Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : İlk derece mahkemesi kambiyo senedi özeliği taşıyan bonodan kaynaklanan davanın ve TTK 4/1- a 5/1 maddeleri uyarınca mutlak ticari dava niteliğinde olduğu ve davanın Ticaret Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle ,davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili davanın zamanaşımına uğramış kambiyo senedine istinaden açılan alacak davası olduğunu, dava dilekçesinde dayanılan zamanaşımına uğramış kambiyo senetlerinin delil başlangıcı olması nedeniyle delil ve ispat aracı olarak kullanıldığını,müvekililin ve davalının tacir olmadığını davada Ticaret Mahkemesinin görevli olmadığı ve Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava ,ödünç verilen paranın iadesi istemine ilişkin alacak davasıdır....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm ödünç aktinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.13.05.2013(Pzt.)...

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/41 KARAR NO : 2022/606 DAVA : Alacak (Ticari Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 20/01/2021 KARAR TARİHİ : 06/07/2022 Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Alacak (Ticari Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi. İDDİA VE TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin medikal sektöründe faaliyet yürüttüğü, davalı şirket ile arasında ticari ilişki bulunduğu, bu ilişkinin mal alım satımı ile ödünç para verilmesi şeklinde gerçekleştiğini, davacı şirketin 07/05/2016 tarihi itibariyle davalıdan 4.822,36 TL alacaklı olduğu, davalıya yapılan tüm çağrılara rağmen ödeme yapılmadığını belirterek 4.822,36 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Tefecilik suçu; 5237 sayılı TCK'nin 241. maddesinde "Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para vermek" şeklinde düzenlenmiştir. Suçun maddi unsuru "başkasına ödünç para vermek", manevi unsuru ise "kazanç elde etmek amacı"dır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunundaki bu düzenlemeye göre suçun oluşumu için kazanç sağlama özel kastının varlığı gerekir. Tefecilik suçunun konusu paradır. Faiz karşılığında verilen ödünç paranın elden ve nakten talep edene verilmesi yada talep edenin banka kredi kartı hesabına yatırılması suçun oluşumu için yeterli olacaktır. Ödünç paranın borç alana verilmesi ile suç tamamlanmış olacağından verilen ödünç paranın çek, senet, ipotek alınmak sureti ile yada POS cihazı kullanılarak kredi kartından para çekmek sureti ile faizi ile birlikte tahsil edilmesi yada garanti altına alınması tefecilik suçunun oluşumuna etki etmeyecektir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, ödünç sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin bulunduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 31.12.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, ödünç sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, taraflar tacir değildir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 17/05/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, ödünç sözleşmesiden kaynaklanan alacak tahsiline ilişkin itiraz ve iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 17/05/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, ödünç sözleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, taraflar tacir değildir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 25.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava ödünç verme ilişkisinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 02/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Yanlar arasındaki ödünç akdine istinaden davacı tarafından 17.08.2006 tarihinde alacağın teminatı olarak ipotek tesis edilmiştir. İpotek akit tablosunun 1 ve 2 maddeleri incelendiğinde tesis olunan ipoteğin limit ipoteği değil karz ipoteği bir başka anlatımla kesin borç ipoteği olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece ipoteğin ana para ve işleyecek temerrüt faizi tutarından sorumlu bulunduğu dikkate alınarak davalının takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarının bilirkişi aracılığı ile belirlenerek uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmek gerekirken delil takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu