Buna bağlı olarak çocuklarla baba arasında şahsi ilişkinin kurulmasına yer olmadığına dair verilen kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Tarafların müşterek çocukları 2012 doğumlu Bulut Yiğit ve 2014 doğumlu İpek'in velayetinin anneye verildiği anlaşılmıştır. Dosyadaki yazılara, kanuni gerektirici sebeplere, idrak çağında olduğu anlaşılan müşterek çocukların görüşlerine, çocuklarla baba arasında şahsi ilişkinin kurulmasına yer olmadığına dair Trabzon BAM 1. Hukuk Dairesinin 2021/445 Esas 2021/434 Karar sayılı kararı ile verilen hükmün kesinleştiğinin anlaşılması karşısında, kişisel ilişkiye dair ilamların maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyip, koşulların değişmesi halinde her zaman yeniden düzenlenmesinin mümkün bulunmasına göre, ilk derece mahkemesince çocuklar ile davacı dede arasında şahsi ilişki düzenlenmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamıştır....
Mahkemece, davalının kazancı boşanma öncesindeki ekonomik ve sosyal durumu korumaya yetmeyeceğinden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.TMK’nun 175.maddesinde “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer tarafın mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.” 176/4.maddesinde de “tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir” denilmektedir. Yukarda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı taraf her ne kadar çocuklar ile davalı baba arasındaki şahsi ilişkinin kaldırılmasını talep etmiş ise de çoğun içinde azın da olduğu prensibi gereği, sosyal inceleme heyet raporunda belirtilen gerekçeler dikkate alınarak şahsi ilişkinin çocukların gelişimi için önem ve değeri, davalı babanın davranışının şahsi ilişkinin tamamen kaldırılması düzeyinde yoğun bir olumsuzluk içermemesi, çocukların babaları ile iletişimlerinin tümüyle kopmaması durumundan dolayı şahsi ilişkinin tamamen kaldırılması halinin çocukların üstün menfaatine aykırı görülmesi dikkate alınarak kişisel ilişkinin sınırlandırılmasının uygun olacağı gerekçesi ile; davanın kısmen kabul kısmen reddine, ortak çocuklar Hasan Baran ve Şevval ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine, Konya 6....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı baba ile ortak çocuklar arasında kişisel ilişki kurma hakkının kaldırılabilmesi için kurulan kişisel ilişki nedeniyle çocukların huzurunun tehlikeye girdiği, çocukların eğitim ve yetiştirilmesine engel teşkil ettiği veya kişisel ilişkinin kurulması sırasında davalının çocuklar ile ciddi olarak ilgilenmediği yahut başka önemli bir sebep ile kişisel ilişkinin kaldırılması gerektiğine dair yasanın öngördüğü koşulların gerçekleştiğinin davacı tarafça ispat edilmesi gerektiği, davalı ve diğer aile bireylerince çocuklara şiddet uygulandığı, hakaret edildiği davacı tarafça iddia edilmiş ise de dinlenen davacı tanıklarının görgüye dayalı beyanda bulunmadığı, dinlenen tutanak tanıkları ise iddiaları destekler mahiyette beyanda bulunmadığı, incelenen icra tutanaklarında da bu yönde bir delil tespit edilmediği, bilirkişi raporunda da ortak çocuklar ile davalı baba arasındaki kişisel ilişkinin...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalarının kabulü ile, davalı ile çocuklar arasında var olan kişisel ilişkinin öncelikle tamamen kaldırılmasına, talebin kabul edilmemesi halinde çocukların üstün yararı göz önünde bulundurularak kişisel ilişkinin ayda bir yada en fazla ikiye düşürülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacının davalı ile müşterek çocuklar arasında düzenlenen kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine, kişisel ilişkinin azaltılarak yeniden düzenlenmesi talebinin kısmen kabulü ile, davalı anne ile müşterek çocuklar arasında Siverek 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı ile düzenlenen kişisel ilişkinin değiştirilerek, davalı anne ile müşterek çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir....
Tüm dosya kapsamı ile; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 176/4 ncü maddesine göre"...tarafların malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.". Somut olayda;Müşterek çocuk Poyraz lehine daha önce hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılmasına ilişkin karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmamıştır....
Davalı, müşterek çocuklarının hesabına para gönderdiğini, ihtiyaçlarını karşıladığını, bankalara kredi taksidi ödemeleri yaptığını, davacının çalıştığını belirterek; yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine ve çocuklar için 200,00'er TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının aylık 400,00 TL'ye yükseltilmesine, müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 300,00'er TL iştirak nafakasına ve nafakaların her yıl TÜİK tarafından belirlenen yıllık ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki aynı vakıa ve iddialara dayanarak davalı anne ile çocuklar arasındaki ilişkinin refakatçi eşliğinde 1 saate indirilmesine karar verilmesini bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, velâyeti elinde olmayan anne ile çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması veya yatılı olarak kurulmaması şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü, 182 nci ve 183 üncü 323 üncü maddeleri. Birleşmiş Milletler çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 9 uncu maddesi. Çocuk Haklarının kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi'nin 4 üncü maddesi. 3....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının çalışmadığını ve üzerine kayıtlı herhangi bir mal varlığı olmadığını, ailesiyle birlikte yaşadığını, davacının 3.500 TL ücretle çalıştığını, ödenen nafaka ile ortak çocuğun giderlerinin karşılanmadığını, davacı ve ailesinin çocuğu arayıp sormadığını, yatılı kişisel ilişki kurulmasının çocuk için travma etkisi yapacağını, bildirerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması, süreye tabi tutulması veya azaltma isteminin reddine, davacının iştirak nafakası kaldırılma veya azaltma isteminin reddine, kişisel ilişki yönünden davanın kabulü ile, müşterek çocuk ile davalı baba arasında şahsi ilişki düzenlemesine, karar verilmiştir....
Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanır veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilir veya kendilerinden alınabilir (TMK. md. 324/1- 2). Tarafların Ankara 4. Aile Mahkemesi'nin 2017/1353 Esas 2017/1550 karar sayılı dosyasında boşandıkları, müşterek çocukları Utku, Baran Savaş ve Rüya Aysun'un velayetlerinin davacı babaya verildiğini, anneleri ile müşterek çocuklar arasında mahkemece şahsi ilişki düzenlendiği, kararın 18/09/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....