dosya kapsamına göre bu yasal gerekliliğe uyulmadan borçluya ödeme emri gönderildiği anlaşılmış olup, anılan zorunluluğa uyulmaması ödeme emrinin iptalini gerektirmektedir. O halde mahkemece, ödeme emrinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 2....

        Somut olayda, dosya kapsamına göre bu yasal gerekliliğe uyulmadan borçluya ödeme emri gönderildiği anlaşılmış olup, anılan zorunluluğa uyulmaması ödeme emrinin iptalini gerektirmektedir. O halde mahkemece, ödeme emrinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile .... 2....

          Davalı tarafça her ne kadar ödeme emrinin davacı borçluya henüz tebliğ edilmediği, bu nedenle borçluya tebliğ edilmeyen ödeme emrine yönelik şikayetin süresi içinde yapılmadığı ileri sürülmüş ise de; ödeme emrine yönelik şikayetin kural olarak ödeme emrinin tebliğinden itibaren en geç 7 gün içinde yapılması gerektiği, ancak ödeme emri tebliğ edilmeden önce de, aleyhinde yürütülen icra takibinde borçlunun ödeme emrinin veya takibin iptali için şikayet yoluna başvurmakta hukuki menfaatinin bulunduğu gibi, ödeme emrinin tebliğinden önce şikayet yoluna başvurmasını engelleyen yasal bir düzenleme bulunmadığı, cevap dilekçesinde zikredilen Yargıtay kararının ilamlı takipte "icranın geri bırakılması" istemine ilişkin olup somut olayda emsal niteliği bulunmadığı, bu çerçevede şikayetin süresi içinde yapıldığının kabulü gerektiği anlaşılmakla işin esasının incelenmesine geçilmiştir....

          tarih ve ... sayılı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; dava konusu ödeme emrinin içeriği harçların ilişkin oldukları dönemde yürürlükte bulunan Kanun ile vadesi “kararın tebliğinden itibaren bir ay” olarak belirlenen bakiye karar harçlarının, Mahkeme kararlarının davacıya tebliğ edildiği tarihlerden bir ay sonrası vade tarihi olarak belirlenmek suretiyle ilgili harçların tahsili amacıyla davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emrinin ... ,...,...,...,...,... takip dosya numaralı kısımlarında hukuka aykırılık görülmediği, dava konusu ödeme emrinin, ... takip dosya numaralı kısmına gelince; dosyasının incelenmesinden; ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararına istinaden yazılan ......

            Somut olayda, davalı alacaklılar vekili tarafından takip talebinde takip yollarından "haciz" yolunun seçildiği, takip talebinin hiçbir yerinde "tahliye" isteğinin yer almadığı, ancak icra müdürlüğünce bu takip talebine aykırı olarak tahliye talepli örnek 13 ödeme emrinin düzenlendiği, anlaşılmış olup, bu durumda ödeme emrinin takip talebine aykırı olarak düzenlenmesi söz konusu olduğundan davacı borçlular yönünden geçerli bir ödeme emrinin varlığından söz edilemeyeceği, ödeme emrinin iptali ile takip talebine uygun olarak ödeme emri düzenlenerek yeniden tebliğe çıkarılmasına karar verilmesi gerektiği Bu halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirilme ile yazılı olduğu şekilde hükmün kurulması isabetsizdir....

            bu kapsamda 26/08/2021 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davacı borçlu vekilince 31/08/2021 tarihinde borca ve yetkiye itiraz edildiğini, itiraz sonucu açılan davanın Kocaeli 3....

            Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İİK'nun 60/1. maddesi gereğince düzenlenecek ödeme emrinin, takip talebine uygun olması zorunlu olup, ödeme emrinde talep edilen miktar, takip talebinde belirtilen miktardan az dahi olsa, İİK'nın 60/1. maddesinde yer alan emredici düzenleme nedeniyle, ödeme emrinin iptalinin gerektiğini, mahkemenin, "ödeme emrinin iptalinde müvekkilin hukuki yararının bulunmadığı" yönündeki değerlendirmesinin de hukuka uygun olmadığını, zira dava konusu icra takibine müvekkili tarafından itiraz edilmesi üzerine, davalı/alacaklı tarafından, İstanbul 4....

            UYAP Entegrasyonu