Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince; "...1- Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, Bakırköy 12.İcra Müdürlüğü'nün 2015/10434 Esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının kısmen iptal edilerek takibe; 18.884,00- USD asıl alacak üzerinden üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2- Takibin devamına karar verilen asıl alacak 18.884,00- USD'nin %20'si oranına tekabül eden 3.776,80- USD icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,.." karar verilmiştir. Karar süresinde davalı vekilince istinaf edilmiştir. Dava, davanın ödünç sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, celp edilen Bakırköy 12. İcra Müdürlüğü'nün 2015/10434 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklısının T5 borçlusunun T3 olduğu, takip miktarı 20.529,00 USD olarak gösterildiği, süresinde itiraz nedeniyle takibin durdurulduğu, itirazın iptali amacıyla iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır....

gerekir. 2-Davacı, davalı ile aralarındaki “Hususi İş Ortaklığı Sözleşmesi”nden kaynaklanan alacaklarının yanında ayrıca araç satın aldığı sırada davalıya 35.000 TL ödünç para gönderdiğini ileri sürerek, bu konudaki alacağının da hüküm altına alınmasını talep etmiş, davalı ise paranın, araç alımı için gönderildiğini kabul etmekle birlikte, gönderilme nedeninin ödünç değil, daha önceki bir borcun ifası olduğunu savunmuştur....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/01/2022 NUMARASI : 2020/179 ESAS - 2022/27 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan ön inceleme raporu incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı T3 davalıdan alacağı nedeniyle davalı aleyhinde Kocaeli 8. İcra 2019/90874 Esas No’lu Dosya üzerinden icra takibi başlatılmış olduğunu, müvekkili tarafından davalıya Garanti bankası A.Ş....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/01/2022 NUMARASI : 2020/179 ESAS - 2022/27 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan ön inceleme raporu incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı T3 davalıdan alacağı nedeniyle davalı aleyhinde Kocaeli 8. İcra 2019/90874 Esas No’lu Dosya üzerinden icra takibi başlatılmış olduğunu, müvekkili tarafından davalıya Garanti bankası A.Ş....

    para olduğunu, gönderilen bu para karşılığı hizmetin verildiğini savunduğu, itiraz dilekçesine ekli danışmanlık hizmetine ilişkin sunulu belge olmadığı, davaya konu dekont içeriğinden emanet olarak 200.000TL paranın gönderildiği, işlem masrafı 52,24 TL olduğunun anlaşıldığı, Somut olayın incelenmesi sonucunda, itirazın iptali davasının hak düşürücü sürede açıldığı, davaya konu para miktarı ve itiraz dilekçe içerikleri de dikkate alınarak Mahkememizin görevli olduğu, arabuluculuk dava şartının sağlandığı, ödünç sözleşmelerinin TBK 379 ve devamında düzenlendiği, ödünç konusunun parayı oluşturması durumunda TBK 386 maddesinin uygulanması gerektiği, ödüncün geri verilme zamanının TBK 392 maddesinde düzenlendiği, bu sözleşmelere ilişkin şekil şartının getirilmediği, havalenin ise TBK 555 ve devamı maddelerinde düzenlenen hukuki işlem olduğu, İtirazın iptali davasında kural olarak ispat yükünün alacaklı olduğunu iddia eden davacı tarafta olduğu, davacı tarafın "emanet olarak gönderilen" açıklaması...

      verilen para karşılığı verildiğini, davacı ile davalı T5 arasında ödünç para ilişkisinin bulunduğunu bildirmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ'NİN KARAR ÖZETİ : İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; taraflar arasında ödünç para verme ilişkisinin mevcudiyetine yönelik temel ilişki iddiasını ispat edemediği gerekçesi ile davacının davasının reddine karar verilmiştir. DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bonodan dolayı alacak verecek olayının sabit olduğunu, davalıların ödeme yönünde beyanda bulunmadığını, elden para verildiğinden bonoda nakden ibaresinin bulunduğunu, tanığın para alımını görmediği yönündeki beyanının karara gerekçe yapıldığını, ancak tanığın beyanının tamamı dikkate alındığında taraflar arasında bir para alış verişinin gerçekleştiğinin açık olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        verilen para karşılığı verildiğini, davacı ile davalı T5 arasında ödünç para ilişkisinin bulunduğunu bildirmiştir....

        b) Tefecilik suçunun konusu para olup suçun oluşumu için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesi yeterlidir. Faiz karşılığında ödünç olarak verilecek paranın kişiye elden ve nakten verilmesi ya da doğrudan banka kredi kartı hesabana yatırılması ile suç tamamlanmış olur. Sanığın ödünç verdiği parayı geri alabilmek için başkaca fiiller gerçekleştirmesi halinde ve bu anlamda "ödünç parayı alan kişinin kredi kartını mal ve hizmet satışı olmadan ...... cihazından geçirmek suretiyle gerçeğe aykırı harcama belgesi düzenlemesi " durumunda ...... sayılı Kanun'un 36. Maddesinde düzenlenen "gerçeğe aykırı belge düzenleme" suçununda ayrıca oluştuğu düşünülmelidir. Suçla korunan hukuki menfaatler göz önünde bulundurulduğunda kazanç elde etmek amacıyla ödünç para verme ve gerçeğe aykırı harcama belgesi düzenleme hareketlerinin hukuki anlamda tek fiil sayılması ve TCK'nin 44. maddesi hükümlerinin uygulanması mümkün değildir....

          Mahkemece davacının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, davalıya ödünç para verdiğini ileri sürerek eldeki davayı açmış, davalı ise davacıdan ödünç para almadığını savunmuştur. Taraflar arasında usulde sayılan yakın akrabalık bulunmadığı için olayda tanık dinlenmesi mümkün olmayıp mahkemeninde kabulü bu yöndedir. Davacı ödünç ilişkisini ispatlayıcı yazılı delil sunamamış isede, davacının dava dilekçesinde her türlü yasal delil demek suretiyle yemin deliline dayandığı anlaşılmaktadır....

            UYAP Entegrasyonu