Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; savunma dilekçesi ekinde sunulan ve haczin dayanağı olan … tarih ve …,…,…,…,… sayılı ödeme emirlerinin tebliğine ilişkin olduğu belirtilen tebliğ alındısı incelendiğinde; ödeme emirlerinin 27/09/2019 tarihinde ikamet adresinde davacının eşine tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, ancak tebliğ alındısında tebliğ edilen belge adedinin 4 ve tebliğ edilen ödeme emri numaralarının …,…,…,… olarak belirtildiği, … sayılı ödeme emrinin ise tebliğ edilen belgeler arasında sayılmadığının görüldüğü, bu sebeple Mahkemelerinin … tarihli ara kararı ile … sayılı ödeme emrine ilişkin tebliğ alındısının davalı idareden istenildiği, davalı idarece, bahse konu ödeme emrinin aynı zarf içinde tebliğ edildiği fakat sehven … sayılı ödeme emrinin alındı üzerine yazılmasının unutulduğunun beyan edildiği durumda, tebliğ alındısında tebliğ edilen belge adedinin 4 ve tebliğ edilen ödeme emri numaralarının …,…,…,… olarak belirtilmiş olması karşısında, davalı idarenin...
GEREKÇE : Dava; davacının gayrimenkullerine davalı Kurum'ca konulan hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde (7061 sayılı Kanun ile değişik, 01.1.2018 tarihinden geçerli olmak üzere 15 gün içinde) itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı şirket adına verilen 476.597,64 TL Devlet Hakkı ödemelerinin tahsili amacıyla düzenlenip tebliğ edilen …tarih ve …ana takip dosya numaralı ödeme emrinin iptali istenilmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ödeme emrinin şikayet eden borçluya “İncilipınar Mah. 1236/1 Sokak No:4/2 Merkez ...” adresinde Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca 06.03.2021 tarihinde tebliğ edildiği, şikayet edenin adres kayıt sistemindeki adresinin 03.04.2009 tarihinden beri “İncilipınar Mah. 1236/1 Sokak No:6/2 Merkez ...” adresi olduğu görülmekle ödeme emri tebliğ edilen adresin, borçlunun adres kayıt sistemindeki adresi olmayıp tebliğ işleminin usulsüz olduğu, şikayet eden borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi yeterli olup ödeme emri tebliğ edilen adresin borçlunun adres kayıt sisteminde kayıtlı olan adres olmadığının ayrıca ileri sürülmesi gerekmediği, şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihinin aksi karşı tarafça yazılı belge ile ispatlanamadığından şikayetin süresinde olduğu anlaşılmakla, şikayet eden borçlu takibin durdurulmasını ve hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş ise de, takip...
İcra Müdürlüğü'nün 2014/455 E.sayılı dosyasından 26/06/2014 günü yapılan ödeme emrine ilişkin tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesini talep ettikleri, mahkemece işin esası incelenerek istemin kabulü ile tebliğ tarihinin beyan edilen öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK.nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Somut olayda, borçlular vekili, 12/09/2014 tarihli şikayet dilekçesinde ödeme emri tebliğ işleminden 03/07/2014 tarihinde haberdar olduklarını bildirmiş olup, takip dosyasında da 04/07/2014 tarihli borca itiraz dilekçeleri bulunduğu görülmektedir....
Şti. ne ....adresinde ödeme emri tebliğ edildiği ve bu adreste haciz yapıldığı görülmektedir. Ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü borçlu tarafından ileri surulebilecek olup, şikayetçi takipte taraf olmadığından borçluya yapılan ödeme emri tebligatın usulsüzlüğünü şikayet hakkı bulunmamaktadır.Bu anlamda tebligat yapılan adreste haciz uygulanmasında yasaya aykırı bir yön yoktur.Ancak şartları varsa 3 kişi istihkak iddiasında bulunabilir. O halde Mahkemece şikâyetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir…" gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki bilgi ve belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Şikâyetçi-üçüncü kişi vekili, müvekkilinin oğlu ...'un ortağı bulunduğu borçlu ...Ltd....
İcra Müdürlüğünün 2020/2582 Esas sayılı takip dosyası ile davalı alacaklı tarafından vekil edeni hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde gönderilen ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu belirterek usulsüz tebligatın iptali ile öğrenme tarihinin 24/08/2020 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bodrum 2. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davacının Usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, Ödeme emri usulsüzlüğünün tespitine, usulsüz tebliğin 24/08/2020 tarihinde öğrenildiğinin kabulüne, sair itirazların icra müdürlüğünce değerlendirilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinafa başvuru dilekçesinde özetle; ödeme emri tebliğ işleminin davacının nüfus müdürlüğünde kayıtlı ve bilinen en son adresine yapıldığını ve ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğunu savunarak ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Bodrum 2....
Bu durumda, ödeme emrinin vekile de tebliğ edilmemesi noktasında tebliğ işleminin eksikliği sözkonusudur. Takibin kesinleştirilmesi için takip talebine uygun ödeme emrinin borçlunun vekiline tebliği gereklidir. Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; HMK.'...
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu haciz işleminin dayanağı olan ve davacı adına düzenlenen ödeme emirlerine ait tebliğ alındısının incelenmesinden, tebliğ alındısının gerek dağıtıcı gerekse alıcı tarafından imzalanmadığı, adreste bulunamama hususunun 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 102. maddesi uyarınca, tebliğ zarfı tutanak haline getirilmek ve maddede yer alan kişiler tarafından imzalanmak suretiyle tespit edilmediği, bunun yerine her zaman düzenlenmesi mümkün olan 13/12/2007 tarihli ilgili mahalle muhtarı ile birlikte adres tespit tutanağının tanzim edilmesi suretiyle davacıya posta yolu ile tebligat yapılamadığının ortaya konulmaya çalışıldığı görüldüğünden, 28/05/2019 tarihli ara kararıyla davalı idareden, dava konusu haciz işleminin dayanağı olan davacı hakkında düzenlenen ödeme emirlerinin ne şekilde davacıya tebliğ edildiğinin açıklanarak ilan yolu ile tebliğ yapılmış ise ilanen tebliğ edilmeden önce posta...
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ödeme emrinin iptali talebinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın davacı borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusunun esastan kabulüne; İcra Hukuk Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne, icra dosyasında davacı borçlu yönünden ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....