Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, icra emrinin asile tebliğinin yeterli olduğu, iştirak nafakasının takibe konulabilmesi için boşanma ilamının kesinleşmesinin gerekmediği, haciz yapılmasında bir usulsüzlüğün bulunmadığı, çocuğun bana yanında kaldığı iddiasının İcra Mahkemesi'nde incelenemeyeceğinden bahisle tüm itiraz ve şikayetlerin reddine karar verilmiştir. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gereğinci icra emrinin vekile tebliği zorunludur. İcra emri vekile tebliğ edilmeden bir başka anlatımla henüz takip kesinleşmeden haciz yapılamaz. Bu durumda asile yapılan icra emri tebliğ işleminin iptali gerekir ise de, borçlu vekilinin icra emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi talebi karşısında bu tarihin düzeltilmesi, düzeltilen tarihe göre itiraz ve şikayetlerin süresinde yapıldığı nazara alınarak incelenmesi gerekir....

    Yukarıda izah edildiği üzere, ödeme emri ile birlikte dayanak belgelerin davacıya tebliğ edilmediği açık olmakla, bu halde ödeme emri ve takibin iptaline karar verilemeyeceği, tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerektiği de gözetilerek, şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karara verilmesi ( Yargıtay 34 XX 245/909 E 2016/13728 K) isabetlidir. Öte yandan, şikayetin konusu, takip dayanağı belgenin ödeme emrine eklenmemesine dair icra memur işlemi olup, alacaklı tarafça da dayanak belgenin tebliğ edilmediğine yönelik şikayete karşı çıkılmaması sebebi ile şikayetçi lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması da isabetlidir....

    Dairemizce yapılan değerlendirmede; İİK'nun 61/1. maddesi gereğince "takip belgeye dayanıyorsa belgenin tasdikli bir örneği ödeme emrine bağlanır" düzenlemesi karşısında ödeme emri ile birlikte takibe dayanak belgenin icra müdürlüğünce onaylı suretinin tebliği gerekip icra müdürlüğünün yazısına göre de davacıya gönderilen ödeme emri ile birlikte dayanak belgenin onaylı suretinin gönderilmediği, bu hususun davalı vekilinin de kabulünde olduğu görülmekle mahkemece icra dosyasından gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin iptaline ilişkin karar yerinde olduğu, dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER: Alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, ödeme emrinin usulüne aykırı bir şekilde tebliğ edildiğini, takibin dayanağı olan belgenin ödeme emri ekinde gönderilmediğini ileri sürerek ödeme emrinin iptalini talep ettiği, ilk derece mahkemesince usulsüz tebligat yönünden şikayetin kabulüne, ödeme emri iptali talebi yönünden şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür....

    Ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmiş olması takibin iptali nedeni olamaz. Yukarıda da belirtildiği üzere bu durumda tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesi ile yetinilmesi gerekir. O halde mahkemenin karar gerekçesinde de kabul edildiği üzere, borçluya çıkarılan ödeme emri tebligatı usulsüz olduğundan, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun tebligatı öğrendiği tarihin tebliğ tarihi olarak esas alınması suretiyle, takibin kesinleştiği tarihin tespit edilmesi, düzeltilen tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden önce haciz konulmuş ise anılan haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlanarak borçluya örnek 7 numaralı ödeme emri tebliğ edildiği, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, ödeme emri ve 103 davetiyesi tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin 12.08.2015 tarihi olarak düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece, istemin süre aşımından reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

        İcra Müdürlüğünün 2020/3303 Esas sayılı icra dosyasındaki ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun tespitine, öğrenme günü olarak bildirilen 06/01/2021 tarihinin ödeme emri tebliği olarak düzeltilmesine, takip dayanağı belgenin ödeme emri ile birlikte gönderilmediği yönündeki şikayetin kabulüne, Karşıyaka 2. İcra Müdürlüğünün 2020/3303 Esas sayılı icra dosyasındaki ödeme emrinin iptaline, tebligatın usulsüz olmasına karşılık takibin kesinleştirilmesi üzerine yapılan icrai işlemlerin iptaline, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir....

        İcra Hukuk Mahkemesinin 26/01/2016 tarih, 2015/791 esas ve 2016/122 karar sayılı ilamı ile “şikayetin kısmen kabulune”, “meskeniyet şikayeti ve takibin iptali talebinin reddine” karar verildiğini, bu kararın temyiz edildiğini, bozma sonrası Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda verilen İstanbul 13. İcra Hukuk Mahkemesi, 2018/469 Esas, 2019/804 Karar sayılı ve 17/09/2019 tarihli kararı ile; İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2014/1151 sayılı dosyasından çıkarılan “icra emrinin tamamının iptali ile yerine ödeme emri çıkarılması gerektiğine” karar verdiği halde, icra dosyasından ilama aykırı olarak müvekkiline tekrar icra emri gönderildiğini, kesinleşmiş yargı kararlarına rağmen İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2014/1151 sayılı dosyasından müvekkiline “ödeme emri” yerine 18/12/2019 tarihli “icra emri” gönderilmesi kanuna ve ilama aykırılık teşkil ettiğini beyanla, icra emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir....

        ne icra emrinin 27.11.2012 tarihinde tebliğ edildiği ve şikayetçi borçlu vekiline icra emrinin tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Takip dayanağı ilamda borçlunun vekili ile temsil edilmesi nedeniyle icra takibinde tebliğ işleminin adı geçen vekiline yapılması gerekmektedir. Bu nedenle icra emrinin asile tebliğ işlemi usulsüz olup, iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ: Şikayetçi borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,01.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          İstinaf Sebepleri Davalı alacaklı istinaf başvuru dilekçesinde, Samsun İcra Müdürlüğü'nden hazırlanan ödeme emrinin borçlu vekiline 23.01.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, dolayısı ile Samsun İcra Müdürlüğünün yerel mahkemeye gönderdiği 03.03.2022 tarihli yazısı gerçeği yansıtmadığını ileri sürülerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yetkili İcra Müdürlüğünce yeni ödeme emri tanzim edildiği, ancak borçlu vekiline tebliğ edilen örnek 7 ödeme emri ekinde tebligatı yetkili icra dairesinden düzenlenen ödeme emri yerine ekinde İstanbul 11....

            UYAP Entegrasyonu