Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2019/5338 E. sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe başlandığını, örnek 10 ödeme emri tebligatının borçlunun tanınmadığı şerhiyle iade edildiğini, bunun üzerine alacaklının borçlunun vefatı nedeniyle yasal mirasçılarına ödeme emrinin tebliğini, aksi takdirde veraset ilamı almak için kendilerine yetki verilmesini talep ettiğini, icra müdürlüğünce çıkartılan nüfus kaydı üzerine mirasçıların mernis adreslerine ödeme emri tebliğine karar verildiğini, mirasçılardan Meral Elçırpan ve müvekkili T1 gönderilen tebligatların bila tebliğ iade edilmesi üzerine alacaklının TK'nun 21/2....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davacı T1 tarafından borçlular Mustafa Kemal Koçak ve Rasim Koçak hakkında senede dayalı olarak icra takibinde bulunulduğu, alacaklı vekili tarafından borçlulara ödeme emri gönderilmesinin talep edildiği icra müdürlüğü tarafından takibe dayanak belgenin bono vasfına haiz olmadığı gerekçesi ile örnek 10 ödeme emri gönderilmesi talebinin reddine ,yeni bir talep dilekçesi ile örnek 7 ödeme emri gönderilmesini talep etmesi halinde borçlu taraflara örnek 7 ödeme emrinin tebliğe çıkarılmasına karar verildiği, alacaklı vekili tarafından müdürlük kararına karşı şikayette bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından şikayetin reddine, resen takip talebinin iptaline karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır....

. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin Siirt ilinde boya bayisi olup, boya dükkanı bulunan davalıya veresiye mal verdiğini, ancak davalının borcunu ödememesi üzerine girişilen takibe itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptali ile %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, usulüne uygun bir takip yapılmadığını, yetkisiz icra Dairesinden yapılan takibe itiraz üzerine dosyanın Eruh İcra Müdürlüğüne gönderildiği halde müvekkiline ödeme emri tebliğ edilmediğini, ayrıca müvekkilinin davacıya borcu olmadığını belirterek davanın reddi ile %40 tazminata karar verilmesini istemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması ve Tahliye Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı alacaklı 01.06.2010 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 04.11.2015 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile aylık 300,00 TL’den 2015 yılı Mart ayından 2015 yılı Kasım ayına kadarki kira bedeli 2.940,00 TL kira alacağının faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 13.11.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 20.11.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, takibe konu edildiği gibi bir borcu bulunmadığını, alacaklı olarak görünen ...’u tanımadığını, kendisi ile yapılmış bir kira sözleşmesi bulunmadığını ileri sürerek takibe ve borca itiraz etmiştir....

      Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre, davalı alacaklı tarafça davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, her ne kadar davacı borçluya ilk çıkartılan ödeme emri 04/06/2018 tarihinde tebliğe çıkartılmış ve takip kesinleşmiş ise de, alacaklı vekili tarafından 23/05/2022 tarihinde yeniden davacı borçlunun adresine ödeme emrinin tebliğe çıkartılmasının talep edildiği, bunun üzerine düzenlenen ikinci ödeme emrinin 26/05/2022 tarihinde davacı borçluya tebliğ edildiği, bu durumda borçluya yeniden ödeme emri tebliğ edilmesinin yeni bir itiraz hakkı doğuracağından davacının itirazının süresinde olduğu, davacının takibe konu senette lehtar olduğu, bu sebeple lehtar aleyhine takibe girişilebilmesi için öncelikle keşidecinin protesto edilmesi gerektiği, ancak keşidecinin protesto edilmediği ve takip talebine protesto evrakının da eklenmediği, bu durumda hamilin lehtara karşı müracaat hakkının kaybettiği anlaşılmakla, İİK'nun 170/a maddesi uyarınca...

      Mahkemece, T3 A.Ş; Ahmet Ergun ve T1 hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle Ankara 7 İcra Müdürlüğünün 2017/21013 sayılı dosyasıyla takip başlatmıştır. Borçlu Ahmet Ergun Ankara 3 İcra Hukuk Mahkemesine 2017/955 Esasla icra emrine itiraza ilişkin dava açmıştır. Mahkeme takibe konu ipotek tüketici kredisi niteliğinde olan konut kredisi ve kredi kartı alacağının teminatı olarak düzenlenmiş olması nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takibe konu yapılabileceğinden şikayeti kabul ederek icra emrini iptal etmiştir. 31/01/2018 tarihinde verilen karar üzerine icra müdürlüğü hem Ahmet Ergun'a hem de davacımız T1'a ödeme emri çıkartmış, 12/04/2018 tarihinde T1'a tebliğ edilmiştir. Artık düzenlenen bu ödeme emri sonrasında T1 yönünden de yeni bir ödeme emri olduğu için yeni haklar doğmuş demektir. T1 ödeme emrine ilişkin itirazlarını icra müdürlüğüne yapacaktır....

      Somut olayda; takip talebi ve ödeme emrinde, takip konusu borcun dayanağı olarak 45.000 TL miktarlı, 30.01.2015 tanzim tarihli, 30.03.2015 vade tarihli senet gösterilmiş olup, takip talebinde senet aslının icra müdürlüğüne teslim edilmediğine dair şerhin alacaklı vekili tarafından imzalandığı, borçlu adına çıkarılan ödeme emri tebliğ evrakında; '' örnek 7 ödeme emri vardır'' şerhinin bulunduğu ve takip dayanağı belge suretinin ödeme emri ekinde gönderildiğine ilişkin bir açıklamanın tebligat mazbatası üzerinde yer almadığı görülmektedir. Bu durumda, mahkemece, yukarıda değinilen yasal düzenlemeler gereğince, takibe dayanak belgenin takip talebi ile birlikte icra dairesine ibraz edilmediği ve borçluya sadece ödeme emri gönderilip, takip dayanağı belgenin eklenmediği göz önünde bulundurularak ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...." ilamında belirtilmiştir....

      Davaya dayanak icra takip dosyasında, davalı borçluya örnek 7 ödeme emri gönderilmiş olup 7 günlük itiraz ve 7 günlük ödeme süresinin tanındığı ayrıca tahliye ihtarının yer almadığı görülmüştür. Türk Borçlar Kanununun 315. maddesinde yer alan yasal otuz günlük ödeme süresinin verilmesi öngörüldüğü halde, somut olayda yasal koşulları içermeyen ödeme emri hukuki sonuç doğurmayacağından bu ödeme emrine bağlı olarak tahliye kararı verilemez. Bu nedenle tahliye isteminin reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde tahliyeye karar verilmesi doğru değildir....

        Davacı vekilinin takip talebinin 4 ve 9 nolu bentlerinde tahliyeyi istediğini belirtmesi nedeniyle, icra müdürlüğünce davalı kiracıya 13 örnek ödeme emri tebliğinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Yasal süresi içinde kira akdine ve borca itiraz etmeyen davalı, takibe konu kira borcunu ödediğine ilişkin yazılı ve yasal bir delil sunmadığından, temerrüde düştüğü açıktır. Takibe konu kira bedeli yasal süresi içinde ödenmediğinden, İİK'nın 269/a. maddesi uyarınca tahliye koşulları oluşmuştur. Dava, basit yargılama usulüne tabi olup, yargılama aşamasında davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, davalı tarafça yasal süresi içinde davaya cevap verilmediği ve duruşmada hazır bulunan davalı vekilinin davaya karşı beyanının alındığı anlaşıldığından, davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğinden söz edilemez....

        tespit edilmesi ve talep üzerine takip şekline uygun yasal ihtarın doğru yazıldığı yeni bir ödeme emri gönderilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, talep üzerine yeni bir ödeme emri gönderilmesi için önceki ödeme emrinin veya müdürlük kararının icra mahkemesine kaldırılması/iptali gerektiği yönünde yasal bir düzenlemenin mevcut olmadığı anlaşıldığından...'' şeklindeki gerekçe ile "şikayetin reddine" karar verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu