"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVACILAR : DAVALILAR : DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması Ve Tahliye Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılardan ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı alacaklılar 01.08.2009 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 19/03/2014 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile 2013 yılı Ocak ayından 2014 yılı Mart ayına kadarki kira alacağı 104.480,00 TL’nin faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçlulara tebliğ edilmiştir. Davalı borçlular bu süre içerisinde takibe itiraz etmemiş ancak davalı borçlu Abdülbari Nergiz dayanak icra takibindeki ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemi ile icra mahkemesinde dava açmıştır. İstanbul 24....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl borç miktarının 913.00 TL olduğunu, ödeme emrindeki 4.870,00 TL asıl alacağın nereden ve nasıl tespit edildiğinin belli olmadığını, borçlu Seyfi Kara'nın öldüğünü, mirasçılarına ödeme emri çıkarılmadan takibin devam ettirildiğini, temlikin yerinde olmadığını, gerçeğe aykırı ödeme emri kamu düzeni gereği her zaman şikayete konu olabileceğini, icra dosyasının incelenmesinde kamu düzenine aykırılığın görüleceğini bu nedenlerle mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde borca itiraz ile sair şikayetlere ilişkindir....
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, ödeme emrine itiraz icra mahkemesine yapılır (İcra ve İflas Kanunu (İİK) m. 168/1-4 ve 5; m. 169; m. 170,I). Ödeme emrine itiraz süresi beş gündür. Yani, borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde ödeme emrine itiraz edebilir (İİK m. 168/1-4 ve 5). Borçlunun beş gün geçtikten sonra yaptığı itiraz geçersizdir. İlgililer için konulmuş süreler hak düşürücü niteliktedir (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukuk El Kitabı, Ankara 2013, s. 143, 778, 779). 13. Borçlunun takip konusu kambiyo senedindeki (kendisine ait olduğu iddia edilen) imzanın kendisine ait olmadığını bildirmesine (imzayı inkâr etmesine) imzaya itiraz denir. İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir (Kuru, s. 783,799). İİK’nın 168. maddesinin 1. fıkrasının 4 ve 5. bentleri gereğince imzaya ve borca itirazın beş günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....
Somut olayımızda, takip talebi ve ödeme emrinde borcun sebebi olarak "01/03/2022 Tarihli Gıb08 numaralı fatura" gösterilmiş olup, alacağın belgeye dayandığı ve takip dayanağı faturanın icra dosyasına ibraz edildiği, borçlu vekili adına e- tebliğ yoluyla çıkarılan ödeme emri tebligatı üzerinde "Örnek 7 ödeme emri vardır" ibaresinin yer aldığı, takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde gönderildiği hususu ödeme emrine yazılmadığı gibi Uyap'tan yapılan incelemede de e-tebligat ekine takip dayanağı belgelerin eklenmediği, borcun sebebi olarak gösterilen dayanak belgenin, ödeme emri ile birlikte borçluya tebliğ edilmediği görülmektedir....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/2130 esas sayılı dosyası kapsamında davacıya tebliğe çıkarılan ödeme emrinin 22/04/2021 tarihinde iade edildiğini, ödeme emri tebliğ edilmemiş olmasına rağmen davacının takipten e-devlet sorgulaması ile haberdar olduğunu ve 04/05/2021 tarihinde takibe itiraz ettiğini, davacının itirazı öncesi davalının 28/04/2021 tarihli talebi üzerine TK'nın 21/2 maddesine göre tebliğe çıkarılan ödeme emrinin 18/05/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, icra müdürlüğünce 05/05/2021 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmeden itiraz edilmesinin sonuç doğurmayacağına ve 31/05/2021 tarihinde ise takibin kesinleştirilmesine karar verildiğini, ödeme emri tebliğ edilmeden yapılan itirazın itirazdan sonra ödeme emrinin tebliğ edilmesi halinde geçerli kabul edildiğini, bu nedenle davacının itirazının da geçerli olduğunu belirterek icra müdürlüğünün 05/05/2021 ve 31/05/2021 tarihli kararlarının ve davacının icra takibine itirazı sonrasında yapılan tüm takip işlemlerinin iptaline ve takibin durdurulmasına...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “şikayet“ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbull 8.İcra Hukuk Mahkemesince şikayetin reddine dair verilen 07.04.2008 gün ve 2008/464 E- 307 K. sayılı kararın incelenmesi davacı/borçlu vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 04.07.2008 gün ve 2008/11596-14314 sayılı ilamı ile; ("...Alacaklı, borçluya daha önce çıkarttığı ödeme emrinden sonra ikinci bir ödeme emri tebliğe çıkartmış ve bu ödeme emri de 25.06.2002 tarihinde adı geçene tebliğ edilmiş, o da 28.06.2002 tarihinde takibe itiraz etmiştir. Borçluya yeni bir ödeme emri çıkartılıp tebliğ edilmesi halinde, onun açısından yeni bir itiraz ve şikâyet hakkı doğmuş bulunmaktadır....
Mahkemece, borçlu takibe itiraz etmediği gibi 30 günlük yasal süre içerisinde takip konusu kira borcunu da ödemediği, bu nedenle temerrüt şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve kiralananın tahliyesine karar verilmiştir. Dava, kesinleşen icra takibi nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Borçlu davalıya gönderilen ödeme emri 17.06.2015 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21.maddesi uyarınca muhtara teslim edilmek suretiyle tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu vekili cevap ve temyiz dilekçelerinde, ödeme emri tebliğinin usulüne uygun yapılmadığından müvekkilinin icra takibinden haberdar olamadığını savunmuş ve usulsüz tebligatın iptali için... 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/888 esasında dava açtıklarını bildirmiştir. Dairemizce 16.05.2017 tarihli geri çevirme kararı ile... 4....
Davacı alacaklının 11/12/2018 tarihinde haciz ve tahliye istekli olarak başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle icra müdürlüğünce düzenlenen Örnek 13 ödeme emri davalı T8 T6 ’ne tebliğ edilemeden iade edilmiş olup, borçlu şirket tarafından takibin kendiliğinden öğrenilmesi üzerine takibe vekil aracılığıyla itiraz edilmiştir. Daha sonra itirazdan vazgeçilerek davalı borçlu şirket yetkilisi tarafından ödeme taahhüdünde bulunulmuştur. İcra Müdürlüğünce icra takip dosyasında davalı borçlu kiracı şirkete usulüne uygun ödeme emri tebliğ işlemi yapılamadığından, yukarıda anılan maddedeki, davalı borçluya verilen süreler işlemez. Davalı borçluya usulüne uygun ödeme emri tebliğ edilmeden, ödeme ve itiraz süreleri de işlemeye başlamayacağından davacı alacaklı icra mahkemesinden tahliye isteyemez....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı hakkındaki takibin faturalar dayanak gösterilerek açıldığını ancak dosya içinde takibe dayanak belgenin yer almadığını ve bu belgenin ödeme emri ekinde davacıya gönderilmediğini, tebliğ zarfının üzerinde "bu zarfta tahsil harcı makbuzu sayman mutemedi alındısı vardır " yazısının, zarfın üst tarafında ise "ödeme emri" ibaresinin yer aldığını, bu durumun İİK'nın 58 ve 61. maddelerine aykırı olduğunu, bu sebeplerle ödeme emrinin taleplerinin kabulü gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve ödeme emri ekinde takibe dayanak belgenin tebliğ edilmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir....
Mahkemece, borçlu takibe itiraz etmediği gibi 30 günlük yasal süre içerisinde takip konusu kira borcunu da ödemediği, bu nedenle temerrüt şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen icra takibi nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Borçlu davalıya gönderilen ödeme emri 15.04.2015 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 35.maddesi uyarınca ticaret sicilinde bildirilen adrese tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu vekili temyiz dilekçesinde, ödeme emri tebliğinin usulüne uygun yapılmadığından müvekkilinin icra takibinden haberdar olamadığını savunmuş ve usulsüz tebligatın iptali için Yalova İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/602 esasında dava açtıklarını bildirmiştir....