Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, davacı yanca 23.945.78 YTL’lik müvekkile ait alacak gözetilmeden bu meblağ kadar fazla tutara takip başlatıldığını, ödeme emri tebliğinden önce müvekkilince davacının alacaklı olduğu 105.973.11 YTL’nın çek ile ödendiğini, ödeme emri tebliğ tarihinde müvekkilinin borcu kalmaması nedeniyle haklı şekilde takibe itiraz edildiğini, davacının alacaklı olduğu tutardan fazla miktarda takip yapmakla kötüniyetli bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuş ve %40 oranında tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece, davacı tarafın davayı açmadan önce davalı ödemesini asıl alacak olarak kabul edip cari hesaplarına kaydetmiş bulunduğu ve böylece asıl alacağın tamamının ödenmiş olduğu anlaşılmakla davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın ve koşulları oluşmadığından davalının tazminat isteminin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

    - K A R A R - Davacı vekili, asıl davada, müvekkili bankanın alacağından dolayı davalı aleyhine taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip yapılarak davalıya ödeme emri tebliğ edildiğini, davalının takibe itiraz ettiğini, itirazının haksız olduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, birleşen davada ise davalı aleyhine müvekkili bankanın alacağının tahsili için tahsilde tekerrür olmamak üzere genel haciz yoluyla takip yaptıklarını, davalıya ödeme emri tebliğ edildiğini, davalının takibe itiraz ettiğini, itirazının haksız olduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili asıl ve birleşen davada, davanın reddini savunarak, davacı aleyhine % 20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....

      Yani, borçlunun yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olması halinde; ticaret mahkemesi, alacağın esası hakkında bir incelemeye girişmez; alacağı mevcut kabul ederek yalnız şekli hususları (ödeme emrine itiraz edilip edilmediğini ve edilmemişse borcun ödenip ödenmediğini) incelemekle yetinir. Borçlu bu iflas davasında (ticaret mahkemesinde) norçlu olmadığına dair bir itiraz veya def'ide bulunamaz; yani borçlunun itiraz ve def'ileri mahkemece inceleme konusu yapılamaz. (....) Dava konusu dosya kapsamında, borçlu icra dairesinde ödeme emrine itiraz etmemiş, süresinden sonra verilmiş bir dilekçe ile takibe konu çeklerin bedelsiz olduğunu ileri sürmüş, sözleşme kapsamında davacının edimini yerine getirmediği ve çeklerin bedeliz olduğunu beyan etmiştir....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının açmış olduğu davada haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davacı yanın şikayeti süresinde olmadığı gibi gerekçesi de yerinde olmadığını, müvekkil hakkında başlatılmış olan bir takip bulunmakta ve iş bu davanın açılması neticesinde alacaklı olan tarafın takibe devam etmek istediğini, alacaklı olduğu yönünde iradesinin ve tahsile yönelik eylemlerinin devam ettiğini belirterek, davacının süresinde olmayan şikayetin reddi ile davacının haksız ve hukuki mesnetten yoksun şikayetin esastan reddini talep etmiştir. Mahkemece; ödeme emri 28/04/2021 tarihinde usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmiş olsa da, takip tarihinden sonra borçlunun takipten haberdar olduğu ve tebliğden önce itiraz ettiği, alacaklının da anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesinin mevcut olduğunun anlaşıldığı, dolayısıyla ödeme emri tebliğ edilmese dahi borçlunun itirazı geçerli olup (bkz. Yrg. 12....

        Davacı kiralayan tarafından 25.05.2012 tarihinde başlatılan icra takibinde 2011/11-12.ayları ile 2012/1-2-3-4-5.ayların kirası ve faiz olmak üzere toplam 123.367,19 TL nin tahsili ve tahliye istenilmiştir.Ödeme emrinin tebliğine rağmen davalı borçlu tarafından takibe itiraz edilmemiş olup, kesinleşmesi üzerine açılan bu dava ile tahliye isteminde bulunulmuştur. Mahkemece, takibe konu borcun büyük kısmının (78.000,00 TL) ödeme emrinde verilen 30 günlük ödeme süresi içinde ödenmiş olduğu, bakiye miktarın ise dava sırasında ödendiği, alacaklı tarafça söz konusu paranın alındığının icra müdürlüğüne bildirildiği, bu bildirim yapılırken ihtirazi kayıt konulmamasının İİK 269/a maddesi ile davalıya tanınan tahliye isteğini hükümden düşürdüğü gerekçesiyle, tahliye isteğinin reddine karar verilmiş ise de, ödeme emri kendisine tebliğ edilen borçlunun temerrütten kurtulabilmesi için takibe konu miktarın tamamını yasal 30 günlük süre içerisinde ödemesi gerekir....

          İFLAS KARARININ TEBLİĞİ VE İLANIİFLAS YOLİYLE TAKİP 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 158 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 166 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 173 ] "İçtihat Metni" Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketten 30.03.2009 vadeli 200.000 TL bedelli bir bonodan dolayı alacaklı olduğunu, bono bedelinin vadesinde ödenmemesi üzerine davalı aleyhine kambiyo senetlerine özgü iflas yoluyla takibe geçildiğini, davalının takibe itiraz etmediğini ve takibin kesinleştiğini ileri sürerek davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket temsilcisi ve vekili müvekkili şirketin takip konusu borcu ödeyecek gücü bulunmadığını, depo emri tebliğine gerek olmadığını beyan etmişlerdir....

            İİK'nun 269/2 ve 269/d maddeleri gereğince iş bu takip için de uygulanması gereken İİK'nun 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur” hükmü yer almakla birlikte borçluya ödeme emrinin tebliğ edilememesi halinde, borçlunun takipten haberdar olup itirazını icra dairesine bildirdiğinin ve alacaklının da anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesinin mevcut olduğunun anlaşılması halinde ödeme emri tebliğ edilemese bile borçlunun itirazı geçerli olup alacaklının itirazın kaldırılmasını istemekte hukuki yararı vardır....

            İlamlı takibe itiraz nedenleri yasada sınırlı bir şekilde belirtilmiştir. Şikayetçinin talebi İİK'nun 33. maddesi hükmü kapsamında bir itiraz değildir. İlamda davalı olarak yer almadığını, yargılamasında bulunmadığını iddia etmektedir. Yerel Mahkeme kararında da belirtildiği gibi, ilamda taraf olmayan davacıya icra emri gönderilmesi ilamlı takip hükümlerine uygun değildir. Bu doğrultuda, ilamın davalısına karşı yapılacak takipte, devralana İİK'nun 89. maddesine göre haciz ihbarnamesi gönderilebileceği gibi, ilama atıf yapılmak suretiyle ancak ilamsız takip yapılabilir. Anılan takibe itiraz halinde ise; tamamı belirlenen borçtan, itiraz edenin sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise miktarı alacaklı tarafından açılacak itirazın iptali yargılamasında belirlenebilir....

            Keza HGK'nun 3.5.2001 tarih ve 2001/12-428 E., 2001/426 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere, takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde borçluya tebliğinde zorunluluk vardır. İİK'nun 61. maddesi gereğince de takip belgeye dayanıyorsa, belgenin tasdikli bir örneğinin ödeme emrine bağlanması gerekmektedir. Genel haciz yoluyla yapılan takipte, borçlunun yasal sürede icra dairesine itiraz etmiş olması, şikayet yoluyla icra mahkemesinden ödeme emrinin iptalini istemesine engel teşkil etmez. Zira, hakkında yeniden ödeme emri tebliği gerekeceğinden, yukarıda özetlenen talepte bulunmasında hukuki yararı vardır. O halde, mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması Ve Tahliye Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili ve davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı alacaklılar vekili 01.01.1993 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 22.05.2015 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile 2009 yılından 2014 yılı Şubat ayına kadarki kira farkı alacağı 17.325,72 TL’nin faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 29.05.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 08.06.2015 tarihinde takibe itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklılar vekili icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....

                UYAP Entegrasyonu