İİK 'nun 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur” hükmü yer almakla birlikte borçluya “ödeme emri tebliğ edilemese” bile, alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcut bulunduğu sürece borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesi şikayet ve itirazda bulunmasına engel teşkil etmez. Kaldı ki, borçlu ...’a müdürlükçe çıkarılıp bila tebliğ iade edilen ödeme emri de bulunmaktadır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2020 NUMARASI : 2020/148 ESAS-2020/529 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının Ankara 11. İcra Müdürlüğünün 2019/15044 sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, ödeme emri tebliğ edilmeden takibi haricen öğrenerek 12/02/2020 tarihinde borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, icra müdürlüğünün İİK'nun 152. maddesi gereğince ödeme emri tebliğine gerek olmadığını belirterek takibin devamına karar verdiğini, göre ilamsız takibe itiraz edildiğinde İİK'nun 66. maddesine göre ilamsız takibe itiraz edildiğinde takibin duracağını belirterek icra müdürlüğünün 14/02/2020 tarihli kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nden borçluya gönderilen ödeme emrinin 23/03/2020 tarihinde borçluya tebliğ edildiği; borçlu vekilinin yeniden icra müdürlüğünün yetkisine ve borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği; İcra ve İflas Kanunu'nun 66. maddesi gereğince icra müdürlüğünce takibin durdurulduğu görülmüştür....
Alacaklının genel haciz yoluyla Bakırköy İcra Dairelerinde başlattığı takibe karşı borçlu, yasal süresinde icra dairesine İcra Dairelerinin yetkisine, borca ve faize itiraz etmiştir. Alacaklı tarafça borçlunun yetki itirazı kabul edilerek, dosya yetkili Kahramankazan İcra Dairesine gönderilmiş ve yetkili icra dairesince de borçluya yeniden ödeme emri düzenlenmiş ise de ödeme emri borçluya tebliğ edilmemiştir. Kural olarak yetkili icra dairesine gelen icra dosyası ilk takip dosyasının devamıdır. Zira zamanaşımının hesabında ilk takip tarihi nazara alınacağı gibi, bundan başka anlaşılması gereken şey, alacaklının yetkisiz icra dairesindeki dava dilekçesi hükmünde olan takip talebi, buna bağlı olarak gönderilen ödeme emri, takip şekli değiştirilemez. Ne var ki, yetkisiz icra dairesindeki borçlunun kabulü dışındaki hiçbir takip işlemi yetkili icra dairesince geçerli sayılamaz....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Aksaray İcra Müdürlüğü'nün 2021/6150 Esas sayılı takip dosyasından müvekkili aleyhine Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yoluyla İlamsız takipte ödeme emri 22/09/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, icra takibine dayanak imzaya açıkça itiraz ettiklerini, iki imza arasında farklılıklar bulunduğunu, ilgili kurumlardan imza örneklerinin celbini talep ettiklerini, müvekkilinin alacaklı görünen davalıya borcunun bulunmadığını, tebliğ edilen ödeme emrine yasal süresi içerisinde olan itirazlarının kabulü ile borca ve imzaya itirazlarının kabulüne karar verilmesini, takip öncesinde işletilen faizim hatalı olarak hesaplandığını bilirkişi incelemesi ile bu hususun görüleceğini, davalarının kabulü ile %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile davalı aleyhine %10 para cezasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklının borçlu hakkında başlattığı ilamsız icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek öğrenme tarihi olarak bildirdiği 07/11/2014 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilerek takibe,ödeme emrine karşı yapılan yetki itirazının ve borca itirazının süresinde olduğuna karar verilmesini istediği, mahkemece, ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu gerekçesiyle süresinden sonra yapılmış itiraz üzerine icra takibinin durdurulmamış olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından şikayetin reddine...
Diğer borçluların ödeme emri tebliğ edilen adreslerinin de Milas olmaması sebebi ile muteriz borçlular yönünden Milas İcra Müdürlüklerinin yetkisi kesinleşmemiştir. Bu nedenle mahkemenin yetki itirazının kabulü yönünde vermiş olduğu kararda isabetsizlik bulunmadığından alacaklının yetki itirazının kabulüne ilişkin temyiz itirazları yerinde değil ise de; Somut olayda takipte birden fazla borçlu bulunduğu halde, yetki itirazında bulunmayan diğer borçluları da kapsar şekilde karar verildiği görülmektedir. O halde, mahkemece, borçluların yetki itirazının kabulü ile karar kesinleştiğinde ve talep halinde icra dosyasının muteriz borçlular yönünden tefrik edilerek yetkili ... İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, tüm borçluları kapsar şekilde yetki itirazının kabulüne ve ödeme emrinin iptaline yönelik hüküm tesisi isabetsizdir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacılar aleyhine bir adet bonodan dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacı tarafın takibe konu bono örneğinin ödeme emri ile birlikte tebliğ edilmediği ve bononun teminat amacıyla verildiğini söyleyerek takibin ve ödeme emrinin iptalini talep ettikleri, davacılara çıkartılan ödeme emri tebligat parçaları üzerinde ödeme emri ve eklentilerinin bulunduğunun yazılı olduğu, aksinin davacılar tarafından ispat edilemediği, ayrıca takip dayanağı senedin teminat amaçlı verildiği ileri sürülmüş ise de ; senedin teminat senedi olduğunun, anlaşmaya aykırı olarak sonradan doldurulduğu iddialarının ve sair borca itiraz nedenlerinin İİK'nın169/a maddesi uyarınca ispat edilmesi gerektiği, borçlunun İİK'nın 169/a maddesinde sayılı belgelerden biri ile iddiasını ispat edemediği, borçlu tarafından ileri sürülen borca itiraz nedenlerinin menfi tespit davasının konusu olup dar yetkili icra mahkemesince dikkate alınamayacağından...
İcra Müdürlüğü'nün 2019/184 esas sayılı dosyasında davacıya gönderilen ödeme emrinin iptaline" denilmesine rağmen davalı alacaklı tarafça icra dosyasından birebir aynı ödeme emrinin tekraren taraflarına gönderildiğini, bu icra takibinde doğrudan vekile tebligat yapıldığını, ödeme emri tebligatının bizzat asile tebliği gerektiğini, takip borcuna, ferilerine (faize, çek tazminatına, çek komisyonuna, vs. takibe itirazla müvekkilinin borcu olmadığından borca ve faiz oranın fahiş olduğunu belirterek ödeme emrinin iptali ile şikayet ve itirazlarda bulunmuş, davalı aleyhine tazminata ve yargılama giderine hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde: davacının müvekkile olan borcu nedeniyle bono keşide edildiğini, İstanbul 1....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra hukuk mahkemesine başvuru sebeplerinin borca itiraz olmayıp, icra takibinin ve ödeme emrinin iptali talebi olduğunu, Mahkemece yanlış değerlendirme yapılarak borca itiraz talebi ile başvurulmuşcasına hukuka ve hakkaniyete aykırı bir karar verildiğini, müvekkiline tebliğ edilen ödeme emrinde borcun dayanağı olarak sadece ödenmeyen kira bedelleri ve kira artış farklarının gösterildiğini, ödenmeyen kira bedellerinin hangi döneme, hani aylara ilişkin olduğunun belirtilmediği gibi kira artış farklarının da ne miktar olduğunun belirtilmediğini beyan ederek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden yapılacak yargılama sonucunda davanın kabulü ile ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı borçlu hakkında kira alacağına dayalı olarak başlatılan tahliye talepli ilamsız icra takibinde takibin ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir....