"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrini iptali, yaşlılık aylığı üzerine konan haczin kaldırılması ile Kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti ile aksi Kurum işleminin iptali ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir....
Mahkemece şikayetin kabulü ile Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2020/197307 Esas sayılı takip dosyasındaki ödeme emri tebliğ işleminin iptaline, ödeme emrinin iptali talebinin ve takibin iptali talebinin reddine yönelik karar verildiği görülmüştür....
ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; ödeme emri tebliğ işleminin, borçlunun adresten sürekli mi geçici mi ayrıldığı araştırılmadan ve hangi komşudan bilgi alındığı ile hangi komşuya haber verildiği hususları tespit edilmeden yapıldığından usulsüz olduğunu, icra takibinden 18.11.2021 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek, ödeme emri tebligatı ile buna bağlı yapılan işlemlerin iptalini ve ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; takipten 4 yıl geçtikten sonra yapılan şikayet başvurusunun iyi niyetli olmadığını, başka bir takip dosyasında yapılan ve iş bu takip dosya numarasının da bulunduğu 11.5.2018 tarihli sıra cetvelinin şikayetçiye tebliğ edilmesi nedeniyle borçlu tarafından belirtilen ıttıla tarihinin doğru olmadığını, gerçek öğrenme tarihine göre iş bu şikayetin süresi içerisinde yapılmadığını ve ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğunu ileri sürerek şikayetin reddini istemiştir. III....
Bu nedenlerle davaya konu 2013/087749 takip sayılı dosyadan, davacılar adına düzenlenmiş ödeme emirlerinin iptali gereklidir. Aşamada davacı tarafça 2013/129902, 2013/129903, 2013/129904, 2013/129905, 2013/87750 ve 2013/87754 takip sayılı dosyalardan düzenlenen herhangi bir ödeme emri taraflarına tebliğ edilmeden maaşlarına haciz işlemi tesis edildiğini ileri sürerek düzenlenmiş ödeme emri ve haciz işlemlerini iptalini talep etmiş ise de belirtilen dosyalardan davacılar adına düzenlenmiş bir ödeme emri bulunmadığından iptalinin de mümkün olmadığı, davacılar adına düzenlenmiş bir ödeme emri ve kesinleşmiş bir takip olmadan, davacılardan ... ve ...'...
ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; şirketin ticaret sicildeki adresine Örnek 7 ödeme emri gönderildiğini, bu adrese gönderilen ödeme emrinin 22/03/2021 tarihinde Tebligat Kanunu madde 21'e göre muhtara tebliğ edildiğini, adresin kapalı olması halinde tebligatın Tebligat Kanunu madde 35'e göre yapılması gerektiğini, ödeme emri tebliğ mazbatasında, haber bırakılan komşunun kim olduğuna dair isim bilgisinin okunamadığını belirttikten sonra, muhatabın adreste bulunmama sebebinin ve adrese geri dönüp dönmeyeceğinin tevsik edilmemesi nedeni ile ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu icra dosyasından 13.04.2021 tarihinde aracın yakalanmasıyla haberdar olduğunu, belirterek ödeme emri tebligatının iptali ile tebliğ tarihinin bildirilen öğrenme tarihine göre düzeltilmesini ve icra müdürlüğüne yapılan borca itirazlarının tebliğ tarihinin değişmesi nedeniyle süresinde kabul edilerek itirazları nedeniyle durdurulmasını, malvarlığı üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasını, talep etmiştir....
Takibe dayanak olarak herhangi bir senet ibraz edilmediği, borcun sebebi olarak kredi sözleşmesi, taksitli kredi ödeme tablosu bilgileri ve hesap kat ihtarının gösterildiği, gösterilen bu dayanak belgelerin, ödeme emri ile birlikte borçluya tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Bu haliyle ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemenin bu şikayet hakkında verdiği red kararı isabetsizdir....
ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; tebligat gönderilen adresin borçlunun mernis adresi olmaması nedeniyle ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, takipten 15.10.2021 tarihinde haberdar olduğunu, takip konusu senetlerdeki imzaların borçluya ait olmadığını ve borca da itirazı bulunduğunu ileri sürerek, takibin iptali ile takip konusu alacak üzerinden en az % 20 oranında tazminata hükmedilmesini ve uygulanan hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun ve takibin kesinleşmesi üzerine uygulanan hacizlerin de yerinde olduğunu, takip konusu senetlerdeki imzaların borçluya ait olduğunu ileri sürerek şikayet ve itirazların reddi ile borçlu aleyhine en az % 20 oranında tazminata ve % 10 oranında para cezasına hükmedilmesini istemiştir. III....
K A R A R Dava, davalı Kurum tarafından yapılan icra takibi nedeniyle davacının emekli maaşına haciz koyma işleminin iptali ile haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının şikayetinin reddine karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan, 6183 sayılı Yasa’nın 54.maddesinde "Cebren Tahsil ve Takip Esasları" düzenlenmiş,55.maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir "Ödeme emri" ile tebliğ olunacağı ve ödeme emrinin hangi unsurları içermesi gerektiği belirtilmiş,aynı Yasa’nın 58.maddesinde de kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabileceği ve itiraz üzerine izlenecek usul ve esaslar düzenlenmiştir....
-2- emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Buna göre, mahkemece, davaya konu 2011/10986,10988 takip nolu idari para cezalarına ilişkin ödeme emirleri yönünden, Kurum işleminin iptali amacıyla idari yargıda açılan dava sonucu bekletici mesele yapılmalı, prim ve işsizlik sigorta primine ilişkin 2011/10982, 10984 nolu ödeme emirleri yönünden 6183 sayılı yasanın 58. maddesi koşullarının varlığı yönünden inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, TK'nın 21/2.maddesinin muhatabın adresten sürekli olarak ayrılması durumunda uygulanması gerektiğini, müvekkilinin adreste oturduğunu, adresten geçici olarak ayrıldığını, ödeme emri tebliğ işlemi usulsüz olduğundan bildirdikleri öğrenme tarihine göre kambiyo senedine yönelik şikayetlerinin süresinde olduğunu, bu nedenle takibin iptali gerektiğini, müvekkilinin 205.000- TL'ye haline münasip ev alamayacağının çok açık olduğunu, bu nedenle meskeniyet şikayetlerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini beyanla Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....