WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre davacı aleyhine bono alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, takibin kesinleştiği borçlu vekilinin HMK’nın 209. maddesi gereğince takibin durdurulmasına ilişkin talebinin icra müdürlüğünce reddedildiği, bu karara karşı borçlu vekilinin şikayet yoluna başvurduğu görülmüş olup kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte sahtelik iddiasının imza itirazı dışında bir nedene dayanması halinde senet üzerinde bulunan yazıdaki sahtelik iddiasının borca itiraz niteliğinde olduğu, borca itirazın İcra ve İflas Kanununun 169/a maddesinde düzenlenmiş olması nedeni ile HMK’nın 209. maddesinin uygulama yerinin bulunmadığı, ödeme emrinin 23/11/2017 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacının ödeme emri tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içerisinde borca itiraz etmediği, takibin kesinleştiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulması talebinin reddine karar verilmesi de yerinde olduğu anlaşılmakla istinaf...

Arasında düzenlenmiş araç kira sözleşmeleri bulunduğu, taraflar arasında düzenlenen araç kira sözleşmelerine ilişkin davalı/borçlu şirket tarafından 01/11/2019 tarihli ve BEF53 numaralı faturaya ilişkin ödeme yapılmadığını, bunun üzerine davacı şirket tarafından Mersin 1.İcra Müdürlüğünün 2020/4876 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emri ve takip dayanağı fatura sureti davalı borçlu şirkete 04/08/2020 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği, davalı tarafından süresi içerisinde takibe, talep edilen alacağa, borca, işlemiş faize, faiz oranına ve diğer tüm takip ferilerine ve yetkiye itiraz edildiği, davalı her ne kadar icra takibinde yetkiye itiraz etmiş ise de bu yetki itirazının yerinde olmadığını, taraflar arasında düzenlenen araç kira sözleşmesinde Mersin Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu hususu taraflarca kararlaştırıldığı ve imza altına alındığı, alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açmadan önce arabulucuya başvurulduğu, davalı şirketle anlaşma...

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169, 169/a maddeleri uyarınca yetkiye ve borca itiraz, İİK'nın 170/a maddesi uyarınca takibe konu senedin kambiyo senedi vasfında olmaması nedeniyle takibin iptali, İİK'nın 58/3 maddesi uyarınca takip dayanağı senedin ödeme emrine eklenmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2021/7918 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine toplam 402.996,93 Euro alacağın tahsili amacıyla kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibine geçildiği, takibin konusunu borçlu tarafından alacaklı ismine düzenlenen 04/02/2021 tanzim 12/04/2021 ödeme ve 22/07/2021 tanzim 26/07/2021 ödeme tarihli iki adet senedin oluşturduğu, 10 örnek ödeme emrinin 02/08/2021 tarihinde borçluya tebliğ edildiği ve davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır....

Davalı alacaklı tarafından 14.07.2010 tarihinde davacı aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte ödeme emri ve takip dayanağı senet 06.08.2010 tarihinde davacı borçluya tebliğ edilmiş, davacı borçlu ise 24.08.2010 tarihli icra müdürlüğüne verdiği dilekçeyle borcunu kabul ettiğini belirterek borcu taksitle ödeme taahhüdünde bulunmuştur. Bir başka anlatımla davacı borçlunun takibe itiraz etme imkanı varken borca itirazda bulunmayarak borcu kabul etmiştir. Borcu kabul eden davacının daha sonra kabul ettiği borçla ilgili bonodaki imzayı inkar ederek menfi tespit davası açması, çelişkili davranışta bulunma yasağına aykırı olduğundan dilenmez. Mahkemece davacının kabul beyanının gözetilmemesi isabetsiz olduğu gibi Adli Tıp Kurumu incelemesine konu edilen senetle takip ve dava konusu senet birbirinden farklı olduğundan bu incelemeye itibar ederek hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/10/2018 NUMARASI : 2017/877 ESAS - 2018/873 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (İmzaya ve Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, takibe konu 02/12/2016 düzenleme, 15/09/2017 ödeme tarihli alacaklısı K. Sistem Müh. Ltd. Şti. olan bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığını belirterek, imzaya ve borca itiraz etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; itirazın öncelikle süre yönünden reddini istemiş ve takibe konu senedin müvekkiline dava dışı K Sistem Müh. İnş. Doğalgaz Makine Bilişim Telekomünikasyon İth. İhr. San. ve Tic. Ltd....

    Zira, HMK.nun 33. maddesi gereğince, hukuki sebebin ve uygulanacak yasa maddesinin tespiti hakimin görevine giren bir konudur (HGK.5.6.1991- 1991/12- 258E-344K.). Ayrıca takibin şekli itibariyle icra dairesinde borca itiraz edilmemiş olması, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun ileri sürülmesine engel değildir. Somut olayda, borçlunun, başvuru dilekçesinde, ödeme emri tebligatı usulsüzlüğünü ileri sürmediği, ödeme emri tebliğ tarihinde şehir dışında olduğundan bahisle tebligattan ancak, döndükten sonra haberdar olduğunu belirterek, İİK.nun 65.maddesine göre itirazının kabulünü talep ettiği görülmektedir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/11/2021 NUMARASI : 2021/972 ESAS 2021/1197 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz, İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz), Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 5....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/02/2022 NUMARASI : 2021/536 ESAS - 2022/392 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle, İstanbul 19.İcra Müdürlüğünün 2021/11932 Esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında icra takibi başladığını, senetlerin üzerindeki imzaların şahsına ait olmadığını ileri sürerek imzaya ve borca itiraz etmiştir. Davalı vekili davanın reddini istemiştir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2020/217 Esas sayılı dosyası İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Davacı borçluya yapılan ödeme emri tebligatının davacı borçlu adına tebligat yapılan aynı yerde ikamet etmediğinden usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile davacı borçluya ödeme emri tebliğ tarihinin 22/02/2021 olarak düzeltilmesine, takip dayanağı bononun keşide yerinin Konya olması nedeniyle Konya İcra Daireleri yetkili olduğundan davacının yetki itirazının reddine, borca itirazını da İİK.nun 169/a maddesi sayılan belgelerin birisiyle ispat edemediğinden davacının kambiyo vasfına ve borca itirazının reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak ve kambiyo vasfına ve borca itirazın reddine ilişkin hüküm yönünden kararın kaldırılması gerektiği, ayrıca kabul edilen talep yönünden müvekkili lehine vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....

    Davalılar ödeme emri tebliği gerçekleşmediği halde 20.3.2000 tarihinde icra dosyasına borca kısmi itiraz içeren itiraz dilekçesi koymuşlar ve daha sonra 3.10.2001 tarihinde davalılara ödeme emri tebliğinin yapılması üzerine 8.10.2001 tarihli borca itirazlarını bildiren itiraz dilekçesi davacı bankaya tebliğ edilmiştir. Davacı banka 8.10.2001 tarihli itiraz üzerine görülmekte olan iş bu itirazın iptali davasını ikame etmiştir. Bu durumda mahkemece itirazın iptali davasının borçlulara ödeme emri tebliği üzerine verilecek itiraz dilekçesinde ileri sürülen hususlara yönelik olarak açılacağı düşünülmeden 20.3.2000 tarihinde verilen ve geçersiz olan itiraz dilekçesine göre yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      UYAP Entegrasyonu