Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki asıl kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası ve birleşen kişisel ilişkinin kaldırılması olmadığı takdirde azaltılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile ortak çocuk ... ile anne kurulan kişisel ilişkinin yatılı olmayacak şekilde yeniden düzenlenmesine, kişisel ilişkinin kaldırılması olmadığı takdirde azaltılması istemine dayalı birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

    Aile Mahkemesi 2019/1385 E. sayılı dosyasında davacı anne ile müşterek çocuklar arasında tesis edilen şahsi ilişkinin kaldırılmasına ; -Her ayın 1. ve 3. haftası Cumartesi günleri saat 09:00’dan Pazar günü saat 17:00’ye kadar, anneler gününde saat 09:00’dan saat 17:00’ye kadar, dini bayramların 2. günü saat 09:00’dan 3. günü saat 17:00’ye kadar,1. dönem ve 2. dönem ara tatillerinin ilk pazartesi günü saat 09:00'dan takip eden perşembe günü saat 17:00'a kadar , sömestr tatilinin birinci pazartesi günü saat 09:00 dan takip eden ilk pazar günü saat 17:00'a kadar ve 1 Temmuz saat 09:00'dan 30 Temmuz saat 17:00'ye kadar davacı anne ile müşterek çocuklar arasında şahsi münasebet tesisine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğundan bahisle İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....

    Davacı baba, müşterek çocuk Eylül Naz yönünden de açılan davanın reddine karar verilmesinin ve mahkemece şahsi ilişkinin kısıtlanmasının hatalı olduğunu kısmen ret nedeniyle ve nafakanın kaldırılması nedeniyle davalı kadın lehine ayrı ayrı vekalet ücreti hükmedilmesinin hatalı olduğunu bildirmiş olup tüm dosya kapsamı, tanık anlatımları, alınan SİR, idrak çağında olan müşterek çocuğun yargılama boyunca anne ile yaşamak istediği yönündeki iradesi, annenin velayet görevini ihmal veya ihlal ettiğine yönelik ispatın olmaması göz önüne alındığında Eylül Naz için açılan velayet değiştirilmesi davasının reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı ancak kadının şahsi ilişkinin kısıtlanması yönünde bir talebinin olmadığı halde, mahkemece anlaşmalı boşanma ilamında hükmedilen şahsi ilişkiyi kısıtlayacak şekilde yeniden şahsi ilişki düzenlemesinin hatalı olduğu anlaşılmakla baba ile Eylül Naz arasında kurulan şahsi ilişkiye ilişkin hükmün kaldırılması gerekmiştir....

    maaşlarına uygulanan zam oranında yapılmasına, müvekkili ile müşterek çocuklar arasında şahsi ilişkinin sınırlandırılması ve yeniden düzenlenmesi talebinin reddine, müşterek çocuk Osman Fatih ile müvekkili arasında kurulan şahsi ilişkinin diğer çocuklarla aynı olacak şekilde yeniden düzenlenmesi, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....

    TMK.nun 175.maddesinde "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.", TMK.nun 182/2. maddesinde ise; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır." denilmektedir. TMK.nun 176/4. maddesinde "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." denilmektedir. Anılan yasal düzenlemeye göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu sağlaması gerekmektedir....

    TMK.nun 175.maddesinde "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.", TMK.nun 182/2. maddesinde ise; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır." denilmektedir. TMK.nun 176/4. maddesinde "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." denilmektedir. Anılan yasal düzenlemeye göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu sağlaması gerekmektedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velâyetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-İştirak Nafakasının Kaldırılması-Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından reddedilen velayetin değiştirilmesi olmadığı takdirde ise kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması veya azaltılması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacının reddedilen velayetin değiştirilmesi davası ve iştirak nafakası yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Velayetin düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 382/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz. (HMK m.362/1-ç)....

      Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması olmadığı takdirde azaltılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine, azaltılması talebinin kabulü ile baba ile çocuk arasında kişisel ilişkinin yatılı olmayacak şekilde yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :İştirak Nafakasının Azaltılması, Yoksulluk Nafakasının :Kaldırılması-İştirak ve Yoksulluk Nafakasının Artırılması :Protokolün Uyarlanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından duruşma talepli olarak asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, birleşen davanın kabul edilen kısmı yönünden; davalı- davacı tarafından ise katılma yoluyla birleşen davanın reddedilen kısmı yönünden temyiz edilmişse de; iştirak nafakasının azaltılması/artırılması, yoksulluk nafakasının artırılması/kaldırılması, protokolün uyarlanmasına ilişkin verilen kararların Yargıtayda duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşmalı olarak incelenmemektedir....

          Bu durumda davacının istinaf talebinin kabulü ile müşterek çocuklar ile taraflar arasında sağlıklı bir ilişkinin kurulabilmesi ve bu ilişki sonunda sağlıklı bir rapor alınabilmesi açısından 5395 sayılı kanun kapsamında taraflar ve ortak çocuklar hakkında danışmanlık ve sağlık tedbiri uygulanması, tedbirlerin bitiminde yeniden sosyal inceleme raporu alınıp karar tarihinden sonra tarafların karşılıklı şikayetleri sonucu açılan soruşturma ya da ceza davaları varsa bu davalar, yine dosyaya karar tarihinden sonra sunulan kayıt ve belgeler ile mevcut tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca velayetin değiştirilmesi davası hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir. Davacı dava dilekçesinde davalıya anlaşmalı boşanma davasında bağlanan yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, aksi halde yoksulluk nafakasının azaltılmasını talep etmiş, ilk derece mahkemesince yoksulluk nafakasının azaltılması talebi hakkında bir hüküm kurulmamıştır....

          UYAP Entegrasyonu