WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ettiğini, alacaklının adresinin icra takibinde yazılmadığını, senet fotokopilerinin aslı gibidir şeklinde imza edilmediğini, takip talebinde açık ve seçik olarak kambiyo senetlerine mahsus icra takibinin talep edilmediğini, sadece haciz denildiğini, bu durumda adi icra takibi ve ödeme emri gönderilmesi gerekirken örnek no :10 ödeme emri tebliğinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek icra takibinin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

İİK'nun 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HMK'nun 447/2. maddesi atfıyla aynı Kanunun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. Ayrıca, takip dayanağı akdin yapıldığı yer icra dairesi de takibe yetkilidir. Buna göre, bonoya dayalı takip, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK'nun 6.md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde (6102 Sayılı TTK'nun 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, ödeme yeri olarak düzenlenme yeri kabul edilir) (HMK'10.md.) ve ayrıca İİK'nun 50/1.maddesi uyarınca bononun düzenlendiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir. Öte yandan, HMK'nun 19/2. maddesine göre yetki itirazında bulunanın, yetkili icra dairesini doğru olarak göstermesi gerekir. Aksi halde geçerli bir yetki itirazının varlığından söz edilemez. Somut olayda, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, borçluya ödeme emri ...'...

    T1, T1 ve Mental Yayıncılık Bas. Dağ. San. Ve T1 aleyhine bankaya 26/11/2018 tarihinde ibraz edilen Bursa 20/11/2018 keşide yer ve tarihli 13.600 TL bedelli çeke dayanarak kambiyo takibi yapılmış, davacıya 21/01/2019 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş, 25/01/2019 tarihinde açılan dava ile yetkiye, imzaya ve borca itiraz edilmiş, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verilmiştir. EHS Özel Eğitim Öğretim Hiz. Danş. Org. Tur. T1 adına "Barış Mah. Tutkun Sok. No:3/A Nülifer Bursa" adresine çıkartılan tebligat 17/01/2019 tarihine tebliğ edilmeksizin iade edilmiş, Mental Yayıncılık Bas. Dağ. San. Ve T1 adına "Atatürk Bulvarı Palas Çarşısı İş Merkezi A Blok No:141/83 Çankaya Ankara" adresine çıkartılan ödeme emri 16/01/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. HMK'nun 7. maddesine göre borçlular birden fazla ise takip bunlardan birinin yerleşim yerinin icra dairesinde yapılabilir. Bu durumda borçlu yetki itirazında bulunamaz. İtiraz tarihi itibariyle diğer borçlu Mental Yayıncılık Bas. Dağ....

    Temyiz Sebepleri Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü kanun yararına bozma talepli dilekçesinde; yetkisiz icra dairesi tarafından gönderilen ödeme emrine borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine dosyanın yetkili icra dairesine gönderildiğini; ancak yetkili icra dairesinde yeniden ödeme emri gönderilmediği halde Mahkemece itirazın iptali davasının görülerek davanın kabulüne karar verildiğini, ödeme emri borçluya tebliğ edilip borçlu tarafça itiraz edilmedikçe itirazın iptalinin istenemeyeceğini ileri sürülerek kararın kanun yararına temyizen incelenmesini istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, itirazın iptali davasında, ödeme emrine itirazın olup olmadığına ilişkindir. 2....

      Somut olayda, borçlu ihtiyati haciz sırasında henüz ödeme emri tebliğ edilmeden borcu kabul ettiğini, kendisine tanınan sürelerden feragat ettiğini ve takibin kesinleşmesine muvafakat ettiğini beyan etmiştir. Bu durumda henüz borçluya ödeme emri tebliğ edilmediğinden ödeme emrine bağlı doğmamış itiraz hakkından feragat edemez. Borcu kabul beyanı geçersiz olur. Dava tarihi itibariyle ödeme emri davacıya tebliğ edilmediğinden süresinde yapılan imza itirazının yöntemince incelenmesi gerekirken davacının borcu kabul ettiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan bu nedenle, mahkemece uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek imza incelemesi yaptırılmadan eksik inceleme ile karar verilmiş olması hatalı olduğundan diğer istinaf sebepleri incelenmeden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne ve 6100 sayılı HMK'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir....

      İcra Müdürlüğü’nün 2017/8216 Esas sayılı dosyasından çıkarılan örnek 7 ödeme emrinin 14.08.2017 günü tebliğ edildiği, borçlunun süresinde bu kez tüm borca itiraz ettiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklı vekilinin 08.08.2017 tarihinde yetkisiz icra müdürlüğüne yatırılan 43.200 TL’nin ödenmesini talep ettiği, icra müdürlüğünün talebi reddettiği görülmektedir. Bu durumda; alacaklı tarafça başlatılan ilamsız takipte borçlu yetki itirazında bulunmuş olup dosya yetkili icra dairesine gönderilmiş olmakla, yetkili icra dairesinden borçluya gönderilen ödeme emri borçluya yeniden itiraz hakkı verir. Borçlunun yetkisiz icra dairesinde yaptığı borca kısmi itiraz yetkili icra dairesinde başlatılan takip yönünden hiçbir hukuki sonuç doğurmayıp yetkili icra müdürlüğünce süresinde yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğinden bir başka deyişle takip kesinleşmediğinden yetkisiz icra müdürlüğüne ödenen meblağın alacaklıya ödenmesi mümkün değildir....

        Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; Müvekkil şirketten 3 yıl önce mal alan ve çek ile ödeme yapan, fakat verdiği çekleri karşılıksız çıkan İmpala Asansör Makine Elektrik Ve Elektronik Mühendislik İnşaat Taahhüt Sanayi Ticaret Ltd....

        İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; ödeme emrinin ekinde takibe dayanak bononun suretinin eklenmediğini, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin geçtiğini, işletilmiş ve işleyecek faiz oranına itiraz ettiklerini, komisyon ve protesto masraflarına itiraz ettiklerini, protesto belgesinin taraflarına ulaşmadığını, müvekkili şirket bakımından bonoda kaşe ve imzası bulunmadığından borçtan sorumlu tutulamayacağını, müvekkili T3 yönünden imza tetkiki istediklerini ileri sürerek itiraz ve şikayette bulunmuştur. Davalı vekili davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından "...Bononun düzenlenme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nun 776/(1)-g maddesi gereğince, takip konusu belgenin kambiyo vasfını taşıması için "senedi düzenleyenin imzasını" ihtiva etmesi zorunludur. Anılan maddede sorumluluk için sadece imzadan söz edilmiş, birden fazla imzanın bulunması koşul olarak kabul edilmemiştir....

        Bu ödeme emrinin gönderilmesiyle birlikte yeni bir borca itiraz süresi başlar ve borçlu tarafından takip türünün genel haciz yoluyla ilamsız takip olması sebebiyle yasal 7 günlük süre içerisinde borca itiraz edilmesi gerekir. Her ne kadar davacı borçlu yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılan takibin yetkili icra müdürlüğünde devam ettiğini ileri sürmüş ise de, bu husus sadece takibin başlatılmasına ilişkindir. Yoksa yetkisiz icra dairesinde yapılan icra işlemleri geçerliliğini korumaz. Bu sebeple, yetkisiz icra müdürlüğünde yapılan borca itiraz yetkili icra müdürlüğünde başlatılan takipte geçerli olmayıp, yetkili icra müdürlüğünde gönderilen ödeme emrine itiraz edilmediğinden takibin kesinleşmesi sonrasında takibe devam edilerek haciz işlemlerinin yapılması usul ve yasaya uygundur....

        Noterliğinin 28.10.2015 tarih 23438 yevmiye nolu azilnamesi ile vekaletten azlettiğini ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve borca itirazının kabul edilerek hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, mahkemece öncelikle tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayet incelenerek yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve öğrenme tarihi itibari ile başvurunun süresinde olduğu tespit edildikten sonra işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken bu konuda inceleme yapılmaksızın esasa girilmesi doğru görülmemiştir. Öte yandan yukarıda ayrıntıları yazılı vekaletnamelerde vekilin bono imzalayabileceğine ilişkin özel bir yetki bulunmadığından vekilin attığı imzanın şikayetçiyi bağlamayacağı, buna göre borca itirazın kabulü gerektiği gözetilmeksizin yazılı gerekçe ile itirazın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

          UYAP Entegrasyonu