para olduğunu, gönderilen bu para karşılığı hizmetin verildiğini savunduğu, itiraz dilekçesine ekli danışmanlık hizmetine ilişkin sunulu belge olmadığı, davaya konu dekont içeriğinden emanet olarak 200.000TL paranın gönderildiği, işlem masrafı 52,24 TL olduğunun anlaşıldığı, Somut olayın incelenmesi sonucunda, itirazın iptali davasının hak düşürücü sürede açıldığı, davaya konu para miktarı ve itiraz dilekçe içerikleri de dikkate alınarak Mahkememizin görevli olduğu, arabuluculuk dava şartının sağlandığı, ödünç sözleşmelerinin TBK 379 ve devamında düzenlendiği, ödünç konusunun parayı oluşturması durumunda TBK 386 maddesinin uygulanması gerektiği, ödüncün geri verilme zamanının TBK 392 maddesinde düzenlendiği, bu sözleşmelere ilişkin şekil şartının getirilmediği, havalenin ise TBK 555 ve devamı maddelerinde düzenlenen hukuki işlem olduğu, İtirazın iptali davasında kural olarak ispat yükünün alacaklı olduğunu iddia eden davacı tarafta olduğu, davacı tarafın "emanet olarak gönderilen" açıklaması...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/01/2022 NUMARASI : 2020/179 ESAS - 2022/27 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan ön inceleme raporu incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı T3 davalıdan alacağı nedeniyle davalı aleyhinde Kocaeli 8. İcra 2019/90874 Esas No’lu Dosya üzerinden icra takibi başlatılmış olduğunu, müvekkili tarafından davalıya Garanti bankası A.Ş....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/01/2022 NUMARASI : 2020/179 ESAS - 2022/27 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan ön inceleme raporu incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı T3 davalıdan alacağı nedeniyle davalı aleyhinde Kocaeli 8. İcra 2019/90874 Esas No’lu Dosya üzerinden icra takibi başlatılmış olduğunu, müvekkili tarafından davalıya Garanti bankası A.Ş....
birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması ve aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında yüksek sayılabilecek miktarda paranın karşılıksız verilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmaması, bu bağlamda maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, sanıkların icra müdürlükleri nezdinde alacaklı olduğu takip dosyalarının araştırılıp varsa borçluların faiz karşılığı sanıktan ödünç para alıp almadıkları hususunda tanık olarak beyanlarına başvurulması, vergi inceleme raporunda adı geçen...ve ...'...
un müştekilere faiz karşılığı ödünç para verdiğinin iddia edildiği olayda; TCK'nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli şekilde faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması ve aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında yüksek sayılabilecek miktarda paranın karşılıksız verilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmaması; suç tarihinde sanıkların ikametinde yapılan aramada ele geçirilen senetlerin bir kısmında alacaklı olarak sanık ...'...
İLK DERECE MAHKEMESİ'NİN KARAR ÖZETİ : İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; taraflar arasında ödünç para verme ilişkisinin mevcudiyetine yönelik temel ilişki iddiasını ispat edemediği gerekçesi ile davacının davasının reddine karar verilmiştir. DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bonodan dolayı alacak verecek olayının sabit olduğunu, davalıların ödeme yönünde beyanda bulunmadığını, elden para verildiğinden bonoda nakden ibaresinin bulunduğunu, tanığın para alımını görmediği yönündeki beyanının karara gerekçe yapıldığını, ancak tanığın beyanının tamamı dikkate alındığında taraflar arasında bir para alış verişinin gerçekleştiğinin açık olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
verilen para karşılığı verildiğini, davacı ile davalı T5 arasında ödünç para ilişkisinin bulunduğunu bildirmiştir....
verilen para karşılığı verildiğini, davacı ile davalı T5 arasında ödünç para ilişkisinin bulunduğunu bildirmiştir....
Hukuk Dairesince, davanın ödünç sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğu, havale dekontlarında paranın ödünç olarak gönderildiğine dair bir kayıt bulunmadığı, davalının gönderilen parayı kabul etmekle birlikte paranın borç olarak değil babasının borcunu ödemek için gönderilen para olduğunu savunarak vasıflı ikrarda bulunduğu, vasıflı ikrar bölünemeyeceği için davalının ispat yükü altında olmadığını, ispat yükünün davacıda olduğu, davacının ibraz ettiği belgelerle iddiasını ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken ispat yükünün ters çevrilerek davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalının istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye göre, ikrazatçı, devamlı ve mutad meslek halinde, faiz veya her ne ad altında olursa olsun bir ivaz karşılığı veya ipotek almak suretiyle, ödünç para verme işleriyle uğraşan veya ödünç para verme işlerine aracılık eden ve kendilerine faaliyet izni verilen gerçek kişiler olarak tanımlanarak, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun "Ticari Kazancın Tarifi" başlıklı 37. maddesinde, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtildiğinden, ikrazatçılığın mutad meslek haline getirilmesi halinde, bu faaliyetten elde edilen gelirin ticari kazanç olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Öte yandan aynı Kanunun 51. maddesinin 2. fıkrasında bu işle uğraşanların mutlak surette gerçek usulde vergi mükellefi olarak kabul edilecekleri yönünde düzenleme yapılmıştır....