WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aynı Kanun'un 61/1. maddesinin 2. cümlesi gereğince ise; takip bir belgeye dayanıyor ise; onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi zorunlu bulunmaktadır. Takip dayanağı belgenin ödeme emriyle birlikte borçluya tebliğ edilmemesi ve süresinde bu durumun şikayet yoluyla icra mahkemesine getirilmesi halinde anılan eksiklik takibin veya ödeme emrinin iptalini gerektirmediğinden, mahkemece ödeme emri tebliğ işleminin iptaliyle yetinilmesi gerekir. İcra takip dosyasının incelenmesinde; takip talebi ve ödeme emrinde, takip konusu borcun dayanağı olarak 17/03/2021 tarihli taraflar arasındaki borç kabulüne dair belge gösterilmiş olup, borçlu adına çıkarılan ödeme emri tebliğ evrakında, "Bu zarfta örnek 7 ödeme emri vardır" ibaresi yazılı olmakla, takip dayanağı belge suretlerinin ödeme emri ekinde gönderildiğine ilişkin bir açıklamanın yer almadığı görülmektedir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; mahkemece yapılan değerlendirmeler sonucunda; davanın kısmen kabulü ile İskenderun İcra Dairesinin 2019/15840 Esasa sayılı dosyasından davacı borçluya yapılan 02/05/2019 tarihli ödeme emri tebliğ işleminin muhatabın tevziat saatinden sonra adresine dönüp dönmeyeceğinin araştırılarak tevsik edilmediğinden usulsüz olduğunun tespiti ile ödeme emri tebliğ tarihinin 01/08/2019 olarak düzeltilmesine, Takibin durdurulması, hacizlerin kaldırılması ve takibin iptali isteğinin takibin şekline göre icra dairesine bildirilmesi gerektiğinden bu yöne ilişkin itirazların reddine" karar verilmiştir....

Davacı, asıl borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek takibin asıl borçlu yönünden kesinleşmediğini ve müvekkili icra kefili hakkında icra emri düzenlenemeyeceğini ileri sürmüş, asıl borçlu tarafından tebliğ usulsüzlüğüne yönelik şikayette bulunulduğunu da mahkemeye bildirmiştir. Davacı, takipte icra kefili olup, ancak kendisine yapılan tebliğ işlemine karşı şikayette bulunma hakkına sahiptir, asıl borçluya yapılan tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasını ileri sürme hakkına sahip değildir. Zira tebliğin usulsüzlüğünü şikayet hakkı, ancak kendisine tebligat yapılan asıl borçluya aittir. Asıl borçlunun bu yönde şikayetinin mevcut olması halinde mahkeme, davanın sonucu bu davayı etkileyeceğinden bekletici mesele yapmalı ve ona göre karar vermelidir. Ancak, gelinen aşamada UYAP üzerinde yapılan incelemede, İstanbul 26....

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklılar tarafından kendisi hakkında ilamsız icra takibine başlandığını, kendisine doğrudan TK'nun 21/2. maddesine göre tebligat çıkarıldığını ve gerekli araştırmanın yapılmadan tebligatın muhtara bırakıldığını, ayrıca ödeme emri tebliğ evrakı incelendiğinde evrak üzerinde "örnek 4- 5 icra emri ve mahkeme ilamı vardır" şerhinin yazılı bulunduğunu, gerçekte tebliğ zarfından örnek 7 ödeme emri çıktığını, yapılan tebliğ işleminin usul ve yasaya aykırı olduğunu, takipten 03.01.2020 tarihinde haberdar olduğunu belirtip, davanın kabulü ile ödeme emri tebliğ işleminin iptali ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 03.01.2020 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Somut olayda, borçlu adına çıkarılan ödeme emri tebliğ evrakında, ''bu zarfta ödeme icra emri vardır'' şerhinin bulunduğu ve takip dayanağı bono suretinin ödeme emri ekinde gönderildiğine ilişkin bir açıklamanın tebligat mazbatası üzerinde yer almadığı görülmektedir. Esasen bu husus, mahkemenin de kabulündedir. Bu durumda, mahkemece, yalnız ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi ile yetilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, İİK.nun 168/1. maddesine dayalı icra takibinin dayanağı olan belgenin ödeme emri ekinde borçluya gönderilmediğine ilişkin iddia, aynı Kanun'un 16.maddesi kapsamında şikayet niteliğinde olup, İİK.'nun 16. maddesinde; şikayetin kabulü veya reddi durumunda tazminata hükmedileceğine ilişkin bir düzenleme mevcut bulunmadığı halde, istemi kabul edilen borçlu lehine tazminata hükmolunması da doğru değildir....

    İİK'nun 58/.... maddesi gereğince; alacak bir belgeye dayanmakta ise, belge aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine verilmesi ve ayrıca Hukuk Genel Kurulu'nun ........2000 tarih ve 2000/...-50 E., 2000/47 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere İİK'nun 61/l. maddesi (...). cümlesi gereğince takip bir belgeye dayanıyor ise, belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi zorunludur. Somut olayda ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde üzerinde sadece "Örnek ... ödeme emri vardır" ibaresinin yazılı olduğu, borcun sebebi olarak gösterilen dayanak faturaların, ödeme emri ile birlikte borçluya tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, yukarıda değinilen yasal düzenlemeler gereğince, ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Temyize konu kararda, dava konusu haciz işleminin dayanağı ödeme emirlerinden ilanen tebliğ edilenler yönünden, yapılan ilanen tebligat öncesinde tebliğ alındılarının 213 sayılı Kanunun 102. maddesinde sayılan kişiler ile birlikte imzalanarak tutanak haline getirilmediği ve bu nedenle ilanen tebliğ koşullarının oluştuğundan bahsedilemeyeceğinden usulüne uygun bir ödeme emri tebliğinden söz edilemeyeceği, posta yoluyla tebliğ edildiğine ilişkin ödeme emirleri yönünden bunlara ilişkin tebliğ alındılarının dosyaya sunulmadığı bu durumda tahsil zamanaşımına uğradığı anlaşılan alacaklar dolayısıyla ödeme emri safhasından sonraki aşamaya geçilerek davacı hakkında tesis edilen dava konusu haciz işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle haciz işleminin iptaline karar verilmişse de, davalı idarece sunulan belgelerden, davacı adına düzenlenen bir kısım ödeme emrinin posta yoluyla tebliğ edildiğine ilişkin tebliğ alındılarının dosyaya sunulduğu, ilanen tebliğ edildiği belirtilen ödeme emirlerinin...

        Didim (Yenihisar) İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, şikayetin kısmen kabulü ile, ödeme emrinin iptali isteminin reddine, Didim İcra Müdürlüğü'nün 2019/1042 esas sayılı takip dosyasındaki borçlu T1 Bolat'a yapılan 12.06.2019 tarihli ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmiştir....

        TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE : 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 55. maddesinde; amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, 58. maddesinde ise; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait vergi davalarına bakan vergi mahkemesi nezdinde dava açabileceği belirtilmiştir....

          ödendiği hususu da göz önüne alındığında, dava konusu haciz işleminin … sayılı ödeme emri içeriği borçlardan kaynaklanan kısmında da hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır....

            UYAP Entegrasyonu