Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yaşam Mavişehir Ticaret Merkezi Sitesinde olup, bu sitenin bir yönetimi ve dolayısıyla yöneticisi bulunduğunu, site yönetiminin de aynı binada olduğunu, dolayısıyla yöneticiye de haber verilmesi gerekirken, haber verilmemesi nedeniyle de tebligatın usulsüz olduğunu, ödeme emrinin geçerli şekilde tebliğ edildiğini kabul anlamına gelmemek kaydıyla, takibe dayanak belgelerin ödeme emri ile birlikte gönderilmediğini, ödeme emrinin bu yönüyle de usulsüz tebliğ edildiğini belirterek, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti ile iptaline, ödeme emri tebliğ tarihinin 06/01/2021 olarak düzeltilmesine ve bu tarihten önce yapılan haciz dahil tüm işlemlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

edilmediğini, müvekkil kurum çalışanı yerine Zonguldak 3D Özel Eğitim Öğretim Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi isimli şirket çalışanına tebliğ edildiğini, bu nedenle ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ve iptali gerektiğini, tebligat içeriğinin açık olmadığını, tebligatın üst kısmında "Örnek No:7 Ödeme emri vardır" ibaresi varken alt kısımda "Bu zarfta ödeme icra emri vardır" şeklinde ibare olduğunu, bu hususun tebligatı usulsüz kıldığını, tüm bu nedenlerle şikayetin kabulü ile Zonguldak 2....

İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; dava konusu ödeme emri içeriği amme alacağının yapılandırılması istemiyle davacı tarafından başvuruda bulunulduğu, başvurunun reddi üzerine bu ret işleminin iptali istemiyle Mahkemenin E:... sayılı dosyasında dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda verilen ... tarih ve K:... sayılı kararla ''yapılandırma talebinin reddine dair işlemin iptaline'' karar verildiği, bu durumda, verilen bu karar ile ödeme emri içeriğinde yer alan miktarın yapılandırılması anılan mahkeme kararının bir gereği olduğundan artık borcun tamamı için ödeme emri düzenlenmesine olanak bulunmayıp tanzim edilen ödeme emrinde bu nedenle yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir....

    İcra Dairesinin 2020/672 E. sayılı dosyası ile müvekkiline yeniden ödeme emri tebliğ edilmiş olup, taraflarınca süresi içerisinde bu dosya için de asıl borca, fer’ilerine, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz edildiğini, ... İcra Müdürlüğünün 2020/672 E. sayılı ilamsız icra takibine ilişkin dosyadan müvekkiline gönderilen ödeme emrinin 26.10.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, bu ödeme emri ekinde takibe dayanak belgenin bulunmadığını belirterek ödeme emrinin iptalini talep etmiştir. II....

      Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir....

        İcra Hukuk Mahkemesi 2019/811E. 2019/994K. sayılı, 23.12.2019 günlü kararı ile "yabancı para alacağın Türk para tutarının gösterilmemesi" gerekçesiyle iptali üzerine 10.02.2020 tarihinde aynı ödeme emrinin düzeltilmeden yeniden tebliğ edildiği, davacının bu ödeme emrine 14/02/2019 tarihinde itirazı üzerine İcra Müdürlüğünce 18/02/2020 tarihinde takibin durdurulmasına karar verdiği, devamında alacaklı tarafın 21/02/2020 tarihli talebi ile alacağın harca esas Türk Lirası karşılığı gösterilerek yeniden düzenlenen 03/02/2020 tarihli ödeme emrinin 24/02/2020 tarihinde borçlu vekiline e-tebligat yolu ile tebliğ edildiği görülmüştür. Mahkemece 24/02/2020 tarihli ödeme emri tebliğ işlemine rastlanmadığı gerekçesi isabetsiz ise de bu tarihte yapılan ödeme emri tebliğ işleminin borçluya yeni bir itiraz hakkı tanıdığı, ödeme emrinin ikinci kez tebliği üzerine davalı-borçlunun süresinde itiraz ettiği görülmüştür....

        Tebligat Kanunu'nun 16. maddesine göre; kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa; muhatabın bulunmadığı tebligat evrakına şerh edilerek tebliğ kendisi ile beraber aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır. Somut olayda ödeme emri, borçlunun ev adresinde, borçlunun adreste bulunup bulunmadığı araştırılmadan 12/05/2014 tarihinde doğrudan "adreste beraber ikamet eden yakını Üveys Altınkaya'ya" şerhiyle tebliğ edilmiş olup; dolayısıyla Tebligat Kanunu'nun 16. maddesine aykırı olarak yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin tebligata öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi gerekirken reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

          İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …Vergi Mahkemesince verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararda; hacze dayanak ödeme emirlerinin …sayılı ödeme emri hariç usulüne uygun tebliğ edilmediğinden hukuka uyarlık bulunmadığı; …sayılı ödeme emri davacının eşine tebliğ edilmiş ise de davacı adına düzenlenen ihbarnamelerin ve diğer ödeme emirlerinin usulüne uygun tebliğ edilmemesi karşısında davacı hakkında tüm takip yollarının usulüne uygun tüketilmediği sonucuna ulaşıldığından davacının takibe alınmasında ve banka hesabına haciz konulmasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir....

            Somut olayda, borçluya yapılan ödeme emri tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasının incelenmesinde; borçluya, ödeme emrinin 09.02.2016 tarihinde ''eşi ...’e'' açıklaması ile Tebligat Kanunu'nun 16. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Ödeme emrinin, anılan yasal düzenleme ve yönetmelik hükümleri uyarınca, muhatap borçlunun adreste bulunup bulunmadığı tespit edilmeksizin borçlu ile aynı konutta oturan eşi ...’e tebliğ edilmesi usulsüzdür. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Bu durumda, aksine bir belge bulunmadığı sürece, muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....

              Yasa maddesindeki prosedür gereği davacı tarafça prim borcuna yönelik Kurum işleminin iptali için açılmış dava varsa sonucu bekletici mesele yapılmalıdır. Açılmış bir dava yok ise ve 5510 sayılı Yasanın 86. Maddesindeki prosedür gereği Kurum'ca tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde davacı tarafça Kurum ünitesine itiraz edilmemiş ise Kurum işleminin ve dolayısıyla borcun kesinleştiğinin kabulü gerekecektir. Sonuçta kesinleşen miktar tespit edilerek, ancak, bu miktara ilişkin ödeme emri yönünden, 6183 sayılı Yasanın 58. maddesinde sınırlı olarak sayılmış nedenlere dayalı olarak inceleme yapılmak suretiyle sonuca ulaşılmalıdır....

              UYAP Entegrasyonu